Nevruz ve işgalci TC (!?)
Nevruz her zaman olduğu gibi büyük bir gerilim içinde kutlandı. Bazı medya organları olay çıkmadı diye neredeyse sevinç çığlığını andıran başlıklar attılar. Neredeyse Apo’ya Nevruz sakin geçti diye teşekkür edecekler.
Kimse Hakkari’de meydanına asılan "İşgalci TC defol" pankartını görmek istemiyor. Her türlü hakareti, bölücü, kışkırtıcı afişi asabilirsiniz, yeter ki olay çıkarmayın.
Olay çıkmasından bu kadar korkar, bu kadar telaşa kapılırsanız birileri dişlerinizi sayar istediği her şeyi size olay çıkartma tehdidiyle dayatır.
Diyarbakır büyük şehir belediye başkanı,Türkün kanı,Kürde, Kürt’ün kanı Türk’e haramdır demiş diye neredeyse Baydemir’i kahraman ilan edecekler.
Zannediyorlar ki Baydemir,Kürt’ten Kürtleri kastediyor.
Baydemir’in kastı açık, Türkiye kimle mücadele ediyor, Kürtlük veya Kürtlerle mi, yoksa terör örgütü ile mi? Baydemir teröristlerin öldürülmesi haramdır diyor bir, teröristleri Kürtlükle özdeşleştiriyor iki, teröristlere karşı mücadeleyi Kürtlere karşı mücadele olarak takdim ediyor üç: Bizde alık, alık seyredip bir de alkışlıyoruz.
Nevruz vesilesiyle meydanlardan yükselen manzara ürkütücüdür. Böyle örste demir döverek, vatandaşlarımız sükuneti bozmadılar diye dalkavukluk yaparak bu olaylar geçiştirilemez. Türkiye iyi bir yere götürülmüyor.düne kadar Apo’nun posterlerini ürke korka taşıyanlar bugün işgalci TC defol diyebiliyorlarsa kimse terör veya kürt meselesinde mesafe aldığımızı söyleyemez. Birileri mesafe alıyor ama o biz değiliz.
Burada sayın Başbakan’ın sanatçılarla yaptığı toplantıdan da bir nebze olsun bahsetmekte fayda var. Başbakan zamanında Yılmaz Güney’i anlasaydık bugün farklı bir noktada olurduk dedi. Bence Başbakan Yılmaz Güney’i anlayamamış.O zaman moda olan sosyal içerikli flimlerine bakarak Güney’in toplumsal meselelere parmak bastığını zannediyor ama fena halde yanılıyor.Yılmaz Güney Türk sinemasının ilk bölücü sanatçılarından biridir. Sosyal içerik dedğimiz şey de sadece bazı ahmakları komunizm ve bölücülük adına devşirmek, istismar etmek içindir.Başbakan acaba Güney’in Seyithan isimli filminin içeriğini biliyor mu? Seyithan Ağrı isyanının 3-4 önemli elebaşından biridir. Adına şiirler, Türküler yakılmış bir isyancıdır. Yılmaz Güney işte bu şaki’nin filmini yapmıştır. Yılmaz Güney’i bu filme bakıp anlasaydık ne olurdu acaba?
Bu ülkede sağ da yer alan biri adam öldürdüğünde katil oluyor, sol öldürünce devrimci mücadele için kahramanlık oluyor. Yılmaz Güney bu ülkenin savcısını eşinin yanında öldürmedi mi? Hem de bir hiç için.
İnsan bütün bu yanlışları görünce üzülüyor. Gözümüzün önünde cinayetler işleniyor, ihanetler yapılıyor birileri daha büyük cinayetler ve ihanetler yapılmadı diye haine, caniye teşekkür ediyor. Bundan sonra bir kişiyi öldürene beş kişiyi öldürmedi diye teşekkür edelim.Bir TL çalana, Bin TL çalmadı diye madalya takalım.Böyle bir mantık olur mu? Her Nevruz cinayetler işleniyor, bir önceki dönemi aratan hainlikler yapılıyor ve biz daha kötüsü olmadı diye zil çalıp oynuyoruz. Bu bayram benim değil, ve bu yapılanları da hazmedemiyorum.