Serdar Arseven

Serdar Arseven

Kültür Bakanlığı'nda 'Fikri Sağlar ruhu' mu?..

Kültür Bakanlığı'nda 'Fikri Sağlar ruhu' mu?..

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, “bu kez de” Sivas meselesine el atmış…
“Bu kez de” diye girdik madem.
Öncesini hatırlatmak gerek.
Göreve geldiği günden bu yana, ısrarla “Noel Baba” propagandası yapıyor olmasından dolayı…
Bilhassa, Yazarlar Birliği cenahlarında;
“Noel Baba’dan Sorumlu Bakan” olarak anılır oldu, Günay.
“Milli Kültürümüzün” âbide şahsiyetlerine pek ilgi göstermeyen Günay’ın ikide bir “Noel Baba’yı canlandıracağını” müjdelemesi (!) bu çevrelerin tepkisine yol açmakta.
Bir de…
“Kültür-Sanat” işlerine ne kadar uzak olduğunu, İstiklal Şiirimizin yazıldığı mekân olan Taceddin Dergâhı’nı gezerken “Mehmet Akif Ersoy’un heykelini yaptıracağım” demek suretiyle göstermişti sayın bakan.
Merhum Şairimiz’e gönül verenler…
Şu ifadelerin yer aldığı bir dizi mektup göndermişlerdi kendisine:
 “Sayın Bakan; Merhum Mehmet Akif Ersoy’u biraz tanımış olsaydınız böyle büyük bir gafa imza atmazdınız. Safahat’taki ‘Firavun ile yüz yüze’ şiirinde, heykeli nasıl lânetlediğini bilseydiniz, -alay edercesine- ‘Mehmet Akif Ersoy’un heykelini yaptırma’ vaadinde bulunmazdınız!..”

AK Parti’ye katılmış olmasından dolayı “eski dava arkadaşlarından” hayli tepki alan Sayın Günay’ın, şimdilerde “aslında değişmediğini” ispat çabası içinde olduğunu düşünüyoruz…
Bir yandan bunu göstermek için gayret sarf ederken…
Diğer yandan, AK Parti’ye katılımından dolayı bir parçası haline geldiği kesimlere de, “pas atmaya” çalışınca, böyle bir garâbet çıkıyor ortaya…
“Heykelci CHP”den gelen Günay,
“Akifçi” kitleye de hitap etmeye çalışırken, böyle kırıp döküyor işte!..
“Mehmet Akif’in heykelini yaptıracağım!..”
Aman ne büyük bir müjde!..
Ne büyük bir kültür hizmeti!..

“Sivas” dedik ya…
O da bir başka âlem…
Sayın Günay, Madımak Oteli’nin altında lokanta bulunmasından “iğreniyor”muş!..
Bu da, “eski tüfek mezhepçilere” pas!..
Ve…
Tabii…
“Sivas provokatörlerine…”
Günay, Sivas’a “Katliam Müzesi” yapılmasına dair talepleri de destekliyor…
Ne garip!..
Sivas olaylarının meydana gelmesinde, “Günay’ın meslektaşı”nın…
O dönemin SHP’li Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın yanlış tutumu etkili olmuştu.
Hatırlayın:
Geleneksel olarak Sivas’ın Banaz ilçesinde yapılan şenlikler, o yıl…
Yani tezgâhın kurulacağı yıl…
Sivas merkeze alınmıştı.
Merkeze, alelacele “Pir Sultan Heykeli” yerleştirme işi de, zamanın SHP’li Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın ellerinden öpmüştü.
Şimdi…
AK Partili Kültür Bakanı Ertuğrul Günay…
Batı’nın “Alevi kartı”“gerçek Alevilere rağmen” masaya sürdüğü bir noktada…
Okullarda bile “Mezhep tezgâhının” kurulduğu bir esnada…
Ertuğrul Günay çıkıyor…
Ve…
Sivas gibi kritik bir şehrin bağrına “hançer” saplıyor!..
Günay’ın, Sivas Olaylarının perde arkasını araştırdıktan sonra bir hükme varacak kadar “dikkatli” bir Bakan olup olmadığını bilmiyorum.
Dün kendisini arayan arkadaşımız Ertuğrul Cesur’a, “Sivas’ı unutturmamanın öneminden” vesaire bahsetmiş Sayın Bakan…
Son derece sakıncalı ve de “Pir Sultan vâri” bir tavır!..
Günay’a nâçizane tavsiyem; Sivas olaylarının perde arkasındaki gerçekleri iyice araştırsın.
O olaylardaki “rolleri” yerli yerine oturtsun…
Sadece provokasyonun bir parçası olanlara değil…
“Sivas”ın gerçek liderlerine, kanaat önderlerine de kulak versin.
Sivas dâvâsı sanıklarının avukatlarınca kaleme alınan “savunmaları” dikkatle tetkik etsin…
Orada, kurşunlanarak katledilen “Sünni gençlerin” babalarıyla ve “Sünni cesetlerini sırtlarından özenle dikilmiş şekilde teslim alan” Sivas Numune Hastanesi yönetimiyle de görüşse iyi olur!..
Sivas olaylarından birkaç ay öncesinden başlayarak, beş altı ay sonrasına kadarki “Aydınlık” gazetelerini incelesin…
Kamu görevlilerinin telsiz kayıtlarına” şöyle bir göz gezdirsin.
Doğal liderlerinden Erdal İnönü’nün, olaylar sırasındaki tutumuna baksın.
Olayları yakından takip eden Sivaslı gazetecilerle konuşsun…
Mesela; “Figüran Aziz Nesin” kitabının yazarı Fikret Ünsal da bolca doküman var…
Faydalansın!..
 “Alevi-Sünni” gerginliğinin yeni versiyonla tezgâhlandığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan “laf” ve de “fantezi” üretmek son derece “yanlış” bir tavır.
Uyarmış olalım da…
Sayın Bakan, bir kez daha yanılmasın!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi