Kader kavşağı
Türkiye, 1876’dan 1982’ye kadar geçen zaman içindeki bütün anayasalarını olağanüstü şartlarda yaptı. Sultan Abdülaziz şehid edildi, darbeciler pazarlıkla Sultan Abdülhamid’e geçit verdiler. Kanunu Esasi o vaziyette yapıldı. 1876’dan 1921’e kadar bu ilk anayasa mer’idir. 1921 Kanunu Esasisi yine fevkalade şartların mahsulüdür. Meclisi Mebusan Ankara’da toplanmıştır. Hükümet İstanbul’dur. İşgal vardır. İstiklal mücadelesi verilmektedir. 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu, apansız değişen rejimin devlet metnidir. 1961 ve 1982 Anayasaları darbe mahsulüdür. Tarık Zafer Tunaya, bir gün derste anlatmıştı. 27 Mayıs darbesi olunca İstanbul ve Ankara’daki Anayasa Prof. ve doçentlerini toplayıp bir subayın makamına götürürler. Subayın onlara verdiği talimat şudur:
-Haydi iki saat içinde bir anayasa yapıp getirin!
İlk defa devlet reisi öldürülmeden, devlet değişmeden, başvekil asılmadan, gençler idam edilmeden, sokaklarda kan gövdeyi götürmeden hayat normal seyrinde devam ederken bir anayasa millet dokusuyla buluşuyor. Gerçi çalışma anayasanın tamamına müteallik değil. Fakat kanunların bir lafzı bir de ruhu vardır. 1982 Anayasası aydınlık bir ruha kavuşuyor. 2010 Anayasası yapılsaydı elbette çok daha makbul olurdu...ama bu da bir anlamda o. O olduğu için bazı çevreler zıvanadan çıkmak üzereler.
İnşallah sevincimiz yarıda kalmaz. Allah yazdıysa bozsun. Anayasa değişikliği teklifiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a suikast ihbarı eş zamanlı oldu. Emniyet, en üst seviyeden alarmda. Bir iç hesaplaşma kalleşliği yaşanması hatırdan uzak tutulamaz..Recep Tayyip Erdoğan’ın başına bir kaza gelmesi II: Abdülhamid Han’ın Ergenekoncular tarafından hal edilmesindekine benzer çok kötü neticeler doğurur. Sultanın siyasetten el çektirilmesi Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu başta olmak üzere bölge dengelerini altüst etmişti. İttihatçı Ergenekoncular Yahudilerle iş birliği içinde bu ihaneti tezgâhladılar. Kaderin cilvesine bakınız ki sayın Erdoğan’ın da bugün mazlumlar adına Yahudi devletiyle arası iyi değildir. İsrail başbakanı Netanyahu‘nun Beyazsaray’dan âdeta kovulmasındaki birinci sebep olarak da başbakanımızı göreceklerdir. İntikam bazılarının gıdasıdır. Allah muhafaza buyursun öyle bir şey olursa yüz sene öncesinde olduğu gibi bölge yine beşik gibi sallanır, her şey karmakarışık olur.
Bu ne demektir?
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül.. bu ülke çocukları bir yola baş koymuşlardır. Ya devlet başa ya kuzgun leşe denmektedir. Kurumlar kuzgunlardan kurtulunca millet huzur bulacaktır. Vatandaş insan muamelesi görecek. Bu ülke insanı serbest dolaşan esir hükmünden çıkacaktır.
Uslanmayanla uzlaşma olmaz.
Taviz vermeden yola devam!..
Değişiklik bir ân evvel hayat bulmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.