Üst üste çıkan ses kayıtları Türkiye’nin nasıl bir uçurumdan geri döndüğünü gösteriyor.Genelkurmay başkanı Allah, Allah diyen bir ordu nasıl cami bombalar bu insafsızlık ahlaksızlıktır demişti.
Gerçek manada Allah,Allah diyen elbette cami bombalamaz,milletinin tek ferdine zarar vermez.
Ama yıllardır TSK ya Allah,Allah diyenlerin çocukları girmesin diye her yola baş vuruluyor.
İmtihanlarda aile fotoğrafı isteniyor.Kazara girenler irtica, disiplinsizlik gibi muhayyel suçlamalarla kapı dışarı ediliyor.
Milletin Ordu’sunu millete kapatır, belli görüşte insanlara açarsanız sonunda olacak budur.
Ses kayıtları internete düşen Binbaşı Cevizoğlu, bombalayacaksın bu şe…sizleri diyor.
Hangi ülkenin Ordu’sunda milletine düşman gözüyle bakan böyle tipler çıkabilir. Başbuğ’un üzerinde asıl düşünmesi gereken konu budur. Genelkurmayın temizleyemediği safraları şimdi yargı temizliyor. Ordu’nun itibarıyla oynayanları tek, tek sanık sandalyesine çıkararak TSK nın itibarına katkıda bulunuyor. Bundan rahatsızlık duyulacağına bu sürece destek olmak TSK nın itibarı için de şarttır.
Demek ki, Allah,Allah diyen bir ordu’nun içinde de Allah’ı yeryüzünden silmek isteyenler çıkabiliyormuş. Belki sayın Başbuğ hatırlamıyor ama hatırlatmakta yarar var, 28 Şubat’ta askerlik yapan bir çok kişiden o dönemde Allah, Allah demeyin,Hurrraaa deyin diye talimat verildiğini, ama tutmayınca vaz geçildiğini dinlemiştim.
28 Şubat, TSK nın dokusunu bozmuş, onun milletin ordusu olma vasfını tahrip etmiştir.Bugün yaşanan sıkıntıların, ortaya saçılan kirli ilişkilerin sebebi budur.Daha dün 7 askerimizin şehadetine sebep olan Çukurca’daki mayınların TSK ya ait olduğu ortaya çıktı. Kendi döşediği mayınların üzerinden kendi askerini yürütecek kadar sorumsuz olan bir asker-bürokrat tipi başka nerede var.Dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir durumda başından kuyruğuna kadar sorumlu olan herkes hesap verirdi. Bizde ise hesap ver diyene asker düşmanı diyorlar. Halbuki asıl asker düşmanı, bu olayların sorumlularını yargıdan kaçıranlardır. Asıl asker düşmanları Ordu’yu asli görevinin dışında işlere bulaştıranlardır. Karşımızda 30 yılda PKK'nın 5 önemli(Apo,Osman Öcalan,Cemil Bayık, Karayılan ve Şemdin Sakık) Liderinden tek birini yok edemeyen bir ordu duruyor.Bu nasıl istihbarat, bu nasıl mücadele biçimi diye hiç sorulmaz mı?
Bazı askerler işini gücünü bırakıp namaz kılan, başını örten bürokrat avına çıkarsa olacak olan budur.
Neyi dert edinirseniz, onu çözersiniz.
Bazı askerlerin dindarlardan, muhafazakarlardan, milliyetçilerden başka derdi hiç olmadı ki?
Şu terör mücadelesi mercek altına alınsa ne demek istediğim çok iyi anlaşılır.Bu ülkede millete düşman gözüyle bakanların bölücü teröre verdiği dolaylı katkıyı hiç kimse vermemiştir.PKK nın 28 Şubat’a kadar ki tabanı ile 28 Şubat’tan sonraki tabanını bir mukayese edin. 28 Şubat PKK ya mesafeli olan bazı muhafazakar Kürtleri de PKK nn kucağına itmiştir. Kendi deyimleriyle iki küfürden kendilerinden olanı tercih etmişlerdir.Bu meseleler kızarak, suçlayarak,meslek narsizmi yaparak çözülmez..Ortada çok vahim iddialar, belgeler Türkiye’yi uçurumun kenarına götüren provokasyonlar var.Kimse Türkiye’den daha önemli değildir. Bu hesabı mutlaka görmeliyiz, aksi takdirde bir gün, ortada Türkiye ve Türk milleti diye bir şey kalmayacak.