2003 yılında başlayan ve halen devam eden komşumuz Irak’ın işgali insanlık trajedisine, sosyal, siyasal, ekonomik ve güvenlik alanında yaşanan acı verici hadiselere sebebiyet verdi. İşte bu konularda son durumu tahlil etmek için dün İstanbul’da önemli bir toplantı gerçekleştirildi ve Irak’taki ahval teferruatıyla masaya yatırıldı. Toplantıya Türkiye’den sadece İslâm Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu katıldı.
Yayımlanan istatistiklere baktığımızda, Iraklıların neredeyse hayatın hemen her alanında tam bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını görmekteyiz. Bizzat resmi kurumların verilerine göre;
1- Bir Milyon (1.000.000) Iraklı Kadın Dul
2- Dört Milyon (4.000.000) Iraklı Çocuk Yetim
3- İki buçuk Milyon (2.500.000) Iraklı Şehit
4- Sekiz yüz Bin (800.000) Iraklı iktidar partilerine bağlı gizli cezaevlerinde insanlık dışı şartlarda tutuluyor
5- Üç yüz kırk bin (340.000) Iraklı, Amerikan işgalcilerine, hükümete ve Kürdistan özerk bölgesine bağlı cezaevlerinde tutuklu. Bunların çoğunun herhangi somut bir şeyle suçlanmadığına dikkatleri çekelim.
6- Dört buçuk milyon (4.500.000) Iraklı ülke dışında mülteci konumunda.
7- İki buçuk milyon (2.500.000) Iraklı ülke içinde muhacir konumda.
8- Yetmiş altı bin (76.000) Iraklı vatandaş AIDS hastası.
9- Komşu ülkelerden ithal edilen uyuşturucunun yayılması; trajik ve korkunç oranlarda yayılarak özellikle gençliği hedeflemesi.
10- Yüzde 40 oranında Iraklı fakirlik oranın altında yaşıyor.
12- Irak altyapısının tamamen tahrip edildi.
13- İlk, orta ve lise düzeyinde temel eğitim ve yüksek öğretimin kalitesinde ciddi düşüş söz konusu. Okuryazar oranı her geçen gün düşmektedir. Dahası bizlere ulaşan raporlarda eğitim bakanlığında abartılı şekilde hizipçi bir kadrolaşmanın olduğu ve müfredatların dayatıldığına yer veriliyor.
16- Ülkede yabancı istihbarat teşkilatlarınca yönetilen yüz yirmi altı (126) yabancı güvenlik şirketi mevcut.
17- Bölücü partilere mensup kırk üç (43) milis örgüt mevcut.
18- İki yüz yirmi (220) adet yabancı istihbarat teşkilatlarınca finanse edilen gazete mevcut.
19- Kırk beş (45) adet yabancı istihbarat teşkilatlarınca finanse edilen televizyon kanalı var.
20- Altmış yedi (67) adet yabancı istihbarat teşkilatlarınca finanse edilen radyo var.
21- On binlerce sahte üniversite diplomalı devlet makamlarında yönetici pozisyonunda şahıs var.
23- Tüm devlet kurumlarında idari ve mali çürüme, yolsuzluk ve fesadın tamamen yaygınlaşmış olması. Dünya sıralamasında ne yazık ki Irak üçüncü dereceye yükseldi.
24- Irak’ın yer altı ve yer üstü zenginliği ne yazık ki peşkeş çekilmektedir. Irak halkının milli serveti yabancı şirketlere uzun süreliğine anlaşmalarla verilmektedir.
Hamdolsun Irak’ta sağduyu galip geldi ve işgalcilerin planları tutmadı. Tabii bunları söylerken dinlerini, vatanlarını, namuslarını, ırzlarını korumak için direnen Irak Direnişinin oynadığı hayati rolü de göz ardı etmemeliyiz. Tıpkı birinci dünya savaşında şu an misafirimiz olduğunuz bu topraklarda yedi düvele karşı cihad eden Müslüman halkımızda olduğu gibi kardeş komşumuz da direnmeye devam ediyor. Her yönden bir kuşatmaya maruz kalmasına rağmen ellerindeki tüm meşru yollarla direnen bir Müslüman halka yapılacak şey onlara maddi-manevi destek vermekten, dua etmekten ve başarıya ulaşmaları için resmi ve halk düzeyinde yanlarında olmaktan geçmektedir.
Ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkarak, belini doğrultması, yeniden yapılanması, İslâmi kimliğiyle milli bir bütünlük arz etmesinin yegâne yolu işgalin sona erdirilmesinden geçmektedir. Bu da tüm meşru yollarla yürütülen direnişten ve işgal karşıtı oluşumların birlik ve beraberliğinden geçmektedir.
İstanbul Buluşması’nda yapılan çağrıyı aynen naklediyorum: “Bizler en yakın komşumuz olan kardeş Irak halkının işgali sona erdirecek ve üstesinden gelecek güce sahip olduğuna inanıyoruz. Başta ülkemiz olmak üzere bölgenin istikrarı ve iyiliğini arzulayan tüm İslâm ülkelerini, Birleşmiş Milletleri, uluslararası örgütleri meşruiyeti bulunmayan işgalin bir an önce sona ermesi için somut adımlarla neticeye ulaşacak şekilde harekete geçmeye davet ediyoruz. Yine tüm ilgili taraflara ve ülkelere Irak halkının çoğunluğunu temsil eden ve bugün bir araya gelen işgal karşıtı milli oluşumlara kapılarını açmaya, projelerini ciddiye alarak destek vermeye ve komşumuzun yeniden yapılanması için tüm güçleriyle yeni ve cesur bir adım atmaya çağırıyoruz.”