Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Havada bulut var...

Havada bulut var...

Dedelerimiz için belki hayal bile değildi. Ama havacılığın gelişmesi sayesinde bizler bazen kuşlar gibi uçabiliyoruz.

Arabalarımız, otobüs ya da tren vasıtasıyla saatler hatta günlerce sürebilecek yolculuklarımızı kısa sürelerde gerçekleştirebiliyoruz; hızlandık yani...

Sağladıkları bütün avantajlara rağmen uçaklar, binenlerin genellikle tırstıkları araçlardır. Kimisi hakikaten çok seviyor olsa da, insanoğlunun ekseriyetinin ayaklarının yerden kesilmesi halini pek sevmediğini söyleyebiliriz.

İsmini daha önce belki de hiç duymadığımız ve duysak da adını kolaylıkla telaffuz edemediğimiz Eyjafjallajokull Yanardağı, değişik bir açıdan da olsa, dünyanın teknolojik olarak aldığı mesafe konusunda bilgiler verdi bizlere.

İzlanda'da bulunan Eyjafjallajokull Yanardağı'nın faaliyete geçmesi sebebiyle oluşan kül bulutlarının, ticari uçak seferlerinde çok sayıda iptallere sebebiyet vermesi ve ardından birçok Orta ve Kuzey Avrupa ülkesinin hava sahalarını kapatması, havacılığın ne kadar geliştiği konusundaki bilgilerimizi tazeledi...

Binlerce seferin iptal edildiğini öğreniyoruz haberlerde. Bu da çoğunlukla boş olduğunu düşündüğümüz göklerimizde, normal zamanlarda binlerce uçağın seferde olduğunu anlatıyor bizlere.

Bu aslında müthiş bir şey!..

Nasıl uçabildikleri hususunda hâlâ kafası karışıklarımız bulunsa da, demek ki hemcinslerimizin yüzbinlercesi, hemen her gün gökyüzünde oradan oraya uçuşup duruyorlar uçaklarda...

Vapur, tren ya da arabalarla bir günde alınabilecek mesafeyi, nerdeyse bir-iki satte kat ederek hem de...

Ancak İzlanda'da bulunan sıradan bir yanardağda meydana gelen patlamanın, önce Kuzeyi'nden başlamak üzere bütün Avrupa'da ve bağlantılı seferler dolayısıyla da, nerdeyse bütün dünyada havacılığı etkilemesi, bilim ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanoğlunun sınırları olduğunu hatırlatıyor...

Yanardağdan havaya fışkıran volkanik küllerin, pilotların görüş açısını kapatmanın yanında; uçak motorlarının hasar görmesine ve hatta -belki oksijen yokluğu ya da azlığı sebebiyle-, havada iken durmasına sebep olabileceği; özellikle hız ve yükseklik ölçmeye yarayan aletlerin hatalı ölçüm yapması gibi durumlar ortaya çıkarabileceği endişesiyle gökyüzünün büyük bir bölümü, artık uçuşa kapalı hale gelmiş durumda...

Uçuş iptalleri, havayolu şirketleri açısından şimdiden milyarlarca dolarlık kayıp manasına geliyor.

Tabii ki kayıplar sadece havayolu şirketlerinin zararlarıyla sınırlı değil. Sözgelimi Türkiye'nin turistik bölgeleri de iptallerden ciddi şekilde etkilenmiş durumda ve hesapta olmayan ve ne zaman sona ereceği bilinmeyen bu gelişmenin nihai faturasının tam olarak ne olacağı ise belirsiz...

Uçaklarla seyahate alışan ve zamanlarını buna göre ayarlayan insanlar ise şaşkın durumda. Birkaç saatlik uçak yolculuğu ile gittikleri yerlerden, birkaç günlük araba, vapur veya tren yolculuğu ile dönmek durumunda kalacaklar belki de. Uçarak üzerinden aşıp gittikleri sınırlarda, dönüşlerde karşı karşıya kalacakları sıkıntılar da cabası...

Küçücük bir yanardağ patlamasının meydana getirdiği neticeler şimdiden müthiş. Yanardağın faaliyetinin ne zaman duracağı ve bundan sonra neler yaşanabileceği ise meçhul.

Gücünün hemen her şeye yetebileceği varsayılan insanoğlunun, alabildiği büyük mesafelerin, tabii olaylar olarak nitelenen bazı gelişmeler karşısında, bir anda kocaman bir hiç haline gelebildiğini müşahede ediyoruz bugünlerde.

Adını zorlukla telaffuz edebiliyor olsak da, Eyjafjallajokull Yanardağı sayesinde çok ciddi şeyler öğrenmiş olduk anlayacağınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi