Farklılıklar zenginliğini kötü harcamışız
> Washington DC
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Türkiye’de 100 bin kaçak Ermeni var, onları gönderebiliriz” deyince dünya ayağa kalktı. Bu sayıyı telaffuz ediyoruz ama belki de daha fazla. Adı üzerinde kaçak. Kim nasıl sayacak? Şöyle bir senaryo tahayyül etsek, bütün Ermenistan, ekmek parası için usuldan usula Türkiye’nin şehirlerine gelseler ne yaparız?
Görülüyor ki bir şey yapamayız.
Neden?
Çünkü kim olursa olsun biz karşımızdakini açlığa mahkum edemeyiz. Bizim hayatımızda böyle bir vurdumduymazlık yok. Selahaddini Eyyubi haçlılarla çarpışırken bir ara tedavi için hekimlerini düşman saflarına gönderdi. Benzer misaller sayısız. Âlicenab millet iltifatına hatır için kavuşmamışız. Yüz bin ve belki de daha fazla Ermeni, derenin denize koşması gibi Türkiye topraklarına sığındılar. Sadece onlar mı? Eminönü Zenci mahallesine döndü. Devrim sonrası İran’dan hicret edenler ile Halkalı farklı bir yapıya dönüştü. Kuzey Iraklı Kürtler muhakkak ki Ermenilerden daha az değil. Ülkemizdeki Gürcü, Arap, Azeri, Özbek, Rus, Yunanlı, Balkanlı gibi kaçakların sayısı tahmin ederiz bir milyondan aşağı değildir.
Bu ne demek?
3 milyona dayanmış işsizine iş bulmak için resmi kadrolarını esneten bir devlet, o işsizlerin üçte bir kadar bir nüfusu sofrasına davet ediyor. Kötü mü yapıyor? Hayır. Kim, yurdunu-yuvasını bırakıp başka yere gider?
Göç mecburiyettir.
Fakat göç aynı zamanda zenginliktir.
Avrupa vaktiyle yabancı işçi almasaydı bugün topyekûn Yunanistan olmuş olabilirdi.
ABD’de 10 milyon olduğu zannedilen bir kaçak işçi nüfusu mevcut. Bu kaçaklar Amerikan ekonomisinin gölge güçleridir. Peki buna rağmen Amerika, hangi akla hizmet her sene hiç aksatmadan Yeşil Kart uygulamasıyla değişik ülkelerden göçmen getirtiyor.
Çünkü...
Burada bir yer yüzü dengesi kurulmuş. Amerika o dengeyle var. O denge ile hayatı alabildiğine zenginleştirmiş. Bugün burada kimse şu nüfus unsuru fazla diyemez. Bu hangi anlama geliyor.? Zımnî imparatorluk. Amerika bu nüfus stratejisiyle süper güç olmuş.
Biz bir asırdır yalanlarla gözü boyanmış nesilleriz.
Neredeyse her doğru karalanmış.
Her yalan doğrulanmış.
Farklılıklar zenginlikken onu çok kötü harcamışız.
Jivkov zaliminden dolayı Bulgaristan’dan ayrılmak zorunda kalan Türklerin en azından Marmara bölgemizdeki hizmetleri unutulabilir mi?
Her işe..
Ve her şeye...
İmparatorluk ufkuyla bakmak zorundayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.