Bu oyun, o oyun
Samsun’da bir siyasetçiyle başlayıp, il başkanları ve sanayi bakanıyla devam eden burun kırılmaları, Siirt’te bir facianın bir yıl sonra âniden hatırlanması, İzmir’de seri cinayetler, Manisa’da Siirt benzeri yeni olaylar ve Giresun gibi kanlı terör örgütüyle hiç alâkası olmayan bir ilde tuzaklar kurulup asker şehit edilmesi.
Bunları, tv dizisinde gördüğünü hayatta arayan çocukların çılgınlığı. Bir ruh hastasının dehşet salması..Veya baharla birlikte dağdan inen teröristlerin, buradayız mesajını vermeleri, şeklinde açıklayamazsınız. Bazıları için doğruluk payı olabilir. Fakat asıl sebep daha başka. O asıl sebebi esasında herkes bilmekte.
Bunların eş zamanlı olması tesadüf değildir.
Anayasa değişikliğinin üstüne gelmesi de tesadüf değildir.
Bütün mücadele yolları tükenmiştir.
Camileri bombalamak isteyenler.
Cemaati öldürmeyi planlayanlar.
Semtlerde 31 Mart Vak’aları peşinde olanlar bir yargıcın tezgâhına rağmen tekrar içerideler. Ergenekon tarihinde hiç alamadığı kadar darbe yedi. Anayasa değişikliğiyle jüristokrasinin beli kırılıyor. Mutlu azınlık, sessiz çoğunluğa karşı baş kesme durumunda. Türkiye, siyasi, sosyal ve mali yapısıyla kabuk, el ve sınıf değiştiriyor.
Alakasız yerde patlak veren terör, vatandaşın namus duygusunu kanatacak olay ve haberler, dehşet saçan seri cinayet vampirlikleriyle örgütün siparişleri teslim etmesi aynı ihanet planının parçalarıdır. Genelkurmay’ın, Jandarmanın istihbaratı yok mu? Kanaat önderlerinin öğrenip haber verdiklerini bu birimler neden görmediler, niçin haber vermediler? Bir ordu önce askerinin güvenliğini teminat altına almalı. Bu ülke çocukları daha ne güne kadar bozuk para gibi harcanacak?
Biz önceden yazdık.
Ankara’yı boşaltmayın dedik.
Bakanlar dahil suikastlar gelebilir diye uyardık. Nitekim Bülent Arınç’a kurulmak istenen tuzak o günlerde yaşandı, başbakana suikast ihbarı ise üç hafta önce ortaya çıktı.
İspanya’da canı yanan boğa matadorun bir anlık gafletinden istifadeyle onu kanlar içinde yere çaldı. Bizde kırmızı şalı görenler saldırmaktalar. Saldırıların devam edeceği bellidir. İç harbi bile göze alırlar. Bize göre Taksim ve 1 Mayıs ateşle oynamaktır.
Tuhaf olan bu anayasal değişiklikleri ancak hayal edebilecek bölge partisinin dolaylı olarak seçtiği saftır. Halbuki Ahmet Türk daha ilk anda bile bunlar tertiptir deme basiretini göstermişti. O parti içindeki bilek güreşini gözden kaçırmamalı.
Dikkat çekici olan gelen ihbarlardır. Deniyor ki malum örgüt Ergenekon’un silahlı gücüdür, iktidarla TSK’ya karşı savaşmakta..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.