Devlet aklı düşman üreten akıl değil, dost üreten akıldır. Durup dururken hiçbir gizli faaliyeti olmayan grupları düşman ilan etmek devlet aklıyla bağdaşmaz.
Dün bazı gazetelerde MİT’in 2010 yılı için hedefe aldığı yıkıcı dinci örgütler listesi yayınlandı.
Listede öyle isimler var ki, insan bu listeyi hazırlayanların kime ve neye hizmet ettiğine bir türlü karar veremiyor.
Yıkıcı örgüt dediğiniz zaman, devlete baş kaldıran, toplumda kin ve nefret tohumları saçan silahlı örgütlenmelerden söz ediyorsunuz demektir.
Ortada en ufak bir şiddet girişimi veya teşvikçiliği yoksa yıkıcı bir örgütten de söz edilemez. Çünkü insanların yapılanları beğenmeme,cari düzene muhalefet etme ve her türlü düşünceyi şiddete baş vurmadan ifade etme hakları vardır.
Şiddete baş vurulmadıkça en aykırı fikirler bile –yıkıcılık- yaftasıyla yaftalanamaz, düşman muamelesine tabi tutulamaz.
Kaldı ki, her yasa ihlalini düşmanlık gibi son derece acımasız bir değerlendirmenin muhatabı etmek insafla da devlet aklıyla da bağdaşmaz.
Bizde son yıllarda –Devlet aklı- daha doğru bir ifadeyle devlete hakim olan -CHP aklı- bütün mesaisini toplum içinde düşman arama, bulamadığı zaman üretme işine adamıştır.Bu milli bütünlüğü zedeleyici eğilim MİT’in 2010 yılı yıkıcı dinci örgütler listesinde de kendisini gösteriyor.
Şu listeye bakın Fethullah Gülenci’ler yıkıcı dinci örgüt.
Süleymancılar, Aleviler, İHH, diğer nurcu guruplar, mazlum-Der, Milli Görüş ve Nakşibendilik de listedeki diğer isimler.
Örgüt diye sunulan bu gruplardan herhangi birinin yıkıcı, bölücü bir faaliyete katıldığına veya şiddete karıştığına tanık olan var mı?
Bu guruplara yıkıcı diyebilmek için ya bu ülkeye, ya da bu millete düşman olmak lazım. Bunun başka izahı yoktur.
Nakşilik Allah’ı arama, bir ömür ona doğru yürüme (Mekandan münezzeh olarak) varlığını, onun varlığında yok etme (fena Fillah) yoludur. Allah’a giden ve götüren bir yol niçin yıkıcı olsun?
Süleymancı’lık Kuran’ı öğrenmek, öğretmek onun ahlakına bürünme yoludur. Bu mudur yıkıcılık?
Nurculuk, Kuran’ı anlama,insanlığın imanını onun yeni bir tefsiri olan Nur’larla kurtarma yoludur. Yıkıcılık buysa MİT bu milletin dinini, imanını, kitabını tehlike ve yıkıcılık olarak görmek gibi bir gafletin altına imza atmaktadır.Herkesi düşman ilan ederek bu ülkeye hizmet olmaz.Ayrılıkları, gayrılıkları azaltmanın yolu insanları kucaklamaktan geçer.MİT’in yıkıcı dinci örgütler listesi yeni kırgınlıklar, yeni düşmanlıklar, yeni yarılmalar yaratmak için ihdas edilmiş, planlı bir çalışmaya benziyor.başbakan’a bağlı çalışan bir kurumun-eğer doğruysa- böyle bir çalışmaya imza atması düşündürücüdür.O zaman MİT kime bağlı ve neye hizmet ediyor sorusunu sormak hakkımızdır.Gerçekten MİT kime bağlı, adının başında Milli kelimesi olan bir teşkilat, milli’likten bu kadar nasıl uzaklaşır, aklım almıyor?Aklı alan varsa beri gelsin.