17. Madde'den sonra ve muhalefete oynayan muhalefet
Anayasa mahkemesinin yapısını düzenleyen 17. Madde 337 oyla kabul edildi. 8.Maddenin 327 oyla düşmesi üzerine muhalefet AYM nin yapısını düzenleyen 17. madde ile HSYK nın yapısını düzenleyen 22.maddenin de ret edilebileceği ümidine kapılmıştı.Ama ikinci bir yol kazası olmadı, 17. madde yüksek sayılabilecek bir oyla meclisten geçti. Bu akşam HSYK ile ilgili 22. maddenin de aynı rahatlıkla meclisten geçeceğini düşünüyorum..
8. maddenin düşmesinden hareketle diğer iki maddenin düşeceği beklentisine girenlerin olayı iyi tahlil etmedikleri anlaşılıyor.8.Madde biraz BDP yi de ilgilendiren bir maddeydi.Getirilen düzenleme ile partilerin kapatılması neredeyse imkansız hale getiriliyordu.Aynı gün Tunceli’den 4, Diyarbakır’dan bir şehit cenazesinin gelmesi maddeyle ilgili tereddüdü olanların kanaatlerini değiştirmiş olabilir.Hem parti kapatmalardan şekva edip hem de meclise girmeyip kaosa oynayan BDP nin tavrını da unutmamak lazım.Böyle bir parti yaşatılmaya değer mi diye bir çok kişinin kendi kendisine sorduğunu biliyorum.BDP hiç bir şeye değmez, ama BDP için de Türkiye’nin istikrarından,istikbalinden fedakarlık edilemez.Demokrasiden, hukukun üstünlüğünden taviz vermek BDP ve onun uzantılarının ekmeğine yağ sürmektir.BDP demokrasi karşıtı cephede yer alarak demokrasiden ne kadar korktuğunu,ilk defa bu kadar açık bir şekilde ortaya koymuştur.İki de bir Ergenekon’dan, faili meçhullerden şikayet edenler ilk dönemeçte Ergenekon ile kol kola girmişlerdir.
Oylamaya giren bazı DSP milletvekillerinin Rahşan Ecevit’in talimatıyla CHP ile beraber hareket etmeye zorlanmalarını da bir tarafa not etmek lazım.
Sol’un küçük bir grubu hariç tamamı –taslağın- karşısında pozisyon almıştır.İçlerinde sağ diye nitelenebilecek tek parti MHP dir. Bahçeli’nin genel başkanlığından sonra MHP nin de artık ne kadar sağ, ne kadar sol olduğu tartışmalıdır. Tartışmalı olmayan yanı, statükonun azat kabul etmez bir hizmetçisi olduğudur.
Türkiye 28 yıl kendine dar gelen,çağın ihtiyaçlarına göre tanzim edilmemiş bir Anayasa ile yönetildi. İhtiyaçlara cevap vermeyen yasalar toplumun ufkunu daraltır,hızını keserler. Son iki üç yıldır Anayasa yürütmenin önünü kesen,çalışma alanını daraltan bir hüviyete bürünmüş, yargı erkinin elinde bir giyotine dönmüştü. Hürriyetleri teminat altına alan bir Anayasa yerine,yasakları,sınırlamaları öne çıkaran, engelleyici bir işlev görmüştür.Bu kısmi değişiklik sadre şifa olmasa da sıkıntıların bir kısmının izale olmasına vesile olacak, kendini resmi ideolojinin komiserleri gibi görenlerin gücünü azaltacaktır.
8. Maddenin düşmesi onun tamamlayıcısı olan 17. maddenin de düşmesi ile bir anlam ifade edebilirdi. Şimdi AYM’nin yapısını düzenleyen, bu maddenin geçmesi ile Anayasa yargısında ideolojik yargılama yapanların gücü kırılacak, farklı görüşlerin AYM de temsili imkanı doğacaktır.Referandumdan sonra AYM yetkisini aşan bir yargı organı olmaktan çıkıp, asli görevine dönecektir.
Taslak görüşülürken ortaya .çıkan tablo manidardır.AK parti bir defa daha, daha çok demokrasi, daha çok özgürlük isteyen cenahın alternatifsiz partisi olmuştur.AK parti dışındaki tüm partiler statükoya oynarken AKP değişim ve demokrasiye oynamıştır.AK partiye alternatif olma iddiasını taşıyanlar AK partinin üstüne oturduğu zemine oynamak yerine statükoya oynamayı tercih ederek, AK partinin ekmeğine yağ sürmüşlerdir., Bir defa daha yanlış bir strateji ile milliyetçi, muhafazakar ama demokrat seçmen kitlesi bir bütün olarak AK partiye bırakılmıştır. Bu da muhalefetin ne kadar ufuksuz olduğunu gösteriyor.Muhalefet partileri topluca iktidara değil muhalefete oynuyorlar.AK partinin en büyük şansı da böyle bir muhalefete sahip olmasıdır