Mali Kural, IMF ile görüşmeler devam ederken, stand-by olmazsa diye gündeme gelmişti.
Zira “IMF anlaşması olmazsa halimiz harap”çıların en sıkı argümanı, mali disiplinin bozulacağı idi.
Onlara göre, IMF’nin gözetiminden çıkan siyasi iktidar kamu maliyesini tarumar edebilirdi.
Hükümet akıllıca bir iş yaptı ve geçen yılın sonuna doğru Orta Vadeli Programı açıklarken Mali Kural’ı da zikretti.
***
Nedir Mali Kural?
Kısaca, hükümetlerin kamu maliyesiyle ilgili orta ve uzun vadeli kararlar alırken hangi sınırlar içinde hareket edeceklerini belirleyen düzenlemelerdir.
Borçlanma, bütçe açığı, kamu harcamaları gibi, siyasî iktidarın karar ve uygulamalarına bağlı olan mali kalemlerin birbiriyle ilintili olarak formüle edilmesi ve belli oranlarla sabitlenmesidir.
Popülist hükümetlere, “benim işçim, benim köylüm” mugalatası yapmayı iyi siyasetçilik diye yutturan, “kim ne veriyorsa ben beş fazlasını vereceğim” diyen muhterislere göre değildir Mali Kural...
***
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan -tabii ki hükümetin de kararıyla- cesaretli bir iş yaptı.
Bir yıl sonra seçim varken hangi iktidar kendini bütçede, harcamada sınırlamak ister ki?
Veya şöyle soralım: Bir yıl içinde seçime gidecek bir iktidar, kısa vadede elini bağlayacak ama orta vadede ekonomiye iyi gelecek bir karar alıyorsa bu, iktidarının devamından emin olduğu anlamına gelmez mi?
***
Karar doğru, zamanlama makul, niyet ve kararlılık iyi...
Lakin iş uygulamada...
Bürokratik atalet, kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı, devletin ekonomik hayattan çekilmemesi gibi menfi unsurlar devam ederse, Mali Kural, çok iyi bir teorik çalışma olarak akademik literatürde yer alır, o kadar...