Teamül!
“Ordumuzun teamüllerine siyasetin müdahale etmemesi lazım!”
Kim bu sözün sahibi?
Sosyal demokrat olduğuna kendini inandırmış, bizim de inanmamızı isteyen CHP’nin yiğit ve halkçı lideri...
Bu halkçı lider ne demek istiyor aslında?
“Askerlerin terfi ve tayinlerine hükümet karışamaz!”
Neden? Asker de olsalar, sonuçta birer bürokrat değiller mi?
Yürütme erkinin, bürokrasideki üst düzey atamalarda inisiyatif kullanması -üstelik yasayla da belirlenmiş- bir teamül değil mi peki?
CHP liderinin “emekli bir bürokrat olarak” bunu bilmemesi mümkün mü?
***
Eskiden generaller sert beyanatlar verip hükümeti azarladıklarında, siyasetçiler cevap olarak, sindikleri köşeden korka korka “asker bizim göz bebeğimiz” derlerdi.
Azar işitmeye de devam ederlerdi.
Bu ülkede korku ve “hot-zot” ile on yıllar geçti.
Adı parlamenter demokrasi olan ama ne olduğu belli olmayan, militarist-jüristokratik bir devlet nizamının çarklarında nesiller heba oldu.
Seçimle gelen siyasetçiler de, oy aldıkları seçmene değil, bu statükoya biat ederek varlıklarını devam ettirdiler.
Boyun eğerek, müdahaleye rıza göstererek, kendilerine yasaklanmış alanlara -asla- girmeyerek...
Demirel de, Yılmaz da Ecevit de, Çiller de böyleydi.
Bir tek rahmetli Özal -darbe cuntası başta olmasına rağmen- statükoyu bir hayli huzursuz etti.
***
İlk defa bir hükümet ve bir Başbakan, demokrasinin bu ülkede adam gibi uygulanmasının yolunu açıcı adımlar atıyorlar.
Askeri ve yargısal hegemonya’nın üzerine gidiyorlar.
Haliyle sert dirençle karşılaşıyorlar.
Bu ülkede demokrasinin ve sivil siyasetin hüküm sürmesini isteyenler -ideolojik duruşları ve inançları ne olursa olsun- hükümetin yanında durmalılar...
Haydi inanmış Kemalistler ile demokrasi ile pek işi olmayan seçkinci tayfayı boşverin, kendini solcu ve demokrat zannedenler nerede duruyorlar?
Statükonun emir eri pozisyonunda...
Yani “ordu bizim göz bebeğimizdir” pozisyonunda...
“Teamül”müş!
Gandi Bey’e sormak lazım: Ya demokrasinin kuralları, temaülleri?
Gerçi, daha anayasa değişikliğine “neden hayır dediğini” bile izah edememiş bir “lider”e bunu sormak abes ama...
Statüko ile hemhal olmuş bir emekli bürokrattan “halkın lideri” üretmeye çalışanların gazına gelip de “halkçı Kemal” diye bağıranlar düşünürler belki, “yahu biz neyi alkışlıyoruz?” diye...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.