Uluslararası Yardımseverler Kongresi
Açlık, yoksulluk, zaruret, adaletsizlik âhir zamanın en şiddetli fitneleri ve en çetin imtihanları. Devrin muktedir ve hegemonik güçleri geçmişin sömürgecilerinden farklı değil: Kendi refahları için insanlığın çoğunu açlığa ve kıtlığa mahkûm etmekte tereddüt etmiyorlar. “Ya ye, ya yem ol!” niyetiyle yola çıkılırsa ortaya çıkan düzenin adı “Sen çalış ben yiyeyim” olur. Yahut “Ben tok olayım, başkası açlıktan ölürse ölsün bana ne?” yaklaşımı hâkim olursa bir topluma, o toplumun kıyameti kopmuş demektir.
Meselenin daha da vahim yanı İslâm dünyasının bu tehlikelere duyarlı olmaması içinde bulunduğu durum: 800 milyar doları yöneten İslâmi finans kurumları, petrol üreticisi ülkeler ve pek çok Müslüman yardım kuruluşları faaliyette olmasına rağmen bu kaynakların adalete ve toplumsal refaha dönüşmemesi elbette üzüntü verici.
Bu problemin halli için son yıllarda çok önemli teşebbüslerde bulunuluyor ve yeni inisiyatifler alınıyor. İslâm Konferansı Teşkilatı (İKT)’nın yeniden yapılanma hamleleri ve İnsani Yardım Forumu’nu kurması, İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB)’nin bu sahadaki koordinasyon ve birlik arayışlarına dün ve bugün İstanbul’da gerçekleştirilen yeni bir organizasyon eklendi. Birinci Uluslararası Yardımseverler Kongresi İstanbul’da geniş ve seçkin bir katılımla icra ediliyor. “Sorgulamalarla yüzleşme ve çözüm Bulma” başlığı ile gerçekleştirilen kongrenin Yöneticisi Tarık H.Cheema ve Türkiye Hazırlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Harun Cansız, Doç.Dr. İhsan Karaman, Ayşe Böhürler, Dr. Ahmet özdemir, Merva Orhan bu hayırlı çalışmanın organizatörleri.
Kongreyi tertip edenler toplantının amacını şöyle özetlemişler: “I. Uluslararası Yardımseverler Kongresi barış dolu, adil ve sürdürülebilir bir kalkınmanın yaşandığı bir dünya hedeflemektedir. Buna ahlaki, sorumlu, etkin ve kapsayıcı bir yardımseverlik katkıda bulunacaktır. Yardımseverleri etkin uygulama teknikleri ve fikir alışverişinde bulunmak üzere bir araya getirip, maddi imkanlarını insanların yaşam kalitesini artırmada kullanmalarını kolaylaştıracak, kalıcı bir angajman ortamı sağlamayı amaçlıyoruz. Hedefimiz dünyanın çeşitli yerlerinden ve çevrelerinden gelen Müslüman yardımseverlerin fikir alışverişinde bulunup, ortak çalışmalara imza atacakları bir platform oluşturup, uluslararası yardımseverler topluluğunun güçlü bir parçası haline gelmelerini sağlamak.”
Toplantıda ulaşılmak istenilen amaç ise çok yerinde: İslâmi değerlerin kökünde olan cömertlik anlayışıyla yola çıkarak, yeryüzündeki tüm Müslümanlar ırk ve dinleri ne olursa olsun ihtiyaç sahibi insanlara el uzatma konusunda beraber hareket etmelidirler.
Beraber ve etkin hareket etmek meselenin en önemli ciheti. Kongrenin önemli katılımcılarından Güney Afrika, Western Cape Eyaleti Hükümet Başkanı İbrahim Rasool’ün dediği gibi sağ el ve sol el arasında yeterli koordinasyon olmadığı için büyük kaynaklar etkili kullanılmadığı gibi yardımlar doğru adreslere de gitmiyor. Bundan dolayı yardımseverlik paradigması günümüz şartlarına göre gözden geçirilmeli yeni ve etkili bir formül geliştirilmeli. Dünya görüşlerimiz zamanın gereklerine göre yenilenmeli, ancak bu yapılırken İslâm’ın sınırları zorlanmamalı.
Bir hakikati unutmamalı: İnsanlığın selameti, sosyal adalet ve barışın tesisi için, İslâm’ın “zekat farz, faiz haram” prensibini yaşamak ve bunu kurumsallaştırmaktan geçiyor. Bu hakikate bugün en çok İslâm dünyası muhtaç.
Bu ihtiyacın derecesini görmek için küreselleşme karşısında ezilen zamanın insanının karşılaştığı manzarayı doğru okumak gerek: Dünyada 800 milyon insan açlıkla karşı karşıya. Her yıl 9 milyondan fazla insan açlıktan ölüyor. Günde 30 bine yakın çocuk hayatını kaybediyor. 300.000 çocuk işçi. 114 milyon çocuk okula gidemiyor. 1 milyar insan günlük 1 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda. Günde 25 bin insan açlık sınırında ölüyor. Her 5 saniyede bir insan ölüyor… Bunlar istatistiklerden sadece bir kısmı.
Açlığa, yoksulluğa, yalıtılmışlığa maruz kalanların çoğu Afrika ve Asya’da bulunuyor. Bunların çoğu siyahî, kadın ve çocuk ve bunların çoğu Müslüman!
İslâm dünyasının, kapasite geliştirme ve kaynakları etkin ve adil kullanma meselesine ciddi eğilmesi gerekiyor. Bu, sadece Müslümanların değil, insanlığın da tek çıkış noktası.
Bu çok önemli konuların gündeme gelmesine vesile olduğu için Uluslararası Yardımseverler Kongresi takdire şayan. ümidimiz bu ve buna benzer inisiyatiflerin artması, sürdürülebilir olması ve Müslümanların etkin birlik ve verimli meşveret zeminleri elde etmesine katkıda bulunması.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.