Pes doğrusu! Daha doğrusu bunu da dememek gerekir. çünkü bu “Pes” ancak bir teknik direktöre denilebilir. Hedef teknik direktör değilse, zaten boşuna çene yormak da yanlıştır,

Ey Zico; Konya’da daha önceki birçok maçta olduğu gibi, hatta hatta ilk devredeki Vestel maçından sonra düne kadar geliştiği gibi, seni kurtaran oyuncuyu hala yedekte oturtuyorsun... Acaba bu tavır o oyuncunun Türk oluşundan mı kaynaklanıyor? Bu soruyu neden sormak durumunda kaldım... çünkü daha dün, istediğimiz kadar yabancı transfer edemezsek Avrupa’da başarılı olamayız dedin... örnek olarak da Chelsea ve Liverpool’da 13’er tane yabancı bulunduğunu öne sürdün... Be Brezilyalı, sen hesap da bilmiyorsun? Senin takımında kaç yabancı var, bir say bakalım... Tam on adet... Yani bütün mesele üç oyunculuk fark mı? Hayır... Senin büyük şansın... Bugünkü Semih olayı bundan 50 sene önce olsa başına neler neler gelirdi bilir misin? Bir sor bakalım Can Bartu, kendisini Manchester City maçının devresinde oyundan çıkarmaya kalkışan, Fenerbahçe’yi defalarca şampiyon yapan, ilk gerçek Batı markalı kupayı kazandıran teknik direktör Molnar’a soyunma odasında ne tepki göstermiş... Molnar, Can’ı oyundan çıkarabilmiş mi?

Evet, Semih, bir kez daha hem Fenerbahçe’yi, hem de özellikle Zico’yu ipten aldı... Ama Zico’nun dersini bu defa parmak işaretiyle değil, yedek kulübesine gidip oturarak verdi. Bu eylemde o kadar büyük bir hareket yüklü ki, ağzınla en kötü kelimeleri yağdırsan bu kadar ağır olmaz...

Gelelim maç sonrasına... Deivid dedi ki “Semih oynayınca, bütün takım daha değişik ve etkili bir konuma bürünüyor... Alex dedi ki “Semih’in takıma oyun olarak katkısı çok büyük... Bir de gol de atıyor...” Zico ne dedi? Ne derse desin, teknik direktörlükte henüz stajyer olduğunu inkar edemez...

Gerçekten de öyle... 58. dakikaya kadar Fenerbahçe’nin doğru dürüst etkili bir atağı yoktu, Kasımpaşa istediği gibi top çeviriyor, hatta cesaretle pozisyona girmeye de uğraşıyordu. Goller de kaçırdı. Serdar da kurtardı... Ve o ana kadar Gökhan’ın bir sağ kanat bindirmesini gören oldu mu? Ama ne olduysa bu 58. dakikadan sonra oldu.. Gökhan bindirirken, Semih’in altı kişi arasından attığı pası alıp, o ana kadar uyuşuk kalmış Alex’e golü attırdı. Sonra aynı Semih, uyuşuk Alex’e verip kaçtı ama Alex kötü şutu denedi. Top kalecinden döndü ve Semih golünü de attı. Sonra mı? Kasımpaşa’nın kornerden oluşturduğu karambolden topu çalan ve Kezman’a 50 metre kontra pas atan da Semih idi...
Peki, şimdi önemli bir soru? Semih, Beşiktaş maçında ilk onbirde oynar mı? Bana bu soruyu Konya maçından sonra da sordular, Kasımpaşa maçı için... Asla diye cevap verdim... Ya şimdi? Yine asla... çünkü Zico henüz stajyer bir teknik adam... Takımının oyuncu profilini bilmiyor... Sistemin nasıl işleyeceğini ve ilerideki hangi oyuncu tipinin bu işi becerebileceğini bilmiyor. Diyorum ki, Vestel maçinda Kezman atılmasa ve peşinden de sakatlığı nüksetmese, Fenerbahçe’nin şimdi en az on puan eksiği vardı... Siz de bir hesaplayın.. En azından Zico’yu geçersiniz...