"Bu bir oyuncak ya da robot değildir" diyor üretici firma pazarladıkları ürünün reklamında. Amerika'da piyasaya çıkan garip canlılardan söz ediyorum.

Bio-genica isimli firmanın bir grup çılgın genetikçiye yaptırdığı bu garip yaratıklar, firmanın iddiasına göre canlı. Firma bu yaratıkların evcil hayvanların yerini alacağını iddia ediyor. "Ne demek bu?" diye soranlar için biraz daha açalım meseleyi. İnsanların iyi vakit geçirmelerine yardımcı olabilmek için, bir nevi hayvan, bir nevi canlı oyuncak sayılabilecek türler imal edilmiş.

Haber aynen şöyle devam ediyor: "Yeni çağın evcil hayvanları olarak adlandırdıkları projede kullanılan hayvanlar da genetik değişime uğramış mutant hayvanlar ve içlerinde chip de takılı. Nefes alıp verebilen, kalp atışları değişen ve günlük olarak beslenilebilen bu canlılar, minimal bir yaşam destek ünitesiyle birlikte satılıyor. Bu yaratıkların hepsinin karakterleri de birbirinden farklı. Markette 'raflardaki' hayvanlar, bir boru ile özel yapım raftaki besleme sisteminden besleniyorlar ve sürekli 'taze' kalıyorlar."

Bir de fotoğraf iliştirmişler haberin kenarına; ne olduğunu anlayamadığımız bir canlı, beslenme borusuyla bir kavanozun içinde duruyor. Genetikle ilgili resmi olmayan söylemlere kulak verdiğimde iliklerime kadar ürperiyorum. Bir uygulamanın nesnesi olarak ele alınan canlının, bütün duygularından veya varlık değerlerinden kopartılıp, "başka bir şey"e dönüştürülmeleri düşüncesi korkunç. Genetik aslında modern dünyanın bir bilimden beklediği ne varsa bünyesinde toparlıyor.

Varolan durumu betimlemek, anlamak ve anlatmak, sebepsonuç ilişkisini ortaya sermek yerine, mevcut durumu başka bir hale dönüştürmek. Modern dünya, hakikati kendi beğeni düzeyine göre biçimlendirmek istiyor. üstelik bu tutum o kadar yaygınlaştı ki; toplumsal yaşam ve tek tek insanlar, toplum mühendisliğinin kısmi başarısızlığının ardından genetik müdahaleye maruz bırakıldı.

Modern süreçlerin dayattığı ahlak ve tutumlar, gerçek manada genetik bir müdahaledir. Lafı ağzımda gevelediğimi düşünmeyin lütfen. Egemenler, mevcut biçiminden hoşlanmadıkları, faydalanamadıkları, yeterli görmedikleri, artık ne derseniz deyin, işte o insanları, sosyal grupları, acımasız bir uygulamayla başka şeylere dönüştürme peşindeler. Komplo teorisinin bu kadarına pes diyenleri duyduğumu söyleyeyim. Bunu onlar da fark edecekler bir gün. Genetikçilerin garip bir hale dönüştürdükleri canlıları evlerine alıp, bununla eğlenen insanlar topluluğu, hayatın her alanında aynı acımasız tutumu sergileyeceklerdir.

Bizim ülkemizde de böyle değil mi? Olmadı işte! Halk bu medya patronlarının ve onların iş takipçilerinin, toplum mühendisi bürokratların, faşizan siyasilerin, statüko düşkünü elitlerin arzuladığı kıvama bir türlü gelmedi. Bütün kutsallarını yemek zorunda kaldılar. Halk sürekli başka seçeneklerin içine bırakıyor yorgun bedenini. Ama bir türlü gelip onların kapısında kul olmuyor. Şimdi genetik bir müdahale zamanı gelebilir. Acıtarak, umursamayarak, derinden uğraşarak, halkı "başka bir hale" sokmanın yolunu arayacaklar. Mühendislik nasıl ki sosyal bir projenin teknik alanına dönüştüyse, genetik de aynı sosyal projelerin uzun süreli uygulama alanlarından biri olacak.