Halk tamam, peki ya devlet?
9 Türk vatandaşı Müslüman kardeşlerine yardım yolunda İsrail askerleri tarafından hunharca katledildi.
Dün Ankara’da protesto gösterisi vardı.
Önceki gün de İstanbul’da oldu.
Yurdun diğer çeşitli bölgelerinden de tepki sesleri yükselmeye devam ediyor.
31 Mayıs’ta kanıyla, bugün de sesiyle…
İsrail vahşeti karşısında bu halk üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor.
Devletin tepesindekiler ise, devlet olmanın gereği olarak belki de dış “dengeler”i hesaba katarak, ortaya koyuyor tepkisini.
Ve iç dengeleri.
Askerin durumu, mali tablo, içimizdeki İsrail sevdalıları, seçimlere nasıl yansıyacağı vesaire…
Denge siyaseti…
Bu acı ama gerçek.
Kolay değil elbet devlet yönetmek.
Bir kere duygusallığı bir kenara bırakmak zorundasın.
Haliyle yöneticilerimizin işi daha da zorlaşıyor.
İsrail’le ortak tatbikat planını bir çırpıda rafa kaldırırken, “dahası” anlamına gelecek bir adımda bir “one minute” de kendimize çekip…
Örneğin, “ekonomik ve askeri tedbir alınması beklentisi”nin altıma imza atmakta tereddüt edebiliyoruz.
Aynı hassasiyetlerle olsa gerek feraset sahibi çok önemli bir şahsiyetimiz de “İsrail’den izin alınmalıydı” deme gereği hissedebiliyor.
İsrail vahşetine ortak tepkide mızmızlanan “kalem”lere cesaret verse de bu tavır.
Uzun vadede Türkiye’ye “denge ve hoşgörü ödülü” olarak geri dönecektir düşüncesindeler.
Birilerine de “İsrail Müslüman katliamını sürdüredursun. Biz o katilleri ‘dengelerle’ alt edeceğiz, Allah’ın izniyle” demek düşüyor.
Habervaktim olarak duamız şu: “İnşallah en hayırlı tavır budur.”
Değerli Habervaktim okuyucuları;
Hafta sonu Başbakan Erdoğan, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde internet habercileri ile bir araya geldi.
AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in organize ettiği toplantıya, belirli sayıda internet haber sitesinin yöneticisi katıldı.
Habervaktim olarak biz de o toplantıdaydık.
Sayın Çelik ve Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından biz internet habercileri sorunlarımızı, taleplerimizi anlattık.
(Bunları haberlerimizden okuduğunuz için yinelemek istemiyoruz.)
Sayın Başbakan birbir not aldı.
İlgileneceğini söyledi.
Bir de uyarısı oldu.
Sayın Başbakan, tıpkı diğer medyada olduğu gibi, internette de sansürü, kısıtlamayı kabul etmediklerini belirterek, “Ama otosansür, otokontrol noktasında internetin de kendisini artık daha sıkı denetlemesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Sayın Başbakan ayrıca şunları söyledi:
“Bizim gelenek göreneklerimize, toplumun genel ahlak değerlerine saygı duyan bir anlayışı sürdürmemiz, bunu geliştirmemiz öyle zannediyorum bir Başbakan olarak benim de hatırlatmam gereken bir sorumluluğumdur.”
“Çocukları dikkate almayan, aile kurumunu, inançları, ülkenin ortak değerlerini çiğneyen yayınlar özgürlük değil, ihlal getirecektir.”
Habervaktim olarak, Sayın Başbakan’ın da altını çizdiği bu kriterler bizim olmazsa olmazlarımız.
Daha fazla insan sitemize giriş yapsın, daha fazla “tık” toplayalım düşüncesinde asla olmadık, olmayacağız da.
Biz haber ve köşe yazılarımızda insanların “nefsine” değil, “vicdanına” hitap etmeye çalışıyoruz.
Farkımızı fark eden okurlarımızın sayısı her geçen gün artıyor.
Habervaktim ailesi büyüyor.
Çok değil, önümüzdeki bir iki hafta içinde, genel içerisinde en fazla giriş yapılan “ilk 100 internet sitesi” listesine girmeyi başaracağımızdan hiç şüphemiz yok.
Sizin de şüpheniz olmasın.
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.