Kime Yarıyor?
Başkent Ankara’da, miting için toplanmış insanların arasında büyük bir kaos bombası patlatılarak, feci bir katliama imza atıldı.
Bilanço çok ama çok ağır.
Yol açtığı infial de birlik ve
beraberliğimize büyük bir darbe vurdu.
Bu vahşetin failleri kimler?
Herkes bu sorunun cevabını ararken,
Patlamadan kısa bir süre sonra Başbakanlık’ta güvenlik zirvesi gerçekleştirildi. Devletin tüm birimlerinden faillerin bulunacağı açıklamaları geliyor.
İnşallah.
Lakin üzülerek söylüyorum, bu soru da çözülemeyip, tartışmalı bir şekilde kalacaktır.
Tespit edilip, yakalandığı açıklanacak olası “failler” veya olayı üstlenecek bir örgüt “maşa”dan ibaret olacaktır.
Maalesef gerçek azmettiriciler hiçbir zaman ortaya çıkarılamayacaktır.
Geçmişimiz bu tür olaylarla dolu. Özellikle olağanüstü dönemlerde yaşananlar.
Türkiye bugün de çok zor bir dönemden geçiyor…
Gerek yurt içinde yaşananlar, tekrar seçime gidiliyor olması ve gerekse bölgemizde cereyan eden olaylar…
Şer odakları için bulunmaz bir fırsat!
Ölçüp biçip, sonuçlarını tüm detaylarıyla hesap edip, patlattılar bombaları.
Büyük bir profesyonellik var ortada.
Ustaca organize edilmiş.
Arkasında büyük ve derin bir organizasyon olmalı. Karartmalar, yanlış yönlendirmeler ustalıkla yapılmıştır.
“Kime fayda sağlıyor” sorusunun cevabı da bunu doğruluyor.
Tek taşla pek çok kuş birden vurulmuştur.
Patlamadaki asıl hedef orada can veren insanlar veya bu insanların temsil ettiği ideoloji, örgüt, siyasiler değildir.
Asıl hedef genelde tüm Türkiye, özelde AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
Bir kere, söz konusu “barış” mitinginin hedefinde AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı.
Mitingde AK Parti ve Erdoğan’a, PKK’ya karşı operasyonlardan
ötürü değişik suçlamalarda bulunulacak, HDP ağzıyla “silahlar sussun”, “ateşkes ilan edilsin” mesajı verilecekti.
Bombalar böyle bir miting alanında patlatılarak, adres olarak AK Parti ve Erdoğan hedefe konulmuştur. Nitekim patlamayla birlikte oradaki insanlar AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçladılar.
Olay yerinde polise saldırdılar, AK Partili bakanları yuhaladılar; Erdoğan için “Seni Başkan yaptırmayacağız” sloganı attılar.
Böylelikle kamuoyu üzerinde “barış istedikleri için bombalandıkları” algısı oluşturulmaya çalışıldı.
Yani patlamayla AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı körüklenmiş oldu; bombalar AK Parti ve Erdoğan’ı hedef aldı.
Diğer taraftan, bölücü terör örgütü PKK için “ateşkes açıklamak üzere iken, savaşı sürdürmeye itildi” propagandasına zemin hazırlandı.
Özetle, gerek PKK’nın saldırılarını sürdürmesi, gerekse Ankara’daki patlama olayı ilk başta AK Parti ve Erdoğan’ı hedef almış ve onlara zarar vermiştir.
Olayda güvenlik zafiyeti olup olmadığı sorgulanacaktır, sorgulanmalıdır da. İlgili bürokratlar, bakanlar istifaya da davet edilebilir. Ancak böyle bir olayın faili olarak AK Parti ve Erdoğan’ı göstermek, ideolojik körlüğün eseridir.
Kritik bir tekrar seçim arifesinde millet Başkent’te patlatılan bombalarla korkutulmaya, yönlendirilmeye, ayrışmalar keskinleştirilmeye; insanlarımız birbirlerine iyice düşman edilmeye çalışılmıştır. Şimdiden bu tuzağa düşmüş görünüyor ve Türkiye düşmanlarını sevindiriyoruz.
Temennim içine düştüğümüz ideolojik körlükten kurtulup, büyük fotoğrafı görmek ve tümden Türkiye’yi vuran bu kahpe olay karşısında birlik olmaktır.