Ergenekon'u çözemezsin, Sivas'ı çözmeden!..
“İşçi Partisi genel merkezindeki bir CD’de Yargıtay binasına giriş ve güvenli kaçış yollarını belirten ayrıntılı bir kroki ele geçirildi.”
Taraf gazetesinden “Yargıtay’ı vuracaklardı” haberi…
Ergenekon çetesinin Cumhuriyet’e bomba, Danıştay’a suikast bağlantısından sonra şimdi de Yargıtay’a düzenlenecek saldırı bağlantısı çıkmış.
Şu İşçi Partisi, Doğu Perinçek, Aydınlık dergisi bu kadar mı önemli?
Bilemiyorum.
Aydınlık dergisinin arşivine bir girin,
Devletin en hassas ve de zinde Kurumundan en saklı bilgileri edindiklerine dair kocaman iddialardan yüzlercesini bulursunuz…
Ve çok ilginç;
Bütün medyayı tarayın; bu iddialardan herhangi birinin yalanlandığına dair tek bir “malzeme”ye rastlayamazsınız.
Devletin en hassas ve de zinde Kurumu Aydınlık dergisini ciddiye almıyor olmalı!..
Ben ciddiye alıyorum ama…
Nasıl almam…
Baksanıza; krokiler filan… Haber ya doğru ya değil…
Perinçek ve ekibi; ya böyle krokilerle korkunç planlar hazırlıyor ya da birileri o korkunç planları onlara mal etmek istiyor…
Her iki durumda da fark etmez;
Doğu Perinçek ve misyonu önemlidir…
Bak, ne geldi aklıma… Tam bunları yazarken;
Sivas’a gitti zihnim…
Olayları hatırlarsınız ya da okumuşsunuzdur…
Aziz Nesin denilen dalga;
Sivas olaylarının patlak vermesinden birkaç ay önce Doğu Perinçek’in…
Evet evet, Doğu Perinçek’in dergisinde,
Şeytan Ayetleri adlı o rezil kitabı tefrika ediyor!..
E haliyle, Müslümanlar da ayağa kalkıyor…
Beyazıt taraflarında, Cuma namazı sonralarında eylemler yapılıyor…
Bu girişim, yani Şeytan Ayetleri’nin Doğu Perinçek’in dergisinde tefrikası neyin hazırlığıdır?..
çok açık; 1-2 Temmuz 1993 Sivas olaylarının!..
Şimdi;
“Sivas olayları başka, tefrika başka” diyecek bir babayiğit varsa, çıksın ortaya…
Diyelim ki çıktı;
O babayiğit;
“Peki yüzyıllardır Banaz’da yapılan şenliklerin o yıl Sivas Merkeze alınması da mı başkaydı?” sorusuna ne cevap verebilir?..
Ya, “MAO’cu Mülkî Amir”in 1-2 Temmuz 1993 arifesinde Sivas’a atanması?..
Bu Sivas’ı çok yazdık; atlayarak gidelim;
Sivas olayları sanıklarının nasıl belirlendiğini bilir misiniz?..
Ben bilirim.
Ali Baba mahallesine bir “kara tahta” yerleştirildi…
O “Kara Tahta”nın başına da bir Aydınlık Muhbiri…
Ya da muhabiri…
Konumuzla alâkalı olmayan bir bilgi, Ali Baba, Marksistlerin ağırlıkta olduğu bir semt…
Orada bir “Kara tahta…”
Ya da “ihbar tahtası…”
Biri geliyor yazıyor oraya…
Aydınlık Muhbiri ya da Muhabiri de doğru İstanbul’a…
Derginin o sayısına bakın;
“Katiller!”i sıralıyorlar…
Bilgiler o kara tahtadan alınma!..
öncesiyle sonrasıyla iyi hizmet sunmuş, Aydınlık!..
önce, olaylara sebep olan Şeytan Ayetleri adlı rezil kitabı tefrika et…
Sonra;
Gönder Aziz Nesin’i şehre…
Kışkırt;
Ve “ihbar tahtası” yardımıyla, ihbar et!..
Bakın, Sivas’ı yeniden yazmıyorum…
Temas edip geçiyorum;
Sivas olayları, 28 Şubat’a giden yolun neresindedir?..
Bunun üzerinde kafa yorulmasını tavsiye ve temenni ediyorum...
Ergenekon’u nerelere kadar uzatacaksınız?..
Mesela;
Şenliklerin tam da o yıl Banaz’dan Sivas Merkez’e alınmasını temin eden “Yarı sivil tam mezhepçi” örgüt bu işin neresindedir?..
Bir de o günlerin İhlas Haber Ajansı var…
O da ilginç;
Aziz Nesin’le bir röportaj yapıyor…
Şenliklerin kızışacağı 2 Temmuz CUMA gününün arifesinde o zamanların TGRT’sinde yayınlanan röportaj, bir felaket…
Aziz Nesin, başta Sivas’takiler olmak üzere, cümle Müslümanlara “Hırlayan köpekler” hakaretini savuruyor da…
Hem de bunlar, Sivas’ın bütün gazetelerinin “Büyük olayların çıkmasından endişe ettikleri”ne dair haberlerini manşetlere taşıdıkları günler de oluyor da…
TGRT’den kimse;
“Röportajın tahrik edici kısımlarını” makaslayarak verme tedbirini gündeme getirmiyor…
Hayır, Sayın Enver ören’in samimiyetinden şüphe etmedim de…
Grubun geçirdiği büyük sarsıntıların muhasebesi yapılırken anlaşıldı ki; bünyeye Sayın ören’i de yanıltan birtakım sızmalar olmuş!..
Kimin nasıl sızdığı bilinmez de…
O gergin ortamda, böyle bir söyleşinin, o haliyle yayınlanmaması gerektiği rahatlıkla ifade edilebilir…
Hele, TGRT gibi dönemin “Huzur”a oynayan medya organı söz konusu olduğunda hepten söylenebilir..
Efendim;
Karıştırdım biliyorum da…
“İşçi Partisi genel merkezindeki bir CD’de Yargıtay binasına giriş ve güvenli kaçış yollarını belirten ayrıntılı bir kroki ele geçirildi” haberini okuduktan sonra…
Mümkün değil ki, karıştırmamak…
İyisi mi, siz biraz sadeleştirin...
Ve…
Bugünkü yazının hükmü olarak;
“Düğüm Sivas’ta” cümlesini bir kenarda bekletin.