Niçin?
PKK, 200’den fazla teröristle Hakkâri’de bir sınır komando birliğimize gece baskını yaptı. 12 şehit verdik. Dün öğleden önce şehitler, devlet töreni ile, Van havaalanında uçağa alınıp memleketlerine gönderildi. Başbakan, bakanlar, 6 orgeneral şehitleri uğurladı. Van’da bulunan 21 AB devleti büyükelçisinin de törene katılma kararı, milletlerarası teröre karşı milletlerarası dayanışma gücünün olumlu bir göstergesi idi.
Niçin? sorusunun cevabı karmaşıktır. Başbakan, taşeron bir eylem dedi. Taşeronun patronunu söylemedi. Zira patron devlete savaş ilânı demektir. ABD savunma bakanının, Güvenlik Konseyi’nde (hayır!) oyu veren Türkiye’yi ağır eleştirdiği, akabinde ABD Dışişleri Bakanının yumuşak bir değerlendirme ile müdahalesini hatırlıyoruz.
ABD Akdeniz filosunun 12 savaş gemisi evvelsi gün Süveyş Kanalı’ndan Kızıldeniz’e geçti. Basra Körfezi’ne gidiyor. Zaten ABD’nin daha geçen yıl, Pasifik Filosu’ndan -dünyanın en güçlü savaş gemisi olan- bir uçak gemisini de Körfez’deki uçak gemisinin yanına getirdiğini unutmamak gerekiyor.
Amerika’nın İran’a karşı tutumu, Washington’ın devlet projesidir. Hattâ Amerika’nın geleceği buna bağlıdır. Türkiye’nin Brezilya ile (Hayır!) oyu vermesi, bu projeyi etkilemez. Sadece Amerika’yı kızdırmıştır. Uygulamada da plan değişikliği yapabilir. Bu değişiklik, çok açık şekilde Türkiye’nin aleyhinedir.
Türk aleyhdarı güçler, Amerika’ya, İsrail’e, hattâ Avrupa Birliği’ne karşı bir Türkiye-Hamas-Hizbullah-Suriye-İran ittifakı oluştuğu ağır iftirasını işliyorlar. Böyle bir suçlama, savaş çıkarır.
Sayın Başbakan, Van’da milliyetçi, etkili, veciz bir konuşma yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız, terörün Türkiye’nin birinci meselesi olduğunu vurguladı. Yukarıda yazdıklarımız abartılı ise, o zaman PKK’nın bu sürpriz taarruzunun AK Parti’yi iktidardan düşürmek, yani seçimi zorlamak için düzenlendiği anlaşılabilir. Böyle bir plan da -hiç şüphe yok- Türkiye dışında, AK Parti’den ümit kesenler tarafından yapılmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.