Zihniyet mücadelesinin yargıdaki izdüşümü
Bu gün bu ülkede bir zihniyet mücadelesi yaşanıyor. Bu mücadele toplumun ve siyasal yapının her katmanında, her kurumunda yaşanıyor.
Millet Meclisi'nin çatısı altında...
İdarî yapıda...
Ve...
Yargıda...
Ayrıca idarî yapının katmanları arasında ve her katmanın kendi içinde...
Yargının her kademesinde...
Mücadelenin kökenini Tanzimat dönemine kadar geri götürmek mümkün...
Çünkü bölmeli kafa yapısı ve bölmeli kurumların çıkışı o döneme rastlar...
Bu, basit bir fikir değiştirme olayı değildir. Bir bireyin bir fikirden bir başka fikre geçmesi, tercihini birinden ötekine doğru kullanması meselesi değildir... Öyle olaydı üzerinde durmaya değmez der, geçerdik. Oysa üzerinde durulması gereken bir meseleyle karşı karşıya bulunuyoruz: bu mesele bir zihniyet dünyasının terk edilip bir başka zihniyet dünyasına geçme halini resmediyor.
Eski bir dünyayı –diyelim ki cahiliye dönemini- bırakıp yeni bir dünyaya –diyelim ki, demokrasiye- geçme ve o yeni dünyaya yerleşme olayı ile karşı karşıya bulunuyoruz.
İşte bu geçiş hali, eski dünyanın bütün değerlerini de orada bırakmayı tazammun ediyor. Zorluk burada...
Eski yaşama alışkanlığını ve zihinsel kalıpları bırakmak kolay değil... Nitekim eski zihinsel kalıplar, intikal etme teşebbüsünde bulunulan yeni dünyada da var olmayı dayatıyor. Bu durum da kişinin zihninde karmaşaya yol açıyor. Aynı kelimeyle ifade edilen farklı kavramlar, kişinin zihninde bir türlü yeni yerini bulamıyor. Böylece kavramlar da, kurumlar da ne yeni düzenin gereklerine uyum sağlıyor, ne eski asal değerlerini koruyor.
İmdi, halen yargıda görülen ve insanların kafasını karıştıran çalkantılar, aynı zihniyet mücadelesinin oradaki yansımasından başka bir şey değil. Orada da statükonun üzerine abanmış olan hukukçularla, onu değiştirmeye gayret edenler arasında bir mücadele sürdürülüyor. Çalkantı hukukçular arasında çevrimde olan zihniyet mücadelesinin dışa vurumu olarak ortaya çıkıyor.
Bu hengâme daha bir süre devam eder.
Ancak rövanş daima yeniden ve yenilikçilikten yana olanındır. Kaide budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.