Demokrasimize Abant teşhisi
Abant Platformu 22. kere toplandı. Ülke seçkinleri bir aradaydı. Bu faaliyetin çeyrek asra varmasına bir şey kalmadı. Bir Düşünce Kulübü gibi fikirler imal etmekte. Amerika’da Think Tank Kulüplerinin etkinliği hayli yüksektir...
3 günlük bir toplantı sonunda platform bir beyanname yayınladı. Bildirge şehir meydanlarımıza asılacak kadar veciz olmuştur. Şu gün bu toplumun karşı karşıya olduğu problemlere temas etmekte, çözüm yollarını göstermektedir. Askerî bürokrasi, yargı bürokrasisi, hak ve hürriyetler hepsi dile getiriliyor. Konuşulan, tartışılan içinden çıkılamayan ne varsa onlar üzerinde durulmakta, çareler gösterilmekte ve uyulmadığı takdirde sonuçlarına dikkat çekilmektedir.
Üzerinde ittifak edilen görüş şudur:
-Türk demokrasisi vesayet altındadır.
Demokrasimizin başlangıcını ister 1876 kabul edelim, isterse 1946. Hangi takvimden bakılırsa bakılsın aradan uzun bir zaman geçmiştir. Yani ortada genç, taze, körpe, tecrübesiz kelimeleriyle izah edilecek bir demokrasi yoktur. Bir demokrasi ki rejim değişikliği yaşamış, defalarca askerî darbe yemiş ve onlarca kere mahalli ve umumi seçim geçirmişse orada bilge demokrasiden söz edilmesi gerekir. Ne var ki buna çok uzağız. Çünkü demokrasimiz kendi iradesiyle hareket edemiyor. Vesayet altında. Vesayet bir hukuki müessesedir. Kendini idareden aciz olanları üçüncü kişilerin idaresine bırakır. Demokrasi nedir? Halkın yönetime iştiraki. Halk yönetime nasıl iştirak edecek? Seçimle. Her dönem seçimler yapılıyor. Halk iradesini ortaya koyuyor. Bu halkın tercihidir. Kimi isterse onu seçer. Sol sağ, liberal. Kimi dilerse onu iktidar yapar. Fakat oldum olası rütbeli kuvvetler, cübbeli kuvvetler ve oligarşik kuvvetler buna engel oluyor.
Zira bir kısım aydınlar için halk, iradesini ortaya koyabilme ehliyetine sahip değildir. Onun için güdülmesi, yönlendirilmesi gerekir.
Abant Bildirgesi, bu tezi reddediyor.
Bildirgenin hem hukuk fakültesi Anayasa derslerinde ve hem de kamuoyu oluşturma araçlarında madde madde tahlil edilmesi gerekir. Eğer itibar edilecek olan bu ülkenin entelektüel tabakası ise işte neredeyse oradaydılar ve olanca sorumluluklarıyla bir fikir inşa etmişlerdi. Şüphesiz ki kimsenin şu veya bu kurumu incitmek gibi bir niyeti olamaz. Maksat ortalama bir asırlık bir mirastan elde edilen tecrübelerle önümüzdeki devasa ihtilafları en akılcı ve kalıcı tarzda çözmektir.
Bunu bir cemaat faaliyeti gibi takdim yakışıksızdır. Kaldı ki öyle olsa bile ne zararı olabilir.
Nitekim 2010 yılı içinde çok önemli iki hizmet Abant’la taçlandırıldı. Diğerleri Ergenekonla mücadele ve Türkçe’nin dünyada ses bayrağımız olarak yükselmesiydi.
Teşhis doğrudur. Demokrasimiz vesayet altında. Öyleyse gösterilen çıkış yollarına sivil, asker, siyasetçi, yargı medya, Kürt, Türk herkesin uyması iktiza eder. Sonuçta kazançlı çıkacak olan istikbalimizdir.
Ortak akla ihtiyaç var.
*
Dünkü yazımızda soccer/sakır kelimesi irademiz dışında score şeklinde çıkmıştır. Hatayı düzeltiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.