CHP hep kaybettirdi
Ali Fuat Başgil, haysiyet abidesi bir hukuk Hocasıydı. 27 Mayıs 1960 Darbesinden sonra Adalet Partisinden senatör seçildi. Cemal Gürsel’in karşısında Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyunca öylesine ölüm tehditleri almaya başladı ki kendini İsviçre’ye zor attı. Bir muhafazakâr demokrattı. Aldığı tehditlerle bi’lmecburiyye İsviçre’ye gitmesi Sultan Vahidettin’in Ankara mahreçli ağır haberlerle yurt dışına çıkartılması birbirine çok benzer.
İsviçre’nin hayatımızda derinden etkileri vardır.
Türkiye Cumhuriyeti, her ne kadar 29 Ekim 1923’te ilan edilmişse de hukuken 24 Temmuz 1924’te Lozan’da tescil görmüştür. Tarihçi Kadir Mısıroğlu’nun Lozan Zafer mi Hezimet mi? İsmindeki kitabında İsmet İnönü’nün bir fotoğrafı vardır. O fotoğrafta takmış-takıştırmış bir casus kadın, Türk murahhas/delege hey’eti reisinin kolundadır.
İtalya, I. Harbi Umumi’de 12 Ada’yı bizden gasbetti. Fakat II. Harbi Umumi’den sonra Türkiye’ye şu teklifi yaptı. 12 Ada’yı tahliye ediyoruz. Buyurun size iade edelim. Ayağa gelmiş bu müthiş fırsatı Milli Şef İsmet İnönü, ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ politikasıyla kabul etmedi. 12 Ada’yı kim bilir nerelerde zannediyordu. Bir gece İzmir sahilindeyken az ötede parlak ışıkları maiyetindekilere sorar, ‘o ışıklar nedir?’ ‘12 Adalar Paşam’.
-Pek yakınmış yahu, der.
Medeni Kanun İsviçre’den iktibas edildi.
Kıbrıs devleti de 1959’da İsviçre’de doğdu.
CHP de ilk defa İsviçre’de iktidar yapıldı.
O da ne demek?
Necmettin Erbakan, 1969’da AP’ye girmek istedi. Süleyman Demirel veto etti. O da kızarak MNP’yi kurdu. Fakat bir zaman sonra AYM bu partiyi laiklik maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle kapattı. Prof. Erbakan İsviçre’ye gitmek zorunda kaldı. 12 Mart 1971 Cuma günü asker iktidara Muhtıra verdi. Darbe yapıldı. CHP’li Nihat Erim emir komuta ile önce bitaraf sonra Başbakan yapıldı. Darbeciler, kafa kafaya verip şu hükme vardılar. Anayasa Mahkemesi, Milli Nizam Partisini kapatmakla CHP’ye kötülük yaptı. Halbuki, Erbakan’ın MNP’si CHP karşısında AP’yi bölmekteydi. İçlerinde en keskini hava kuvvetleri komutanı Muhsin Batur’du. Onu İsviçre’ye yolladılar. Bu general Erbakan’a Türkiye’ye gelip parti kurması halinde kuracağı partinin kapatılmayacağına dair teminat verdi. Erbakan döndü, ülke MSP ile tanıştı. Milli Selamet Partisi 1973 genel seçimlerinden kazandığı 41 milletvekiliyle gerçekten sağı böldü. CHP ile birlikte koalisyon hükümeti kurdular. Dürüst diye bilinen Ecevit CHP’si eksiği AP’den 11 vekil satın alarak kapattı. Erbakan, muhafazakâr kitleden ‘niye CHP ile birlik oldun?’ yönünde şiddetli eleştiri alınca CHP’lileri şöyle tarif etti: ‘Onlar namaz kılmayan kardeşlerimiz!’
Şimdi CHP’nin şefi Önder Sav, sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na değil kardeşlerine de rehberlik yapmakta.
O İsviçre, Zürih şehriyle de 1974’te Kıbrıs Harekâtı sonrası müzakerelere de sahne oldu.
CHP I. Dünya Harbinde Musul’u, II. Dünya Harbinde de 12 Ada’yı kaybetti.
CHP hep kaybettirdi. Hep asker ve sivil bürokratların partisi oldu.
CHP kuvvetini Hak’tan değil, Halk’tan değil tepeden bakmacı bürokrasiden aldı.
CHP’nin bugün hayır istemesine gerek yok.
Bürokrasi zaten hayırcı.
Halk ise evet diyecek.
Hem de ezici çoğunlukla.
Referandum sonrası hayırcı partilerde şenliğe hazır olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.