Eşref Erdem’in başına geleni gördünüz.


Sevgili okuyucular.

Siz siz olun, hiçbir yerde yüksek sesle evet ya da hayır demeyin.

Partiliyseniz partiden ihraç edilirsiniz, futbolcuysanız kadro dışı bırakılırsınız. Plazalarda falan çalışıyorsanız belki işten kovulursunuz.

Bizim demokrasimiz böyle.

Tahammülsüz bir toplum olduk.

*

Size söyleyeyim. CHP’de Eşref Erdem gibi başka evetçiler de var. Bir çırpıda on isim sayabilirim.

Ama saymam.

Kimseyi yakmak istemem.

İktidardaki hayırcıları da biliyorum. Ama söylemem.

Sevilay Yükselir hiç üzülmesin. zira Eşref Erdem öyle kararlıydı ki, Sevilay’a konuşmasa başka gazeteciye konuşacaktı.

İş yine olacağına varacaktı.

*

Düşünüyorum.

CHP nerede hata etti?

Anayasa Mahkemesi iki maddeye balans ayarı yaptı ya, işte o an CHP diyecekti ki:

- Eh, fena sayılmaz. Yine de bu paket içimize pek sinmedi ama kampanyadan vazgeçtik, oy kullanmada herkesi serbest bırakıyoruz.

İşte o zaman kumar biterdi. Kimsede kaybetme korkusu kalmazdı. Kalmayınca kimse despotluk etmezdi.

Hatta sonuç ‘evet’ çıkarsa CHP “Benim sayemde" deme hakkına sahip olurdu.

Şimdi bu daha mı iyi?

*

Yenisu Belediye Başkanı’nı saymıyorum. Onun durumu başka... Evet oyu vereceğini söylemekle kalmamış, ölçüyü kaçırmış, başbakanın kampanyasına katılmıştır.

Disiplin suçu bu.

Hele bizim gibi cimri demokrasilerde ‘idamlık suç’ bu... Adamı ipe götürürler.

Eşref Erdem öyle değil... Karşı tarafa iltihak etmemiş, sadece bireysel tavır koymuştur.

Öyle de ağır top ki Erdem.

CHP’nin öfkesi belki de bu yüzden.

- 1 oy gitti sanmayın.

Eşref Erdem gibi bir sosyal demokratın oyu, 1 değil 10 oy sayılır.