İnce bir çizgi
Geçen yıl Cumhurbaşkanı’na ayağa kalkmayanlar, bu yıl ayağa kalkmalarını “olumlu muhalefet örneği” olarak sunuyorlar, eyvah.
- Gördünüz mü ben ne kadar cici çocuk oldum. Cumhurbaşkanı Meclise girince artık ayağa kalkıyorum.
Ne büyük aşama yahu.
Ne müthiş bir gelişme.
Size birşey söyleyeyim sayın milletvekilleri:
Bununla övüneceğinize, hiç ayağa kalkmasaydınız daha seviyeli bir iş yapmış olurdunuz.
***
Olumlusu olumsuzu hangisidir bilmem de muhalefetin şiddetli olanını bilirim.
Özal’ı Çankaya’dan hayasızca indireceğini söyleyen muhalefet de oldu bu ülkede... Ama o bile iktidara gelince devletin üst katlarında kavga olmaz diyerek işi tatlıya bağladı.
Zavallı Murat Sökmenoğlu da tek başına sine-i millete döndüğüyle kaldı. Bravo Kapitano dediler...
Yürüdü gitti. Dönüp bir arkasına baktı ki kimse yok.
Neden:
- E devlet katında kavga olmaz.
İyi bir mazeret.
En azından devlet terbiyesi içeriyor.
Yâni, Cumhurbaşkanı’na ayağa kalkmak gibi bir refleksi, rutin dışı bir lütuf olarak burnumuza dayamıyor. Siyasi görgü başka birşey.
Not:
Televizyon tartışmalarında, konuşmacılar, Hanefi değil, Hanife diyor. Bir, üç, beş olsa iyi, hepsi Hanife diyor. Bütün gece Hanife.
Eğer bu acar polis müdürü, Silivri’de televizyon izleyebiliyorsa, tutuklanmaktan daha çok buna kahroluyordur herhalde.
Hey arkadaşlar.
Doğru telaffuz edin şunu.
Hanife değil, Hanefi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.