Anayasa Mahkemesi üyeliklerine çeki düzen!..
Türkiye, 11 üyeye mahkûm edilemez!..
Bu 11 üyeye, çoğu zaman benim gibi düşünen Sayın Haşim Kılıç ile Sayın Sacit Adalı da dahildir!..
öncelikle, Anayasa Mahkemesi üyeliklerine bir çeki düzen vermek gerek!..
Anayasa Mahkemesi üyelerinden “en az yarısının” Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “seçilmesini” sağlayalım… Buna, Anayasa Mahkemesi de karşı çıkamaz…
Pardon, eksik oldu: “Kendini inkâr etmezse karşı çıkmaz!..”
Evet, öyle…
Zira; Yüksek Mahkeme’nin 2004 yılında verdiği bir teklif var…
Orada,
“üye seçiminde Meclis’in devre dışında olmasına” karşı çıkıyor!..
Ve…
Ayrıntıdaki şeytan: “üyeliğin ancak 65 yaşın dolmasıyla sona ermesine” de karşı Anayasa Mahkemesi…
Tekrar edelim,
Bizim değil,
Anayasa Mahkemesi’nin 2004 teklifi!..
Ne o kardeşim;
Kırk yaşında üye olacaksın, taaa 65 yaşına kadar…
Biraz daha uzatabilsen,
Kanuni Sultan Süleyman’ın padişahlığı gibi,
Bu ne saltanat!..
Bir makamda, 25 yıl yani çEYREK ASIR boyunca kalınır mı?..
Duvarların kıvrımlarını ezberlersin, masalarla kavga edersin…
Hep aynı kapı, aynı koridor,
Ve aynı merdivenler!..
Bıkmıyorlar mı, usanmıyorlar mı,
Bırakıp gitmek istemiyorlar mı?..
En fazla on yıl görev yapsınlar ve yerlerini genç-dinamik devlet adamlarına bıraksınlar!..
İyi olmaz mı?..
Olurmuş!..
Anayasa Mahkemesi’nin, 2004 yılındaki “önerisi”nde öyle deniyor!..
Ve üyelik süresinin 12 yılla sınırlandırılması isteniyor…
Bu da çok uzun; bilemediniz yedi yılda değiştirilmeleri gerek…
İyi olur,
Kendileri için ve hâliyle de Türkiye için!..
Efendim, üyelerin bir bölümünün “Meclis” tarafından seçilmesine geleceğim de… Şu süreyi biraz daha kurcalayalım…
önümde bir liste var.
Sağ olsun Hukukçu Dostum Mahmut özbay çalışmış…
Başka ülkelerdeki “üyelik sürelerini” ihtiva eden bir tablo.
Bir göz atalım:
Almanya: 12 yıl
Andora: 8 yıl
Arnavutluk: 9 yıl
Avusturya: 70 yaş (Faşist Avusturya. Tam bize göre!..)
Azerbaycan: 10 yıl
Ermenistan: 70 yaş (Bizimki Ermeni modeline de yakın!..)
Fransa: 9 yıl (Laikliğini örnek alıyordunuz, bunu da devşirsenize!..)
Guatemala 5 yıl, İspanya 9 yıl, İtalya 9 yıl, Kamerun 9 yıl
Litvanya 9 yıl, Macaristan 9 yıl, Polonya 9 yıl, Rusya 12 yıl, Slovakya 7 yıl, Slovenya 7 yıl, Şili 8 yıl.
Böyle devam edip gidiyor liste.
Genel tablo: Süre yıl ile sınırlı…
Bunun kaç yıl olacağı tartışılır,
Yeter ki 65 yaşının bitimine bağlanmasın…
Yeter ki metal yorgunluğu olmasın,
ülkem de yorulmasın!..
* * *
Gelelim, bir üyenin dahi hâkimiyetin kayıtsız şartsız sahibi olduğu iddia edilen Meclis tarafından belirlenmiyor oluşuna…
Anayasa Mahkemesi’nin milletin hoşuna gidecek bir karara varmayacağına dair kesin kanaatimizi her vesileyle ifade ediyoruz ya…
O kesinleşmiş kanaatin dile getirildiği yazılardan biri de 12 Mart 2008 tarihliydi ve “T.C. Anayasa Mahkemesi Dünyada Yok böylesi!..” başlığını taşıyordu…
Orada,
Parlamentosunun tek bir anayasa mahkemesi üyesini dahi belirleyemediği tek devlet olduğumuzu belirttikten sonra, ülkeleri dizmiştik…
Almanya, İtalya, Romanya, İspanya, Macaristan, Portekiz, Fransa ve diğerleri…
Uzatmaya, tekrarlamaya gerek yok…
Türkiye haricindeki bütün devletlerde, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kahir ekseriyetlerini, parlamentolar ya da parlamentolar artı Cumhurbaşkanları seçiyor…
Bizde ise: Meclis, yok devrede…
Bizim Anayasa Mahkemesi de 2004’te bu durumdan rahatsızlık duymuş olacak ki, “On bir olan üye sayısını on yediye çıkartalım, bunun dördünü Meclis seçsin” teklifinde bulunmuş…
Sayı meselesi önemli değil;
Onlar 4 der, Meclis 9 veya 10...
ülkeyi savaşa sokma iradesine sahip olan Meclis,
Anayasa Mahkemesi üyelerinden en azından yarısını tayin etse, çok mu?..
Kolay…
Bir geçici maddeyle mevcut üyelerin pozisyonunu “müktesep” yani “kazanılmış” hak olmaktan çıkartırsın…
Bu işin uzmanı Prof. Dr. Levent Köker, “Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değişmesi halinde, mevcut üyelerin görevlerinin sona ereceğini” söylüyor ve ekliyor: “Meclis herhangi bir hukuki sonucu elde etmek istiyorsa yapacağı değişikliklerle bunu elde eder. Buna yetkisi vardır. Ve kamu idaresinde kazanılmış hak olmaz. Kamu makamlarında statü esastır. Anayasa Mahkemesi’nin yapısında yapılacak bir değişiklik sonucunda yeni statü hemen uygulanır.”
Evet…
O 28 Şubat sürecinde ülkeyi geren Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı değişti… Ve bir rahatlama oldu…
Şimdi…
Anayasa Mahkemesi’nin de “rahat” bir yapıya kavuşturulması gerekiyor…
AK Parti böyle bir adım atmaz da…
Teklifimizle tarihe not düşmüş oluyoruz en azından!..