Taha Akyol

Taha Akyol

Tarihteki Atatürk

Tarihteki Atatürk

SİZE bir soru: Atatürk antiemperyalist miydi? Bu soruya doğru cevap vermek için “ne anlamda?” ve “ne zaman?” diye sorarak meseleyi açmak gerekir.
Bu her şeyden evvel “emperyalizm” kelimesinden neyi anladığımıza bağlıdır.
Bununla sanayi devriminden sonra kuvvetli bir devletin başka bir ülkeyi silah zoruyla işgal etmesi, toprak ve imtiyaz almasını kastediyorsanız, elbette Atatürk ve arkadaşları antiemperyalistti.
Fakat...“Emperyalizm” bundan öteye, kapitalizmi, yabancı sermayeyi, Batı ittifakını ifade ediyorsa, işte o noktada durup araştırmak lazım: Atatürk kapitalizme, yabancı sermayeye, Batı ittifakına karşı mıydı?
1960’larda ve 1970’lerde Doğan Avcıoğlu türündeki solcular Atatürk’ün 1919-1922 arasındaki antiemperyalist sözlerini alt alta yazarak NATO’ya, Ortak Pazar’a, yabancı sermayeye karşı çıkarlardı.
Mustafa Kemal ve Lenin’in kalpaklı resimleri ellerinden düşmezdi.

Atatürk ve kapitalizm
Bu, bir tür ‘yoldaş Atatürk’ yaratma çabasıdır. Bunu desteklemek için, Lenin’e benzettirilen resimden başka 1919-1922 arasındaki sözlerini de seçip alt alta yazabilirsiniz.
Ben saydım, 1919 ila 1922 sonuna kadar Atatürk’ün yaptığı konuşmalarda tam 102 defa “emperyalizm”le, 29 defa da “kapitalizm”le mücadeleden bahsetmiş!
Bolşevik Generali Voroşilova’yla, Bolşevik elçileri Aralov ve Abilov’la olan fotoğraflarını da listeye eklerseniz, alın size bir ‘yoldaş Mustafa Kemal’ kurgusu!
Rahmetli Attilâ İlhan ‘Sultan Galiyevci Gazi’ portresi çizdiği “Hangi Atatürk” adlı kitabında Atatürk’ten 96 alıntı yapmıştır, bunların 80’i onun 1919-1922 arasındaki sözleridir!
Halbuki Atatürk, Lozan sürecinden başlayarak yabancı sermayeye çağrı yapmıştır, hatta Chester Projesi’ni onaylamıştır. Yerli sermayedarları desteklemiştir; şu sözler onundur:
“Memleketin gelişmesinde büyük ticaret, fabrika, büyük arazi ve çiftlik sahiplerinin faaliyetleri mühimdir. Normal çalışan ve tekniğe dayanan sermaye sahipleri teşvik ve himayeye layıktır.”
Bu tür sözlerinden oluşacak listeye, ‘Batılı’ fotoğraflarını da eklerseniz, ‘yoldaş’ın tam tersine, Batılılaşmacı bir Atatürk tablosu görürsünüz.
Hatta Libya için savaşan Osmanlı Paşası Mustafa Kemal ve Milli Mücadele’de Abdülhamit’ten fazla İslami vurgu yapan Mustafa Kemal de vardır.

Dönemlere göre
Dönemsel politikalardan birini alıp dogmalaştırmak bir tür ‘skolastik’ bakış yaratıyor. Mesela, Atatürk’le devletçiliği özdeşleştirerek özelleştirmeyi “Atatürkçü ekonomiye aykırı” bulan yargıçlar oldu bu memlekette!
Özelleştirme kötü olabilir, iyi olabilir. Atatürk’ün bir dönemdeki söz ve politikalarından dolayı değil, bugünün ekonomi ve işletmecilik verilerinden dolayı...
Atatürk her büyük lider ve devlet adamı gibi yaşadığı dönemin sorunlarına göre konuşmuştur. Milli Mücadele’de Bolşevik Rusya’dan ve İslam dünyasından destek sağlamak için 102 defa emperyalizmden bahsetmiştir ama ondan sonraki 16 yıl içine bu kelimeyi sadece 5 defa ve değişik bağlamlarda kullanmıştır. Lozan’dan başlayarak adım adım Batı ittifakına yönelmiştir.
Atatürk’ü de bütün tarihi şahsiyetleri de doğru okumanın yolu, onları “tarih içinde”, yaşadığı farklı dönemlerdeki değişik politikalarıyla ele almaktır. Böyle bir bakış, bugün yaşadığımız çağı kavramamızı da kolaylaştırır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi