Hatırlatma kabilinden...
11 Eylül 2001'in, modern zamanlarda yaşanmış/yaşatılmış en büyük travmalardan birisinin 9. yıldönümünde, yazılıp çizilenlere bakıyor ve o zaman neler olup bittiğinin, hâlâ tam olarak bilinemediğini düşünüyorum...
Sanırım birçok insan da aynen böyle düşünüyor..
Başlangıcından az sonradan itibaren bütün dünyanın gözleri önünde, adeta canlı yayında gerçekleşen bir olaydan bahsediyoruz oysa.
New York'daki Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerinden birisine çarpan/çarptırılan ilk uçağın ardından, ikinci uçak da, inanmaz bir şekilde bakan gözlerimizin önünde, diğer kuleye çarpmış/çarptırılmıştı...
Kulelerden yoğun bir duman ve alevler yükselmeye başladıktan az sonra, aşağı inme imkanı kalmamış insanların onlarca kat yükseklikten kendilerini boşluğa fırlattıklarını gördük ekranlarda...
Derken kulelerden önce birisi ve sonra diğeri hızla çökmeye başladı... Bu arada uçakların çarptırıldığı iki kulenin yanında, alakasız bir başka kule, 7 numaralı kule de çöküşe iştirak etti nedense..
Bunlar olup biterken, Pentagon'a, yani ABD'nin Savunma Bakanlığı binasına da bir uçağın çarptırıldığı haberi geldi...
Belki de Beyaz Saray'a yönlendirilmiş bir başka kontrolsüz yolcu uçağının, ABD Hava Kuvvetleri tarafından vurularak düşürüldüğü haberleri geldi az sonra...
İletişim imkanlarının zirve yaptığı bir dönemde, naklen yayınlanan bir felaketle karşı karşıyaydık...
İkiz Kuleler ve Pentagon'un 'vurulması' sonrasında olup bitenlerin faturası, Afganistan'da bulunduğu rivayet edilen Üsame bin Ladin ve onun tarafından kurulduğu söylenen El-Kaide örgütüne kesildi.
Fatura bedeli, El-Kaide'yi barındıran ve teslim etmeyen ülke olduğu iddiasıyla, Taliban yönetimi altındaki Afganistan'ın işgaliyle tahsil edilmeye başlandı...
9 yıl sonra bugün, ABD aslında Afganistan'a ne için girmişti sorusunun cevabı hâlâ yok...
Hakikaten Usame bin Ladin ve El-Kaide için mi, yoksa orada inşa edilecek enerji nakil hatları ve başka stratejik hesapların yanısıra, haşhaş tarlalarının devamını temin için mi?..
ABD İşgaline, NATO'ya bağlı 40 civarında ülkenin nasıl ortak edildiği, ayrı bir mevzu.
Faturanın devamı, Irak'a kesildi ve uydurma oldukları bütün dünya tarafından artık bilinen başka bazı bahaneler de ileri sürülerek, bu ülke de işgal edildi...
O zamandan beri yaşananlar, iki ülkenin adeta yok edilişi, milyonlarca insanının ölümü, bir o kadarının yaralanması ve iki ülke halkının da halen devam eden bir sefalete ve istikrarsızlığa mahkum edilişi... Hepsi gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. İlgi çekici olan, bazen bir insanın ölümü sebebiyle ayağa kalkabilen dünya medyasının, milyonların ölümü sözkonusu olduğunda sessiz ve sakin kalabilmesi...
Hiç de sofistike olmayan yöntemlerle birilerine fatura edilen, modern tarihin en sofistike terör eylemi ile ilgili sorular halen cevaplanabilmiş değil.
Uzmanların, içerden ya da içeriye yakın birileri tarafından yapılmış olması gerekir dedikleri bir eylem bu...
Zaten çok fazla soru soran da yok.
Dünya Ticaret Merkezi, adı üzerinde, dünyanın değişik ülkelerine ait kuruluşların bulunduğu bir mekandı ve ABD'yi vurmak isteyen bir gücün burayı vurması, garabetin belki de ilk adımıydı.
İçi yolcu dolu bir uçak tarafından vurulduğu iddia edilen Pentagon'u, bir uçağın mı yoksa başka bir şeyin, mesela bir roketin mi vurduğunun cevabı ve görüntüleri hâlâ yok!..
Hiç unutulmamasında fayda olan hususlardan bir kısmı böyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.