Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

Anayasa referandumu “Hayır”lı olmadı, hayırlı oldu

Anayasa referandumu “Hayır”lı olmadı, hayırlı oldu

12 Eylül 2010 Pazar günü gerçekleşen Anayasa referandumunda yüce milletimiz kararını verdi. “Hayır”lı olanı değil hayırlı olanı seçti. “Hayır”da hayır olmadığını ortaya koydu. Söz milletindir, Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İşte bunu ispat etti.
Bugün kazanan, zafer elde eden evetler değil, hayırlar değil, partiler değil, belki milletin kendisidir. Millet kazandı, millet zafer elde etti, millet başardı; millet kendi kaderi hakkında doğru hüküm verdi. Ne güzel hüküm verdi, ne mükemmel karar aldı.
Bu kararı kutluyor, Kıyamete kadar kalacağına inandığımız milletimizin huzurlu, mutlu ve refah içinde olmasını temenni ediyoruz.
Milleti sevenler, milletle beraber olanlar, milletin kalıcı olmasını isteyenler buna sevinmişlerdir ve sevinmelidirler. Fertler gider, partiler yok olur, fakat millet kalır, vatan kalır. Milletin ve vatanın bütünlük içinde devam etmesi bizim ve vatansever herkesin en büyük mutluluk vesilesidir.
Anayasa değişikliği önemlidir, fakat onun uygulanması daha da önemlidir. Anayasa’da laiklik ilkesi de vardır, fakat hiçbir zaman Müslümanlar için laiklik uygulanmamıştır. Allah anayasa değişikliği uygulamasının milletin lehinde en iyi bir şekilde gerçekleşmesini bu millete nasip etsin.
Anayasa değişikliğine evet denilmesinin vacip olduğunu referandum öncesinde yazmıştık. Bunda asla şahsi bir menfaat düşüncemiz yoktu. Bu yaşa gelinceye kadar vatandaş olamamaktan, genel vatandaşlık haklarından gereği gibi yararlanamamaktan muzdariptik, hayatımız kaygılarla dolu idi. İşte bunun için değişmesini istedik anayasanın… Bu değişikliği gerçekleştiren Allah’a sonsuz hamd ve senalar olsun.
Bu anayasa değişikliği, yeni sivil mükemmel anayasanın anahtarı olmuştur. Yeni anayasa yapmak ise toplum kalkınmasının, refah ve mutluluğunun temel taşı olacaktır. Hükümetin bundan sonra öncülük yapması gereken en önemli iş, mümkün olduğunca meclis ile uzlaşarak sivil bir anayasa yapmaktır.
Sivil anayasa yapmak her şeyi halletmek demek değildir. Belki toplumun önündeki anti milli unsurların, kalkınması önünde örülen duvarların aşılması için bir basamak demektir. Bu basamak atılır da bir adım gerçekleştirilirse, ondan sonra herkes işine bakacak, ileriye doğru koşar adımlarla adımlarını atacak ve bir daha geriye dönüp bakmayacaktır.
Üniversite hocaları, rejim kavgası yapacak yerde bilgi üretecek, bilgi üretecek öğrenciler yetiştirecek; sanayiciler siyasetle uğraşacak yerde, Batı’da olduğu gibi, hızlı adımlarla yeni ürünler üretecek, teknoloji mekanizmaları bilgi ve teknoloji üretecek, çiftçi çok daha kaliteli zirai ürünler üretecek, öğrenci daha büyük bir şevkle dersine çalışacak ve kendini yetiştirecektir. Askerler de askeri alanda düşünce ve taktikler üretecekler, terörün üstesinden gelecekler, ülkeyi koruyacaklar, rejimi koruma fahri görevine soyunmaya son vereceklerdir.
Bu referandum, siyasi partiler için bir eğitim mahiyeti de taşımaktadır. Referandumda halkın verdiği önemli dersler vardır. Bu derslere iyi çalışarak siyaseti yeniden öğrenmeli, siyasetçiler kendilerini bu okulda daha iyi yetiştirmesini bilmelidirler. Bu mükemmel bir fırsattır. Bu fırsatı kaybedenler ileride siyaseti tamamen kaybedebilirler.
Referandumun verdiği en önemli ders, milletle şaka olmaz, milletle çelişen siyaset kabul görmez olmuştur. Millete rağmen millet adına hiçbir şey yapılamaz. En büyük hakem millettir. En büyük ve kesin kararları millet verir. Millet aldatılamaz. Milletin verdiği kararlar bozulmaz.
Milletin değerlerine değer vermeyenler, her zaman hüsrana uğramaya mahkûmdurlar. Hele Türk milleti, dersini sessizce verir, fakat sağlam ve net verir.
Bu anayasa değişikliğinin nesi hoş görülmez? Daha ilk gün bir ilçe hâkimi HSYK’na aday olduğunu açıkladı. Bir mazlum 12 Eylül cuntası hakkında suç duyurusunda bulundu. Bundan daha güzel bir şey tasavvur edilebilir mi? Daha önce böyle bir şeyi düşünmek mümkün olur muydu? Kurullara girecek adayları sınırlı sayıdaki hâkimlerin seçmesi mi daha güzel, yoksa binlerce hâkim tarafından seçilmesi mi?
Anayasa Mahkemesi’ne seçilecek üyeler de öyle. Birkaç hâkim tarafından değil de meclis, üniversiteler ve çeşitli etkin kurumlar tarafından seçilerek atanacaklardır. Bundan daha güzel ne olabilir ki?
Demokrasi çoğunluğun katıldığı rejimdir. Çerçeve ne kadar çok olursa, çerçevenin içi de o kadar rahat ve mükemmel olur.
Ülke yönetimi için geniş katılım ve konsensüsler isteniyor da, bu kurullar için geniş katılım neden istenmesin? Çifte standart olmaz, olamaz.
Bu millet yönetimlerin en iyisine, en güzeline layıktır. Bu anayasa değişikliği ile dar çerçeveli kısıtlayıcı yönetim biçimleri tarihe karışmış olacak ve toplum fertleri geleceklerinden emin, istikrarlı adımlarla yoluna devam edeceklerdir. Milletimizin yolu açık olsun. Artık bundan sonra Türk milletinin elini kimse tutamaz. Anayasa değişikliği hayırlı olsun.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi