Son birkaç hafta içinde meydana gelen gelişmeler önemli bir yol ayrımında olduğumuzu gösteriyor.Dünyanın elli yıl önce tasfiye ettiği jakoben,diktacı,opurtunist zihniyet Türkiye’de hala varlığını sürdürüyor.

çok partili hayata geçişimizin üzerinden yarım asırdan fazla bir süre geçti ama, Türkiye paçalarını bu zihniyetten bir türlü kurtaramadı.Darbeler, muhtıralar, psikolojik operasyonlar toplumu canından bezdirdi.

Türk toplumu savaşlarda bile bu kadar yorulmadı.Bu kadar hırpalanmadı.

Küçük bir azınlık, açıkça bizim istemediğimiz hiçbir şeyi yapamazsınız diyor..

Bize rağmen siyaset yapamazsınız, bize rağmen üretemezsiniz, bize rağmen okuyamazsınız, yiyemezsiniz, içemezsiniz, oturup kalkamazsınız,…kısacası bize rağmen nefes bile alamazsınız..

Bu yüzden Türkiye nefes alamıyor.

Türkiye’nin göksü sıkışıyor,havasızlıktan ciğerleri patlıyor.

Bu cinayet teşebbüsü ilk değil.

Kaç darbede bu milletin boğazı sıkıldı.Kaç darbede ölümle,yok oluşla burun buruna getirildi. Ama her defasında küllerinden dirilmeyi bildi.

Şimdi yine öyle bir kuşatma ile karşı karşıyayız.

Bu, hukuk değil, bu, adalet değil, bu, demokrasi hiç değil.

Bu düpedüz, bir arada yaşama irade ve şuurumuzun yok edilmesidir.

Bu hak ve adalete olan inancımızın yerle bir edilmesidir.

20. yüzyıl despotların, diktatörlerin,zalimlerin yıkıldığı bir asır oldu.Faşizm, nazizm, komunizm bu zaman diliminde tarihe karıştı. Dünya tahammülü, farklılıkları barış içinde bir arada yaşatabilmeyi öğrendi.Demokrasi ile tanıştı.

Türkiye sistemden beslenen ve bunu hastalıklı bir din haline getiren bu sakim zihniyet yüzünden bir türlü kendine gelemedi.Türk insanı,horlanmaktan, tahkir edilmekten,aşağılanmaktan başka bir şey görmedi.Adam gibi muamele göreceği bir düzenle tanışamadı.Kime el verdiyse elini kestiler.Kime destek olduysa bir avuç suda boğdular.

Cellat bu defa hedefine varmamalıdır.Kimsenin kimseye hayat biçmeye,terzilik yapmaya hakkı yok diyorsak bu defa hevesleri kursaklarında kalmalıdır..

Aç canavara yaltakçılık onun açlığını artırmaktan başka işe yaramaz.Haklı olduğu yerde direnmeyi bilmeyen, haksızlığı teşvik etmiş olur.Susarak, oturarak mücadele kazanılmaz.Her on yılda bir boğazımızın sıkılmasını istemiyorsak, bu defa sesimizi yükseltmeliyiz.

Savaşları askerler değil, milletler kazanır.

Türkiye’nin bir efendiler-köleler ülkesi olmaması için, milletçe hukukumuza sahip çıkmalıyız. İrfan