Rahim Er

Rahim Er

İki partili hayat

İki partili hayat

ABD’de iki partili hayat var. Demokratik Parti ve Cumhuriyetçi Parti adeta nöbetleşe iktidar olmaktalar. Amerika’da iki partinin var olması biz dahil dünyanın diğer bir çok yerinde bu sistemi cazip hale getirmiştir. Oysa bir devasa sistemden sadece partiler kanunu alıp uygulamanız aynı doğru sonucu vermez. Nitekim bugün Amerika’da Tea Party/ Çay Partisi diğer partiler kadar konuşulmakta. ‘Ti Parti’nin kökleri koloni zamanında bir tütün zammına isyana kadar dayanıyor. Ağırlık Cumhuriyetçilerde olmak üzere iki partide de taraftarları var. Bir anlamda Amerikan derin devletinin yönlendirmesi.
Her ülke farklıdır. İstifade edebilirsiniz . Ancak kopyacılık yanıltır. Nitekim 12 Eylül rejimi iki partili hayatı esas almıştı. Emir-komuta ile Sağda MDP solda HP kuruldu. Ama ki hiç beklenmedik bir şey oldu. Turgut Özal adındaki bir bürokrat arkadan geldi, bir parti kurdu ve iktidar oldu. Eminiz adlarını kısaca yazdığımız o iki partiyi şimdi çok kimse hiç tanımıyordur.
Bir zamandır bazı politikacılar, bir tehlikeden söz edercesine, iktidarın Türkiye’yi iki partili hayata sürüklediğini iddia etmekteler.
Fazladan bir kaygı. Toplum kendini ifade etme ihtiyacındadır. Bazı şeyler kanunla var veya yok olmaz. Onlara hükmeden sosyal realitelerdir. Eğer Türkiye iki partili hayatı tercih konumuna gelmişse buna kimse mani olamaz.
Peki geldi mi?
Gidişat ona doğru. Bunda da en mühim sebep sayın Bahçeli yönetimindeki MHP olmuştur. Referandumda biz CHP’yi eleştirdik, onun tarihini irdeledik, fakat hayrettir ki MHP’lilerden hakaretler aldık. İki kişiyi unutmuyoruz. Biri Mersin’den yazan bir MHP’liydi. Fikrime fikirle mukabele etmiyordu. Yaptığı tam bir seviyesizlikti. Oğlumun geçirdiği uçak kazasını kastederek aynen şöyle yazdı ‘geçen sene bir felaket yaşadın ama hâlâ akıllanmamışsın!’ halbuki biz, Allah’ın takdirine bir gün bile felaket demedik. Diğeri ise Avcılar’dan yazan çatma bir ülkücüydü. O da ‘CHP milliyetçi çizgiye geldi’ diyordu. Her yazıdan sonra terbiyesizce mailler gönderiyordu. MHP köklerinden böylece uzaklaştı. Hâlâ ad devam ediyor. Devlet Bahçeli’yi ilk defa tv’ye çıkartan yazara ağır tehdit telefonları eden bir MHP’li, bugün aynı Devlet Bahçeli’nin emriyle Deniz Bölükbaşı yerine çıktığı ekranda ‘Anayasanın ilk 3 maddesi bizim Amentümüzdür’ dedi. Bu söz bu millete hakarettir. 300 Milyonluk Müslüman Türk milletinin tek bir Amentüsü vardır. Onu Allah vaz etmiştir. Anayasa ise kullar tarafından yapılan bir hukuk metnidir. Anayasalar değişiyor. Amentü ebedidir.
Bugün MHP tabanının, AK Parti, CHP ve BBP arasında dağılması gibi bir manzara var. Bunu temenni olarak söylemiyorum. Bir olayda kazayı çeken kameramanın kusuru yoktur. Dostun vazifesi ikazdır. Kendinden uzaklaşırsan başkası olursun.
Şu var ki bizde ABD’deki gibi olmaz. Fikir kulubü gibi partiler yine yaşar. Bu bir diğer söyleyişle şudur, Türkiye’de artık koalisyon dönemleri bitmiştir. Zaten 60 darbesiyle gelmişti.
Referandumda üstelik de partileri uğruna hayatlarını vermiş hakiki ülkücülere hakaret eden MHP’liler bugün TBMM açılırken mecliste yoklar. Bu da başka hata. Hemen kesin bir dille yazalım. Sümele’de, Akdamar Adasında ayin yapılıyorsa Müslümanlar da Ayasofya’da, Ani Harabelerindeki Fethiye Camiinde cuma ve vakit namazı kılabilirler. Ama bu namazlar siyaset, ideoloji ve gösteri mevzuu yapılamaz.
Ayrıca zamanlama çok önemli. Taksim Camii de Ayasofya’nın namaz hürriyetine kavuşması da bir zamanlama meselesidir.
Üstelik burada zamanlama iki kere yanlış. TBMM adeta protesto ediliyor.
Üstelik Devlet Bahçeli için yazılanlar da herkesin dilinde. ‘Seni cumaya davet eden müftüyü aşağılayarak partiden kovdun, şimdi bunları yapıyorsun’ deniyor?
Fikir güzel, fakat heba edildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi