Kadın istihdamı ve önerim

Kadın istihdamı ve önerim

Hasbelkader iki dönemdir bir bayan milletvekilimizin danışmanlığını yapıyorum. Bunu herhalde bir şans (!) saymam gerekiyor. (Yoksa şansa çevirmem gerekiyor mu demeliydim?)
Bazıları “Ne şansı be!” diye itiraz hakkını kullanabilir. Ben ağlanacak halinde bile gülünecek bir yan bulanlardanım. İflah olmaz bir iyimserim, sanırım bunun bir sonucu olmalı; durumumu şakaya vuruyorum; iki dönemdir kadın üzerine çalışıyorum… İlk dönem master yaptım, şimdi doktora çalışmalarımı sürdürüyorum diye…
Bu şaka şöyle bir gerçekliğe tekabül ediyor: Yaptığım çalışma ve gözlemler bir doktora çalışması sayılamaz kuşkusuz; ama dudak büküp küçümsemeyin hemen; doktora çalışmasından hiç de kalır yanı yok…
Hal böyle olunca, bu tecrübeleri (!) kamu yararı için paylaşmayı vecibe sayıyorum.
Kadın istihdamı konusu, kadınlar için olduğu kadar, Türk aile ve toplum yapısı bakımından da önem arz etmektedir. Dolayısı ile Türk toplum şartlarına uygun bir öneri getirilebilirse toplum için de ‘iyilik’ olacak, hora geçecektir.
Orta sahada top çevirmek gibi, lafı gevelemenin anlamı yok.
Ben, kadın istihdamında yarım zamanlı esnek çalışma modeli öneriyorum.
Özeti şu: Kadınlar için kamuda 8 saat olan günlük mesai 10 saate çıkartılıp ikiye bölünecek, sabah ve öğleden sonrası için iki kadın istihdam edilecektir. Bir iş için iki kadın denilebilir. Örneğin sekreteriniz mi var; bir tane yerine iki tane olacak. İlk bakışta hiç de fena değil, ne dersiniz? Bu durumun özel sektöre yaygınlaştırılması da mümkün; sistem oturana kadar, özendirici bir takım tedbirler de alınabilir.
Bu çalışma modelinin verimi artıracağı da sanırım itiraz kabul etmez bir gerçekliktir.
Kadın istihdamında son yıllarda düşüş yaşanmaktadır. Pozitif ayrımcılık konusu anayasaya taşınmışsa da, bu trend şimdilik tersine çevrilebilmiş değildir. Küresel krizin derin izlerinin henüz silinemediği, artçı sarsıntıların ise hala devam etmekte olduğu dikkate alındığında, kadın istihdamı için gelecek günlerin de pek parlak olduğu söylenemez.
Öte yandan, kadınlarımız zar zor istihdam imkanı bulduklarında, aile ve çocuklarına gerektiği gibi zaman ayıramamanın açmazları ile karşılaşmaktadırlar. Avrupa ve Amerika kadın istihdamında parlak günler yaşıyorsa da, aile neredeyse bitmiştir. Durum vahimdir; bizim için de ibretliktir. Batı toplumu, geleceğini teminat altına alacak nüfus artışından dahi mahrumdur.
Oysa her şeye rağmen, toplumsal ve ekonomik buhranlar yaşandığında bizim en büyük güvencemiz ve sigortamız aile yapımızdır. Kadın istihdamını artıracağız diye, neden aile yapımızı çökertelim? Kadınların çalışma hayatında var olmaları, ev hanımlığını ve anneliği unutmalarının karşılığı olamaz. Kadınların dört duvar arasına hapsedilmesini, aklı başında hiç kimse düşünemeyeceği gibi, böyle bir abukluğu hiç kimse ciddiye de almaz. Batı’nın çözümünün alternatif maliyeti, ailenin çökmesi ve toplumun geleceğinin yok edilmesi ise, bu bir intihardır; niçin biz AB’nin peşinden intihara sürüklenelim?
O halde sıra dışı önerilere ihtiyaç olduğu açıktır.
Yarım zamanlı esnek çalışma modelinin elbette kendi içinde bir takım mahzurları olduğu söylenebilirse de, birçok yararının olduğu göz ardı edilemez. Bir kere kadın istihdamında muazzam bir artış yaşanacaktır. Kamu her yıl 60 ila 80 bin personel almaktadır. Bunun yarısının kadın olduğu/olacağı hesaba katıldığında, yarım zamanlı esnek çalışma modeline geçilmesi ile birlikte neredeyse iki misli kadın istihdam edilecektir. Birçok AB ülkesinde, birkaç saatlik çalışma modelinin yürürlükte olduğu unutulmamalıdır. Örneğin okulların temizliği, ders bitiminden sonra birkaç saatlik zaman dilimi içinde gerçekleştirilmektedir.
Aynı zamanda daha fazla kadın istihdamı ile birlikte sosyal adalet bir nebze de olsa yerini bulmuş olacaktır. İş bulmaları kadınları sevindirirken, ev hanımlığı kocalarını ve hatta annelerini daha çok görme imkanı yakalayacakları için çocukları da sevindirecektir. Unutmayalım ki, hayatta birçok şeyin yerine bir başka şeyi ikame etme şansı vardır. Ama çocuklar annesiz büyürse, anne sevgisinden mahrum olan çocuk yüreklerini bir başka şeyle doldurma imkanı yoktur. Sevgisiz çocukların nasıl hilkat garibesi olabilecekleri de daha fotoğrafın tamamı ortaya çıkmadığı için belli değildir.
Kadınların esnek çalışma modeli ile iş hayatında var olmalarının yararları aslında say say bitmez. Daha fazla kadının iş hayatına katılmasının, sosyal güvenlik müesseselerinin kasasına daha fazla prim girmesi demek olacağını belirtmek bile, bu önerinin ciddiye alınması için yeter sebeptir sanırım.
Konu, öneminden kaynaklanan sebeplerle, daha fazla yer almayı hak etmekteyse de, kadınlarla ilgili bu kadar mufassal önerilerle kamuoyunun karşısına çıkmak, benim kişisel itibarım açısından iyi olmayabilir.
O nedenle, ilgilenenler olursa detay verilir; patenti nasılsa bendedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi