Halkımız sizden çok şeyler bekliyor
Yeni HSYK...
Genç ve de dinamik kadrosu ile görevine başlarken, yaşımız gereği olacak sevincimden duygusallaştığımı söyleyebilirim...
Yeni HSYK’nın başkan ve üyelerine başarılar diliyorum.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcısı iken bu gençlerin bir kısmı ile mesai arkadaşlığı yaptım, kimisi ile de aynı odayı paylaştım.
Zaman çabuk geçti. Biz yaşlanmaya doğru gittik, onlar müsteşar oldular, genel müdür oldular, Yargıtay-Danıştay üyesi oldular...
Hepsi de deneyimli, bilgili, becerikli, başarılı...
Sağcı solcu bir çok bakanla, müsteşarla çalışarak yürüdüler, ilerlediler.
Göreceksiniz yargıda çok şeyler değişecek; işler azalacak, kapılarda bekleme çilesi tarihe karışacak. Yargı zaten elinden tutup kaldıracakları dört gözle bekliyordu.
Bana göre, beklenenler geldi. Siren sesleri dindi, tedavi başladı...
Sorunlar oldukça yüklü, gündem ağır...
Alt yapı eksiklikleri bir tarafa, işini bilmeyenler var.
Militarist hareket edenler var...
Yetkisi ve de görevi olmadığı halde birisi Cumhurbaşkanı hakkında takipsizlik veriyor, diğeri de bu takipsizliği alarak yargılama kararı veriyor.
Yetkilinin ne yaptığını sayalım:
İddianame yazanın görevine son veriyor.
Soruşturma geçireni özel telefonla arayarak hal ve hatır soruyor.
Savcı “örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklandığından açığa alınacağı yerde görevine iade edilerek adeta taltif ediliyor. Yetmiyor...
Dernekçilik...
Kimi hakim ve savcılar dernekçilik künyesi ile her saat ekran başında.
İktidarı taşlıyorlar... İdeolojik boyutu ile gövde gösterisi yapıyorlar.
Akşam televizyon ertesi sabah kürsü...
Hani bu mesleğin tarafsızlığı?
Bu davranışlar yargıyı yaralıyor, hem de yüreğinden...
Gereği yapılmazsa bu yaralar daha çok kanayacak.
Ben inanıyorum ki HSYK işi hukuk bağlamında sıkı tutsun fazla değil, beş yıl içerisinde tüm dosyalar eriyerek yargı süreci normale iner.
İşte yargıdaki rüşvet operasyonları önümüzde.
Operasyonu hadi emniyet yapsa diyecek çok sözümüz olurdu, yapan yine bu ülkenin savcıları. Cumhuriyet savcıları... Başlatıldı inşallah devam eder...
Deşsen neler çıkacak...
Çürükler demek istiyorum...
Bir röntgen gerekiyor, içeride ne varsa görülebilsin...
Birincisi, hakim ve savcının vicdanı ile inancı; ikincisi, duruşmalara konulması zamanın gereği olan görüntü ve ses kaydı yapacak kameralar.
Bu konuyu önceki bakanla konuşmuştum, bana paradan bahsetmişti. Sanırım para her zaman bulunur da adalet her zaman bulunmayabilir. Kaçarsa gider...
Anayasal kural olan aleniyet maalesef mahkeme salonlarına sığmıyor.
Halka taşınması lazım.
Bu işi ben teklif etmiş olsam da aslında zaman öyle istiyor.
Artık çağımız internete ulaştığından, aleni olan duruşmaları avukatsa bürosundan, yetkilisi ise makamından neden izlenmesin?
Sayın Bakan ve Sayın Müsteşar bu yükü muhalefetin gerekli gereksiz engellemelerine rağmen buraya kadar başarı ile taşıdılar, tebrik ediyorum, devamını diliyorum... Bundan sonra hem yasalar var, hem de sivil anayasa taslağı...
Gerisi bağımsız bağlantısız HSYK’ya kalıyor...
Sabırla bekleyip göreceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.