PKK lideri Murat Karayılan, Kandil’de görüştüğü Radikal yazarı Ertuğrul Mavioğlu’na, masum insanlara karşı eylemlerinden dolayı özür dileyebileceklerini belirtmiş.

Önemli bir adım.

PKK gerçekten de insanın tüylerini ürperten vahşette eylemlere imza attı.

Sadece kendisinden farklı olanlara karşı değil, kendinden olup da farklı düşünenlere karşı da insanlık suçları işledi.

Bugün bu gerçeği görüp özür noktasında gelmesi bu açıdan küçümsenmemeli.

Peki, devlet ne yapacak?

Diyarbakır’da insanlara sadece Kürt oldukları için jopla tecavüz ettiren...

Yeşilyurt’ta köylülere silah zoruyla pislik yediren...

Onbinlerce insanı faili belli bir
biçimde imha eden...

Kürtleri insanlığın utanç duyacağı işkencelerden geçiren...

İnsanlara anadillerini konuşmayı yasaklayan, konuşanı cezalandıran...

Kürt kimliğini ve haklarını on yıllarca inkar eden...

Haydi, PKK terör örgütüydü ve kendini hukukla bağlı saymıyordu, o nedenle bile bir mazareti var.

Peki sizin en temel insan haklarını ihlal ederkenki mantığınız, özrünüz neydi?

Devlet özür diler mi?

Diler.

Dersim’i yerlebir ettiği için de diler, insanları insanlığından utandıran suçlar işlediği için de diler.

Bizim tarihimiz inkara dayalı olduğu için özür geleneği de yoktur.
Ermeniler, Ruslarla işbirliği yaptığı için çoluk-çocuk demeden öldürülmüştür, o günkü koşullar farklıdır, o nedenle özüre gerek yoktur.

Kürtler, dağ Türkü oldukları gerçeğini görememişler, bunun sonucunda da silahlanıp dağa çıkmışlardır, o halde başlarına geleni hak etmişlerdir.

Özür bizim kitapta yazmaz.

Yaptığı yanlışlardan, işlediği suçlardan dolayı kendi yurttaşlarından özür dileme becerisi gösteremeyen bir devlet, o yurttaşlarının güvenini kazanabilir mi peki!

Özür, sadece geçmiş hataların kabul edilmesi değildir, gelecekte benzer eylemlerde bulunulmayacağına ilişkin bir güvencedir aslında.

Karayılan’ın özür açıklamasını küçümseyenlerin meseleye bir de bu açıdan bakması gerekir.