Halkın Sesi
HAS parti...
Orijinal kendi sesinden, sahibinin sesi...
Siyasi hayatımız bir partiye daha kavuşunca bize kutlamak düşer. Yakından tanıdığımız- tanımadığımız tüm dostları kutluyorum.
Sayın Kurtulmuş’un Genel Başkanlığı da hayırlı uğurlu olsun.
Çevrede partinin nasıl karşılandığını bekledim.
Kimilerine de sordum, basını izledim...
Siyasi ortamı deştik, söyleştik...
Aldığım doneler oldukça ilginç. İçerisinde artısı de var, eksisi de var...
İsabetli oldu diyenler büyük bir kesim...
Asıl soruyu soranlar taban.
Yani Numan beyin kişiliğinde birtakım özellikler arayan İslâmî kesim. Doğrusu bu kesim “sağcı değiliz, solcu değiliz, merkezci değiliz” sözlerini pek de anlayamadı.
“O halde nesin, veya neyiz?” sorusu şu anda muallakta.
Söylem başkadır, eylem başkadır...
Sayın Kurtulmuş’un şu ana kadar yapmış olduğu açıklamalar ölümlü. Kişilik ağırlıklı bu söylemleri aksi düşüncede olanlar da beğeniyor.
Ne var ki siyaset, rüzgar olayıdır.
Hem de bu “ilk rüzgar” çok önemli.
Yelkenleri şişirebilmişse gider, değilse yalama dediğimiz duraklama başlar.
Duraklamada hep sevgi-saygı-takdir gelir ama ne hikmetse oy bir türlü gelmez.
Buna merhum Muhsin Genel Başkanı örnek verenler var.
Çok sevilmesine rağmen barajı bir türlü aşamıyordu...
Kadrolar...
Siyaset bir adı ile hem kadro demektir, hem de kucaklamadır, ama üzerinde bir kimlik taşıyorsan, bu kucaklama oldukça dikkat ister.
Kim kimi kucaklayacak?
“Gel de kim olursan ol” mu?..
Bir yorumcu “kılıç artıklarından” söz etmişti. Demirel kaptanın döküntüleri demek istiyor. Askerî bir deyimdir, “kılıç artıkları ile savaş kazanılmaz”. O bakımdan kadro diye yol arkadaşlığı yapılacak ekibin kamudaki sicilinin tertemiz olması lazım. Değilse, yok Cindoruk’un adamıdır, yok Ergenekoncudur, yok vurguncudur diye başlarlar...
Başlamadan yıpranmak derler buna... Hem bu tip yaklaşımlar önemli, hem de siyasette bir kişi her zaman en az on kişidir.
Bir de şu var...
Eskiye takılmak hem camiada derin yaralar açar, hem de emin adımlarla yürüyüşü engeller. Geçmişte Adapazarı il teşkilâtı İsmail Müftüoğlu’na karşı olduğundan MSP bu ilde seçimi kazanamamıştı. Oysa ki MSP Adapazarı’nda güçlü idi.
HAS şu anda yeni bir parti. Henüz bir heyecan oluşturabilmiş değil...
Söylenenler sadece ya bir temenni veya şahsi görüştür.
İşin içerisinde kader var, sabır var, nasip var...
Zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz.
Şahsi görüşümü daha önce de yazmıştım, tekrarda fayda var.
Bana göre HAS partisi Halit Bin Velid’ın askeri gibi Uhud dağı eteklerinde sabırla ve de çok iyi eğitilmiş bir kadro ile beklemeli.
Öyle bir saat gelir ki, siyaset bir yerinden kırılabilir veya rüzgârın yönü değişebilir, o zaman bu askere iş düşer.
Şu anda iktidarda AK Parti var.
İktidarı yıpratarak bir yerlere varma politikası bana göre yanlış. AK Parti gideceği yere kadar gitmeli. Büyük bir kesim alternatif diyor.
Siyaset bir bakıma da uzun soluklu.
Belki 20 yıl sonrası.
Siyonistler 50 yıllık proje üretirken Müslüman kesim günübirlik politika ile vakit geçirmemeli. Yarını da düşünmeliyiz. CHP iki seçimdir bir oyu ile MHP’yi destekliyor.
O halde bizim de üç oydan bir oyumuzun önemi olmalı.
Bugün AK Parti, yarın kim olacak?
Bana göre, HAS partisine bu açıdan bakmak daha isabetli olur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.