Saygı duymuyorum
Ne yalan söylemeli; önüne gelene saygı duyan biri değilim. Ne yaparsın, içimden gelmiyor; kavuk sallamak, gerdan kırmak, elpençe divan durmak tarzım değildir, ben de böyleyim.
Saygı duyulmaması lazım gelenlere saygı duymanın başlı başına bir saygısızlık olduğuna, saygı duymadığı halde, saygı duyuyormuş gibi yapmanın ise ‘müraîlik’ten başka bir anlama gelmediğine; hem ilkesizlik, hem de ahlaksızlık saymak gerektiğine inanıyorum.
Saygı duymak da saygı görmek de ciddi bir edimdir; laubalilik kaldırmaz. Saygı duymasını bilmeyenlerin, saygı görmeleri beklenemez.
Bu nedenle hiç kimse kusura bakmasın, benden ahlaksızlık beklemesin.
Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın; birilerine saygı duymam için, birilerinin ‘bizden’ olması gerekmiyor. Pekâla bizden olmayanlara, bizim gibi düşünmeyenlere, karşı cenaha saygı duyulabilir, duyulmalıdır da. Hatta kişisel olarak şunu söyleyebilirim; ben saygı duyulacak düşmanlar arayanlardanım. Yani Türkçesi, benim dostlarım değil sadece, düşmanlarım da saygı duyulacak kişiler olmalıdır.
Gel gör ki, dünya yuvarlak; top gibi. Böyle bir dünyada köşeli, omurgalı insan bulmak, hele günümüzde nadirattan oldu artık. Fakat bunda dünyanın bir suçu yok.
Lafı eğip bükmeden söylersem; kimlere saygı duymuyorum?
En başta, saygı nedir bilmeyenlere… Saygısızlara saygı duymak, saygısızlık değil de nedir!
Nerede ve kimlere karşı saygı duyacağını bilmeyenlere… Çokları, gün görmüş nice piri faniyi paçası düzgün olmadığı için adam yerine koymaz da, kılık kıyafetinden daha değersiz olan herif-i naşeriflerin karşısında el pençe divan dururlar.
Saygı duymak bir yana hiç haz etmediğim tipler, saygı duymadığı halde saygı duyuyormuş gibi yapanlardır. Çünkü bu iki yüzlülüktür; o nedenle zerrece saygıyı hak etmiyorlar. Saygı duymadığına, saygı duymuyorum demek, hem yürekliliktir, erdemdir, hem de saygının bir gereğidir.
Adam düzenbazın teki… Adam dolandırıcının önde gideni… Adam ayak üstü 40 yalan atıyor; nesine saygı duyacaksın!
Sözünün eri olmayana, sözü yere düşürene saygı duymuyorum kardeşim! Peşin peşin söylüyorum ki, kalp para gibi sözün değerini düşürenlerin yanımda yeri yoktur.
İnsafsıza, vicdansıza saygı duymuyorum.
Haramzadenin önünde -velev ki Karun kadar zengin olsun- ceket iliklemiyorum.
Saygı; güçlünün karşısında eğilmek değil, dik durmaktır, dik durmak. Güçlünün karşısında eğilene saygı duyulur mu? Dik durana saygı duyulur.
Yandaşa, yardakçıya, yalakaya saygı duymuyorum.
Muhalif geçinen küfürbaza saygı duymuyorum. Adam ana avrat dümdüz gitmiş; suçluyu masumu ayırmadan alenen ‘anasını satanlar’ demiş… Üstelik Basın Konseyi Başkanı… Üstüne üstlük centilmenliği, kibarlığı kimselere bırakmıyor.
Hadi o, bir densizlik etmiştir. İyi ama, hâlâ onun kibarlığı, beyefendiliği üzerine methiyeler düzmenin alemi var mı; bu, densizliğin daniskası değil de nedir?
Densize, dinsize (vicdansıza Allahsız denir), hadsize, kepazeye niçin saygı duyayım ki?
Görmemişe, sonradan görmeye saygı duyamıyorum, ne yapayım?
Namuslu görünümlü hırsıza, arsıza, mütevazi takılan muhterise, birleştirici görünen bölücüye, hakem görünümlü fanatiğe istesem de saygı duyamam; fıtrat meselesi.
Ve sevgisi olmayan sevgi simsarlarına saygı duymam ben.
Söyler misiniz, saygı duymadığıma saygı duymuyorum demem, saygısızlık mıdır? Ya da şöyle sorayım: Ben saygısızın teki miyim? Tamam bir İstanbul beyefendisi olduğum söylenemez. Ne ki, mahallenin kırosu da değilim. Üstelik ‘Saygısız’lıkla itham edilmeyi, en büyük hakaret sayarım. Benim adamlık ve insanlık kriterlerimin başında ‘saygı duymak’ ve ‘saygı görmek’ gelir.
Saygı duymadıklarıma saygı duymuyorum demem, saygı meselesini ciddiye almamdandır.
Yahu birçok değerimiz alt üst oldu; değer yitirdi; saygı da anlamını yitirirse, elimizdeki tek mihenk taşı, tek ölçü de değerini kaybetmiş olacak. Unutulmasın ki, bazen değerler unutulduğu için yok olur, bazen de yerli yersiz kullanılarak yalama yapılır, onun için yok olur.
Ey okuyucu! Şayet tek bir kelime anlamadığın halde ‘çok güzel olmuş’ dersen…
Ya da bu genel yazıyı, kişiye özel mektup sanıp, “Yine kime kızdın?” dersen, bil ki sana da saygı duymuyorum.
Efendim saygıyı hak edenlere, saygılar sevgiler; şimdiden hayırlı bayramlar!