Öncelikle Sayın Başbakan'ın dikkatine!..
Elif Yaman, 14 yaşında...
Anne-babası boşanmış...
Velâyeti anneye düşmüş...
Lâkin, şimdi “aşırı dinci” bir Alman ailenin yanında!..
Hıristiyan şeriatçısı bir ailenin!..
•
Anne Ayşe Yaman, her ailede olur ya...
Ya da şöyle diyelim:
-Olmaması gerekir, ama bazen olur ya...
Günün birinde, çocuğunu dövüyor...
Öyle, iz bırakan dayaklardan değil...
Birkaç tokat...
Alman devleti bu eylemden haberdar olunca, hemen harekete geçiyor...
Çocuğu, annenin elinden alıp...
Doğruca...
Bir “Köktendinci Hıristiyan” aileye veriyor!!..
Annenin feryâdını düşünün...
Diyor ki kadıncağız:
“Tamam, çocuğu benden aldınız da...
Niçin bir Hıristiyan ailenin yanına verdiniz!..
Almanya’da milyonlarca Müslüman var...
Üç milyon Müslüman Türk var.
Onlardan birini bulamadınız mı?..”
Evet, öyle...
Almanya’da üç milyon Türk var, bunların 130 bini “işveren.”
Devlet, “bu durumdaki” Türk çocuklarını, bunlardan birine vermek yerine...
Götürüyor...
Özellikle; “Kilisenin tavsiye ettiği” ailelere teslim ediyor!..
Ayşe Yaman’ın çocuğu, bir örnek...
Onun gibi en az 3 bin Anadolu evlâdı var, gurbetçilerimizin oluşturduğu sivil toplum örgütlerinin belirttiğine göre...
Malûm;
Almanlar çocuk yapmıyor...
Sebep muhtelif:
-Çocuğun sorumluluğunu, külfetini üstlenmek istemiyor...
-Alman kadınları, genç yaşta oralarının buralarının sarkmasından endişe ediyor...
Vesaire, vesaire...
Hâl böyle olunca...
Almanlar, “doğurganlıklarını” ve “doğurtkanlıklarını” kaybedince...
Devlet de, bütün “teşvik”lere rağmen, nüfusun hızla yaşlanmasına ve sosyo-ekonomik dengelerin alt üst olmasına yol açan bu olumsuzlukla başa çıkamayınca...
Çareyi...
“Başta Anadolu çocukları olmak üzere, Müslüman yabancıların evlatlarına el koymakta buluyor!..”
Bu, bir nevi misyonerlik faaliyeti...
Tekrar edelim, Elif kızımız gibi binlercesi var...
•
Örnek olayımızın ayrıntılarını vermeye devam edersek:
Anne Ayşe Yaman, kızının elinden alınarak Hıristiyan aileye verilmesinden sonra, bir hukuk mücadelesi başlatmış...
Alman Aile Mahkemesi’ne başvurup; “Çocuğumun annesi de babası da Müslüman. Ben, onun İslâmi bir terbiye ile yetişmesini istiyorum.
Her hafta kiliseye giden, ‘aşırı dinci’ bir Hıristiyan ailenin yanında olmasına ve Hıristiyanlaştırılmasına karşıyım ” demiş...
Mahkeme de...
Sizce ne karar vermiş?..
Evet, sıkı durun...
Aynen şöyle:
“Elif Yaman’ın İslâmi-(Muhammedî) esaslara göre yetiştirilmesine ve kiliseye gönderilmemesine dair anne talebi, reddedilmiştir!..”
Yuh!..
Şimdi, bir düşünsenize...
Bizim devlet...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, diyelim ki (yap-a-maz ya!..) bir Yahudi çocuğuna, “annesinden tokat yediği için” el koydu...
Ve götürdü... “İslâm Şeriatçısı” bir aileye teslim etti...
Mesela, İstanbul-Çarşamba taraflarından, Çarşaflı-Sarıklı bir aileye!..
Düşünebiliyor musunuz; başımıza gelecekleri?..
Dışarının baskıları bir yana...
En başta, bizdeki malûm medya nasıl hücuma başlar!..
Böyle bir tasarrufta bulunan kamu görevlilerinden kaçının kellesini ister!..
•
Şu Almanya...
Avrupa Birliği’nin kurucusu olan, faşist Almanya!..
Şeriatçı Almanya...
İttihatçı zihniyetin, “köpekliğini” bile “şeref” addettiği Almanya!..
Nazilere, “rahmet okutan” Almanya!..
“Acı vatan!..”
•
Sağolsun, eski Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez, bu işin üzerine düşüyor...
Ben de...
Acılı anne Ayşe Yaman’ın, başvurduğu Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu hanımefendi ile görüşeceğim, kısmetse...
Bakalım...
Bizim devlet, Elif Yaman’la ne kadar ilgilenecek...
Almanların “tecavüzcü” ve de “sübyancı” Marcos’una gösterilen ilginin ne kadarı Elif Yaman’a layık görülecek?..
Sadece Elif Yaman mı?..
Binlerce Anadolu evlâdı var, Alman devleti tarafından el konulup, aşırı dinci Alman ailelerine teslim edilen!..
Bizim bazı üst düzey memurlarımız, vatandaşı “İslâm’dan uzaklaştırmaya” çalışırken, adamlarınki, resmen “misyonerlik faaliyeti” yürütüyor...
Bakalım...
Bizim devlet, o çocuklarımıza nasıl el uzatacak?..
Sayın Başbakan...
Sayın Dışişleri Bakanı...
Sayın Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı...
Sayın Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı...
Sayın Milli Eğitim Bakanı...
Ve diğerleri...
Lütfen el atın şu işe!..
“Himayeye muhtaç” Anadolu çocukları için, mesela Diyanet İşleri Başkanlığı ya da Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından “Sığınma evleri” açılsın Almanya’da...
Veya, bu durumdaki çocukların mutlaka bir “Anadolu ailesine” verilmesi talep edilsin...
Lütfen!..