Sınır berisi harekât başladı
Bugünlerde sınır ötesine harekât beklerken, bir de ne görelim. Operasyon sınırın öteki yakasında değil meğer bu yakasında başlamış. Üstelik bu kez operasyon Türk Silahlı Kuvvetleri eliyle değil, Silahsız Türk Medya Kuvvetleri eliyle TSK'ya karşı yürütülüyor.
Kampanyanın hedefindeki isimse Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt. Akredite isimlerin başlattığı bu karalama kampanyasına karşı ne gariptir ki Paşa'yı savunmak bizim gibi akredite olmayan gazetecilere düştü.
Büyükanıt'ın bir düğünde dans etmesine kızanlar mı dersiniz, yoksa onun istifa etmesi gerektiğini söyleyenler mi isterseniz. Bu kervanda ne ararsanız var. Daha düne kadar askere toz kondurmayanların önemli bir bölümü orduya savaş(!) açtı. Yani sınır ötesi harekât değil belki ama sınır berisinde sinir katsayısı yüksek bir psikolojik savaş başladı.
Medya kuvvetleri bir yandan orduya bile gözdağı verirken diğer yandan da tam gaz irtica haberleri furyası başlattı. 22 Temmuz seçimlerinden sonra bu kesimlerde oluşan karın ağrısı geçmemiş anlaşılan. Geçmemekle kalmamış, iyice gaz yapmış. Bu gazın etkisiyle önce birbirlerini ardından da başkalarını kışkırtıyorlar. Karın ağrılarının bir sebebi elbette, "Biz kaç kişiyiz" diyerek çıktıkları yolda, arkalarında sadece bir avuç insan bulmaları. Ama sadece bu, tek başına yeterli bir gerekçe gibi görünmüyor.
Amaç, iktidarla orduyu karşı karşıya getirmekse ben Büyükanıt Paşa'nın bu tahriklere kapılacağını sanmıyorum. Amaç bazılarının dediği gibi bir "genç subaylar rahatsız" sendromu yaratmak da olabilir. Ama bu yöntem geçmişte denendi ve sonuçlar istenildiği gibi olmadı.
Önümüz kurban bayramı. Bu demektir ki, önümüzdeki bir hafta içinde hem Büyükanıt'a yönelik medyatik saldırılar artacak, hem de bu önemli ibadet bahane edilerek irtica haberleri daha da tırmandırılmaya çalışılacak. Kendi değirmenlerine su taşımadı diye Genelkurmay Başkanı'nı istifaya davet edenler, acaba Türk demokrasisine verdikleri büyük zararı görüp yarın bir gün pişmanlık yazıları da döşenecek mi? İşin daha da tuhafı, Büyükanıt'a, Köşk'e çıkmasına karşı çıktığı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Kazakistan'da yaptığı açıklamayla sahip çıktı. Bakalım aynı kalemler, Paşa'ya sahip çıktı diye Gül'e de saldıracak mı?