Hüseyin Koç

Hüseyin Koç

YARINLAR İÇİN

YARINLAR İÇİN

Tespit: Yaşamın iki gerçeği vardır. Beslenmek ve çoğalmak. Her ikisi de suya bağlıdır. Besin ihtiyacımız bu iki faktöre ve insanın refah seviyesi, ihtiyaçların çeşitlenmesi vb gibi dallara bağlı olarak artmaktadır. Sabit kalan doğal kaynaklar, kontrolsüz kullanımlarla günden güne bozulmakta olduğundan mevcut değerin mevcut yaşayanlar arasında paylaşımı söz konusudur. Bu paylaşımda da temel belirleyici faktör “güç” olduğundan, güçlüler semizleşirken zayıflar yoksullaşmaktadır. Zira güçlüler, mevcut kaynaklardan en yüksek seviyede yararlanarak üretim yaparken zayıfların imkanlarını da kullanmaktadır. Yani, doğal kaynaklardan-faydalanma “hakça” olmamaktadır.
Mevcut su varlığımız nedir? Madem ki yaşam suya bağlıdır. O halde mevcut su varlığımızı, kısaca bir değerlendirelim. 234 milyar m3 yenilenebilir su potansiyelimizin 41 milyar m3’ü yer altı, 193 milyar m3’ü yerüstü sularındandır. Oysa, teknik ve ekonomik anlamda tüketilebilecek yer altı su potansiyelimiz 110 milyar m3’tür. Bu rakamlar şunu ifade etmektedir: Su zengini sayılan ülkede kişi başına su tüketimi 10.000 m3/yıl, su fakiri ülkelerde de 1.000 m3/yıl’dır. Dünya ortalaması 7600 m3/yıl/kişi olduğu halde ülkemizde kullanılabilir su miktarı 3690 m3/yıl/kişidir. Ülke nüfusumuzun 2025 yılında 80 milyon olacağı varsayımına göre su tüketimimiz 1.300 m3’e düşecektir. Yani, yakın gelecekte ülkemiz, suyu yetersiz ülkeler arasında yer alacaktır.
Bu gerçeğin bilinmesi bize ne sağlar? Ülkemizde 28 milyon ha tarım arazisinin 26.6 milyon ha’ı ekilebilmekte, 16.7 milyon ha’ı sulamaya elverişli, 18.5 milyon ha’ı sulanabilecek durumda ve bunun da % 58’i sulamaya açılmıştır. DSİ’nin tespitlerine göre, sulama sistemlerinin % 48’i kanalet, % 45’i klasik, % 7’si borulu-kapalı sistemdir. İlk iki sistemin suyu israf eden sulama sistemleri olduğundan en kısa zamanda yer altı ve damla sulama sistemine geçilmesini zorunlu kılmaktadır. Ev ve işyerlerinde de suyu gerektiği kadar kullanmaya azami özen gösterilmesi gerekmektedir.
Yapmazsak ne olur? Kuraklık ve sıcaklık artışına bağlı olarak yağışlar azalacak, iklim kuşakları değişecek, üretim düşecektir. Küresel ısınma ve kuraklığa bağlı olarak ülkemizde olduğu gibi dünyada da üretim düşüşleri vardır. Dünya hububat üretimi; 2004 yılında 329 milyon tondan 2007 yılında 244 milyon tona, ülkemizde 2005 yılındaki 21.5 milyon tonluk üretim 2007 yılında 17.6 milyon tona gerilemiştir (makaleyi rakamlara boğmamak için ilgili istatistik bilgileri sınırlı kullanılmaya çalışılmıştır). Benzer şekilde, baklagil, sebze, bitkisel yağ, pamuk zeytinyağı, tütün gibi diğer tarımsal ürünlerde de görülmektedir. Kuraklık nedeniyle meralarımızdaki verim düşüklüğünün hayvancılığa, aracılığa aynıyla yansıyacağını unutmayalım. Acı bir ifadeyle, açlık, kapımızı çalmaya yaklaşmaktadır.
Ne yapmalıyız? Hiç kimse hiçbir tasarrufu küçük görmemeli, herkes bu sorunu kendinin çözeceğine inanmalıdır. “Damlaya damlaya göl olur” vecizesindeki gölü, muslukları damlatmayarak ve su kullanımında tasarruf tedbirlerine azami derecede özen göstererek oluşturabiliriz. Zira, dakikada 10 damla su damlatan bir musluk yılda 4800 lt su akıtır. Ülkemizde 100 milyon musluk olduğunu ve en az dakikada 10 damla su akıttığını varsaysak yılda 500 milyon m3 su yapar ki bu da 100 bin nüfuslu bir kentin ihtiyacı demektir. Evde, işyerlerinde, bürolarda, lokantalarda, otellerde, yurtlarda, kışlalarda, okullarda, resmi kurumlarda vb her türlü toplu yaşam alanlarında su tüketimi bilinci en üst seviyeye çıkarılarak, maksimum tasarruf uygulamalarında adeta yarış halinde olmalıyız. Tarımsal sulamalarda da, aynı su miktarıyla daha geniş alanların sulanabilmesine uygun sulama sistemi tercih edilmelidir. Aksi halde, bent havzasına düşen damlaların birikerek göl oluşturduğu gibi, musluktan akan damlaların da barajları boşaltabileceği unutulmamalıdır.
DAMLALAR
Damla yere düşer damlalardan sel olur,
Seller arda düşer geçtiği yer yol olur.
Yollar yola düşer sel-damladan göl olur,
Damlalar göl boşaltır, göl yeri çöl olur.
Bedâyî


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Koç Arşivi