Çiller hakkında az bilinenler
Göreve davet ettiğiniz Çiller’i bir hatırlayalım istedim bugün. Ben; “Samsun’u Büyükşehir yapalım mı?” ya da “her türlü gericiliğe sahip çıkacağız” gibi lafları üzerinden hatırlayamayacağım Çiller’i.. Çünkü bütün bu “gaf” numaraları, onu saf ve şirin gösteren birer halkla ilişkiler çalışmasının bir parçası gibi geliyor bana. “Çiller” dendiği zaman aklıma gelenler arasında bu tip gaflar vesaireler son sıralarda bile değil.. Ben Tansu Çiller’in başbakanlığı dönemindeki taahhütlerini, vaatlerini hatırlıyorum.. Ne için olduğunun bu bahiste çok önemi yok. Ama son tahlilde, İsrail’e gidip, ülkesini, Yahudilere kötülediğini hatırlıyorum.. İsrail Başbakanına, “arz-ı mevud” topraklarında bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ettiğini mesela hatırlıyorum. Bunu o vakit bir “gaf” gibi görenleri de ciddiyete davet ediyorum.
Tansu Çiller’i; İsrail’in, Filistin’e karşı uyguladığı işgal politikasını, meşrulaştırma çabalarına verdiği katkıyla hatırlıyorum. Dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perez’in “Bölgede barışın önündeki en önemli engel İslamî kökten dinciliktir. Buna karşı Türkiye ve İsrail arasında sürekli bir dayanışma mekanizması kurabiliriz.” Teklifine, neredeyse koşulsuz “evet” deyişini ve bunu da bir diplomatik başarı olarak satmasını hatırlıyorum mesela.. Dolayısıyla hemen bu temasın ardından Mossad ve Mit’in, bir araya gelerek İslamî kökten dinciliğe karşı birlikte hareket etmeye başladıkları hiç aklımdan çıkmıyor..
¥
Çok kısa bir de “popüler yanlış bilgiler” listesi vereyim size. Yüzeyden dış politika analizi yapanların büyük bölümü, İsrail ile iktisadi ve savunma alanındaki ilişkilerin mimarı olarak Erbakan’ı gösterir.. Erbakan yalanladı mı, yalanlar mı bilmem.. Ama ben şimdi size gerçekleri yazacağım.. İsrail ile o çok tartışılan savunma işbirliği anlaşmasının imza tarihi 21.01.1994’tür.. Hemen arkasında da, 25.01.1994’te Türkiye’deki Yahudiler’in 500. yıl kutlamaları gelmiştir.. (Çiller Hükümeti Dönemi) Yine aynı dönemde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İsrail Cumhurbaşkanı Weizman’ı İstanbul’da şeref misafiri olarak ağırlamıştır. Arkasından 31.03.1994’te, bu defa Güvenlik-Gizlilik Anlaşması imza altına alınmıştır.. Bildiniz yine Çiller hükümeti sırasında..
04.06.1994 Çevre Sorunlarında ve Doğa Korunmasında İşbirliği Anlaşması
15.01.1995 Terörizm ve Diğer Suçlarla Mücadele Anlaşması
13.03.1995 Telekomünikasyon ve Posta Alanında İşbirliği Anlaşması
24.04.1995 Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliği Anlaşması
07.11.1995 F4 İşbirliği Anlaşması ve Uçaklarının Modernizasyonu Projesi
23.02.1996 Türkiye-İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması
Hatırlamışsınızdır. En çok tartışılan madde, 23.02.1996 tarihinde Türkiye ile İsrail arasında imzalanan Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmasıdır. Herkes anlaşmanın REFAHYOL zamanında imzalandığına inanır ve Erbakan’ı eleştirir. Fakat imzanın altındaki isim bugün geri getirmeye çalıştıkları Tansu Çiller’den başkası değildir..
¥
Haksızlık etmeyelim. Kuşkusuz Refahyol’un payına da İsrail ile ilişkilerden kimi anlaşmalar düşmüştü.. Mesela 28.08.1996 tarihinde imzalanan Türkiye-İsrail Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması.. Ancak unutmamak lazım ki, bu anlaşmanın ihale müzakereleri de, yıllar evvel başlamıştı. Dahası konusu, Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonuydu. Yani, Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki bu uçakların bilgi işlem modernizasyonu konusunda ABD, Türkiye’ye mecburi adres olarak İsrail’i empoze etmişti. Yani bir anlamda, hükümet bu anlaşmaya mecburdu..
¥
Bugün büyük gün sevgili okurlar. Cindoruk, Çiller ile görüşecek.. “Geri dön, partinin başına geç” diyecek.. İşte böyle bir Çiller’e yapacak bu teklifi. Özellikle DP tabanındaki, “Kırat” aşığı köylü, çiftçi, emekçi; farkında mısın kimin peşinden koştuğunun?..
Kalın sağlıcakla.