Özlem Zengin

Özlem Zengin

Haber kanalında kadın olmak

Haber kanalında kadın olmak

Bu hafta ben de bir ‘Pazar’ yazısı yazmak istiyorum. Memleket meseleleri konuş, yaz, kavga et bitmiyor. Ekranda, özellikle haber kanalında kadın olmaktan bahsedeceğim bu Pazar.


Aslında geçtiğimiz hafta bu konuda yazacaktım araya siyaset girdi. Yaklaşık on gün kadar önce CNN Türk’ü izlerken şahit olduğum tablo bu yazıya vesile oldu.



Ekranda Ankara’dan Metehan Demir, Bilal Çetin, İstanbul’dan Ebru Baki, Başak Şengül. Her sabah olduğu gibi genel siyasi gündem değerlendiriliyor. Fakat öyle bir hal var ki kadınlar sadece soruyor, erkekler cevap veriyor; bir tedirgin hal. Nerdeyse kadınların hiç yorum yapmalarına müsaade edilmiyor. Sanki, program öncesi herkese roller anlatılmış, siz sadece soru sorun, süreyi kontrol edin, gerginlik olursa ayırın, tebessüm edin ama programda dekor olduğunuzu unutmayın, denmiş. Program bu şekilde devam ederken Ebru Baki ekranına düşen, kendi alanında önemli olduğunu düşündüğü ekonomi haberini, genel tabloyu delerek heyecanla izleyici ile paylaştı. Tabii bu arada Ankara siyaseti üzerine konuşan Bilal Çetin’in sözünü kesmiş oldu. Ben böylesine önemli konuda konuşurken bu haber de neyin nesi, havasıyla ortam buz gibi oldu. Hemen, Metehan Demir toparlamak ve söze devamı sağlamak için devreye girdi ama nafile, çok bozulan Bilal Çetin küstü ve sözünü tamamlamadı. Ne olduğunu anlayamayan Ebru Baki şaşkındı ve ağlamaklı oldu. Ekranda canlı şahit olduğum, bir anlamda ev içi denebilecek, gerginlik hem izleyici olarak hem de kadın olarak beni çok rahatsız etti. Ebru Baki üzerinden ekranda kadınlara büyük haksızlık yapıldığına bir kez daha tanık oldum.



Şurası gerçek, çoğu konuda hemfikir olamayan, safları keskin biçimde ayrılmış olsa da, görsel medyada kadınlar söz konusu olunca inanılmaz derecede ortak bir tavır karşımıza çıkıyor. Özellikle haber kanallarında kadınlara biçilen yegane rol sunuculuk. Bakıyorum her geçen gün daha güzel kadınlar keşfediliyor, eskidiği düşünülen yüzler tazeleri ile zenginleştiriliyor ya da eskiler daha geç saatlere öteleniyor. Erkeklerin ekrandan gözümüze sokulan, üçgen kel kafalarından kimse rahatsız olmuyor. Muhafazakar kimliği ağır basan kanallar ise erkekler kulübü gibi; kadınları mumla arasan zor bulursun.



Benim meselem kadın olsun çöpten olsun değil. Bugün Türkiye’de konuk olarak her alanda konuşabilecek kadınlar bulunurken, neden ekranda ana aktör olarak, yaşına, tipine bakılmaksızın sormanın yanı sıra yorum da yapan program sahibi ‘kadın’ yok denecek kadar az. İstisnalardan biri olan Ayşenur Aslan’ı her ne kadar fikirlerimiz çok farklı da olsa ekranda görmek içimi rahatlatıyor. Darısı diğer kadınlara...



Sevinç Keskin.



Geriye dönüp baktığımda şanslı bir öğrenci olduğumu düşünüyorum. Dersime gelen ve de gelmeyen pek çok öğretmenimle çocukluk yıllarımda bile klasik öğrenci öğretmen ilişkisinden farklı olan hukukumun zamanla dostluğa dönüştüğünü görüyorum. Her ne kadar öğretmenim hitabına devam etsem de hayatımın temellerini atan hocalarımla dost olmaktan gururla karışık haz alıyorum. Onlarla olan dostluğum çocukluk hayallerimi, gençlik hatıralarımı diri tutmama yardım ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu onlardan bir tanesinin vefat haberini aldım: Sevinç Keskin. Benim matematik dersime okulumuzun en tecrübeli öğretmeni Meral Altınok geldiği için Sevinç Hanım bizim dersimize girmezdi okulumuzun başarılı öğrencilerine verilen ücretsiz kursları o yapar harika ders anlatırdı. Aptallığa tahammülsüzdü. Soruya bakar bakmaz cevabı görmeyi ondan öğrendik. Hiç yorulmadan, düşmeyen bir tempoyla ders anlatırdı. Bazı hafta sonları evine giderdim bir yandan ders çalışır bir yandan hayattan konuşur dertleşirdik kahkahalarla gülerdik. Okulda asıl olan ciddiyet, konuşulanlar evde kalırdı. Daha sonra uzun yıllar şehrimizin ilk Anadolu lisesinde öğretmenlik yaptı. Emekli olunca dershanede çalıştı ve Tokat’ın en başarılı matematik öğretmeni oldu, her zaman. Kanserdi, son ana kadar çalıştı. Ben cenazeye gidemedim, biliyorum hayatına değdiği pek çok öğrencisi orada idi. Allah rahmet eylesin.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özlem Zengin Arşivi