Mutfaktaki yangın söndürülsün
Türkiyeyi idare edenlerin en iddialı oldukları konu ekonomi olduğu halde, mutfaktaki yangın bir türlü söndürülemiyor. En çarpıcı olan, mutfak tüpünün 60 TLye yaklaşmış olması...
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı, yaptığı bir açıklamada haklı olarak mutfak tüpündeki vergilerin düşürülerek, tüpgaz fiyatlarının indirilmesini istemiş.
Son günlerde benzin başta olmak üzere akaryakıta yapılan zamlar hem medyanın, hem de sivil toplum kuruluşlarının gündeminde. Herkes haklı olarak soruyor: Akaryakıt fiyatının içindeki vergi nisbetleri (yüzde 60 ya da 65) niçin bu kadar yüksek? Benzin fiyatlarının yüksek oluşundan şikâyet ederken, mutfaktaki yangını unutmuş görünüyoruz. Çünkü başta İstanbul olmak üzere bazı büyük şehirlerdeki mutfaklarda artık tüpgaz kullanılmıyor. Böyle olunca, Anadoluda yaygın şekilde kullanılan tüpgaz fiyatının yüksek olması medyanın ilgisini çekmiyor, gündemine gelemiyor. Nasıl ki İstanbula, hatta Bâb-ı Telliye (İkitelli) kar yağmayınca Türkiyeye kış mevsimi gelmediği gibi...
TESKin açıklaması, aracıların kazancını gündeme getirmesi bakımından da dikkat çekici: Tüp gazdan yüzde 16 oranında ÖTV alınıyor. Rafineriden 18 liraya çıkan 12 kglik tüpün mutfağa girişi 55-60 lira geliyor. Vergiler düşürülüp tüp gaz fiyatı 35 liraya indirilsin. (AA, 25 Aralık 2010)
Hakikaten, rafineriden 18 TLye çıkan bir ürünün, tüketiciye teslim edilirken 60 TL olması normal midir?
Benzer sıkıntı sebze ve meyve ürünlerinin satışında da yaşanıyor. Zaman zaman tarlada 1 TL olan bir ürünün, manavda ya da pazarda 4 TL olduğuna şahit oluyoruz. Aradaki fark kimin cebine giriyor? Burada haksız kazanç yok mu?
Benzer bir yanlışlık da telefon faturalarında yaşanıyor. Maliye Bakanlığı, Telekomdan Hazineye aktarılan para miktarından övgüyle bahsediyor. Devlet için iyi, ama bir de vatandaşa sorulsa... Telefon faturaları tutarlarının neredeyse yüzde 50sini vergi oluşturuyor. 1999da yaşadığımız büyük deprem sonrası uygulamaya konulan geçici vergiler devlete tatlı gelmiş olacak ki kalıcı hâle geldi! Her alo dedikçe, devlet kat kat kazanıyor. Bu da yanlış...
Devlet, vergi sistemini âdil hâle getirmeli. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almayı temel prensip hâline getirmeyen bir anlayışın âdil olması mümkün değil. Vergi kayıp ve kaçağı var, açık vermeyelim diye yakaladığından kat kat vergi alan bir anlayış milletten duâ alamaz.
Kolay mı ki? diyenler olabilir. Elbette kolay değil, ama zaten maharet zor olanı başarmakta. Kolay olanı herkes, zor olanı ise ehil olanlar yapabilir.
Nedense, vergi toplamakta hedefe ulaşamayan devlet, harcamalarını kısmayı da düşünmüyor. En çok makam arabası bizde, en çok lojman bizde, kalabalık ordu ve silâhlara bol keseden para yatırmak da bizde. Üstelik silâhlanmaya ayrılan paranın ne kadar olduğunu bile vatandaş doğru dürüst bilemiyor, bildirilmiyor.
Bu görüntülerle mi muâsır medeniyet seviyesine ulaşacağız?
Yanlışlarda ısrar ve inadın Türkiyeye neler kaybettirdiğini bir bilebilsek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.