Her Kürt istiyor mu?
‘Demokratik Özerklik’ başlıklı ihanet projesi için, PKK’nın paraya ihtiyacı olmaz sanırdım. İttifakı içinde bulunduğumuz NATO’nun hemen her üye devletinde bir banka hesabı olduğundan hiç kuşkum yok. Sonra elinde tuttuğu uyuşturucu pazarından kazandığı paraları ya da güneydoğu sınırlarımızdaki kaçakçılık faaliyetlerini ranta dönüştürdüğünü bilmeyen yok. Fakat yine de aç kalmışlar.. Bugünlerde siyasi temsilcileri BDP ve yasadışı sivil toplum kuruluşları DTK’yı izliyorum. Açıkçası daha ne isterler ki diye izliyorum.. Bir de ne göreyim. Bu defa da para istiyorlar.. İhanet projesini finanse etmek için, Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin sponsorluğuna ihtiyaç duyarlarmış meğer.. Hasip Kaplan, her zamanki tehditkâr üslubunu takınmış ve “eğer TBMM’de grubu bulunan partilere hazine yardımını geçirmezseniz, çalışmaları sabote ederiz” demiş.. Ne yapacaksınız verilen hazine yardımıyla? Buyurun yapın bakalım. Ülkenin güneydoğusuna yerleştirmek üzere hudut taşı mı satın alacaksınız?
¥
Galip Ensarioğlu bölge için çok önemli bir adam. En az Selahattin Demirtaş kadar önemli. Demokratik özerklik için diyor ki; “bu Kürtlerin talebi değil”.. Nokta.. ve Demirtaş’ın buna yanıtı; “Biz ‘bütün Kürtlerin talebi budur’ demiyoruz. Başkası da ‘hiçbir Kürt bunu istemiyor’ demesin”.. Bu aslında, gelinen durumu özetleyen, çok önemli bir açılım. Sayın Demirtaş’a soruyorum; Bu eşitsizlikte anlaştık mı? Herkes aynı şeyi istemiyor.. O halde nasıl böyle tarihi bir kararı, yasadışı bir yapılanma olan DTK eliyle almaya kalkarsınız? İçine birkaç tanıdık ismi serpiştirip ‘sadece beyin jimnastiği yapıyoruz’ diyerek ortaya koyduğunuz talebi ‘tartışılır’ gösteremezsiniz. Gelin herkesin aynı şeyi isteyip istemediğini konuşalım önce.. Kendinizi Kürtlerin sözcüsü ilan ettiniz ya.. Mesela size dediler ki; “arkadaş sen böyle bayrak falan dalgalandırıyorsun ama, ben İstiklâl Savaşı’nda bu vatan için kan dökmüş, atası şehit düşmüş bir Türk evlâdıyım. Kürt kökenli olmam beni uğrunda şehit düştüğüm bayrak dışında bir bayrak altında tutmaya yeter mi?”... Ver bakalım bu arkadaşa bir yanıt.. Ya da mesela Sedat Günçekti’ye yanıt ver.. Diyor ki; “Abdullah Öcalan’ın öne sürdüğü ‘Özerk Kürdistan’, Kürdleri devletsiz ve Kürdistan’sız bırakmanın adıdır!.... Kürdistan diye bir vatanları olan Kürdler, hangi ahlaki ve insani nedenle Türkiye’yi de ortak vatanları olarak görmeliler? .. Bu güne dek Dünyada hangi ezilen, sömürge ulus kendisini ezen bir ulusun: devletine, sınırına, toprağına böylesine bir bağlılık duymuştur? ...” Yani sizden daha radikal ayrılıkçı bir grup da var, vatanperver, üniter yapıdan yana, kardeşlik içinde yaşamayı savunan bir grup da.. Nasıl bir işe soyunduğunuzun farkında mısınız yani? Kurdunuz diyelim ki yapınızı.. Bu insanlar da bu yapının, örneğin Federe Kürdistan’ın içinde olacak mı? Bu yapıyı tesis etmeye çalışanların, hata ettiğini düşünenleri, yanlış yaptığına inananları nasıl bir son bekliyor? Hikmet Fidan’ınki gibi mi? Ya da her şeye rağmen sınırlar çizildikten sonra o yurttaşlarımızı bir zorunlu göç mü bekliyor?
¥
Ömer Çelik, “Bu meselenin tartışılması suikast girişimidir” demişti. Bu sözü ile Çelik’in, demokrasiye şans tanımadığı vurgusu yapılıyordu. Oysa şimdi bakıyorum da, suikast girişimi sözü, gerçek niyetleri değerlendirirken, çok masum kalıyor.
Kalın sağlıcakla.