Eski CHP’ye yeni sloganlar
CHP yeni sloganlar arıyormuş. Türkiye’nin en eski isimli partisinin hiç olmazsa sloganlarını yenilemek istemesi elbette sevindirici.
En çok “yeni” kelimesini kullanan partinin CHP olduğundan şüphe yok. En eski zamanında da “yeni”, “ileri” sıfatlarını severdi. Karşısındakiler de eski ve geri!
Fakat CHP hiçbir zaman yeni olamamıştı. Karşısındakiler de hiçbir zaman eski ve geri değildi! Öyle olsa idi, 1950’den beri böyle mesafeler kat edebilir miydik?
Yeni olmak için taklitçi olmamak şart. Taklitçiyseniz yeni olamazsınız, en yeniyi bile taklit etseniz artık yaptığınız yeni değildir.
CHP’nin artık eskiyen genel başkanı, “yeni” bir hamle yaptı: Bazı ekonomik hedefler açıkladı, müthiş vaadlerde bulundu. Duyanlar, okuyanlar “at martini Dersimli Kemal dağlar inlesin!” demekten kendilerine alamadılar.
Ekonomik vaadleri, mesnedsiz bulundu. “Nereden bulacaksın bu parayı?” Şu şaheser cevaba bakın: “Benim adım Kemal!”
CHP’nin bulup bulacağı en yeni ve çarpıcı slogan budur: “Benim adım Kemal.”
CHP lideri kendi adını söyleyerek milletin memnuniyetini yükseltiyor. Nasıl mı?
-Benim adım Kemal!
-Benim ki de Cemal, memnun oldum!
Cemal’in yerine vatandaş kendi ismini koyabilir! Böylece, memnuniyet yayılır!
CHP’nin geçmişteki ekonomik başarısızlıkları malum. 1933’de, yani 10. Yılda, en müthiş nutukların parlatıldığı günlerde, kişi başına düşen milli gelir 1918 seviyesine inmişti.
Halk yiyecek ekmek bulamıyordu. Köylerde yapılan bir ankette, zenginlerin daha çok ekmek tükettiği sonucu çıktı. Bunun anlamı şuydu: Fakirler yiyecek ekmek bulamıyor!
O yıllar millet ekmek bulamazken, Dersim dağlarının üzerinde uçaklar uçuruluyor, bombalar atılıyor ve Kemal Efendi’nin kavim ve kabilesinin kökü kazınmaya çalışılıyordu.
Millet açlıktan öleceğine, bombadan ölsün!
CHP kafasının Türkiye’nin bir gün bugünkü seviyeye geleceğinden hiç mi hiç umudu yoktu. 1930’ların, 1940’ların ufkunda bugünkü Türkiye yoktu.
Başbakan açıkladı: Gayri Safi Milli Hasıla’da 1 trilyon liralık eşik aşılmış...
CHP 1950’den sonra iktidarda olsa idi bu mümkün müydü? Asla!
1950’de, yani Demokrat Parti’nin iktidarı devraldığı günlerde, şehir merkezlerinin bir çoğunda elektrik yoktu. Şehirlerin bir kısmı da jeneratörden sağlanan, günde birkaç saatlik elektrikle “aydınlanıyor”du. En büyük baraj Çubuk’du! Ders kitaplarında cumhuriyetin eseri diye şimdiki ölçüyle bu “gölet”in resimleri basılıyordu.
DP büyük barajlar yapmak için harekete geçtiğinde, “O kadar elektriği ne yapacaksınız? Toprağa mı vereceksiniz?’ sloganını icad eden CHP’lilerdi.
Ya yollar? Şehirlerde geniş yollar yapılırken, “bu yollardan geçecek araba mı var? Neden bütçe israf ediliyor” da onların en meşhur sloganlarından biri idi.
Ya Boğaz köprüsü yapılırken?
En şiddetli muhalefeti CHP göstermemiş miydi: Boğaz köprüsüne hayır!
CHP’ye yakışan, eski sloganlarından örnek alıp, mesela “GSMH’da artış istemiyoruz” sloganını benimseyebilirler.
Gerçekten yakışır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.