Kendi Mezarlarını Kazıyorlar!
Daha önce yazmıştım: “Şu leş-Başkan neden şehid cenazelerine katılmıyor?” diye... Bütün parti liderleri orada... Bir ahbabım “haysiyetsizler katılamaz diye bir şart vardır belki” dedi...Böyle bir şart olmasa da söz espriden öte anlam taşıyor...
Şehid cenazelerine katılmayanların hangi cenazelere katılacağı malûm. Hatta leş-başkan genelge yayınlamış: “Terörist cenazesine katılmak mecburi” diye.
Dün de “Silvan’daki üç mahalle ile irtibatımız kesildi” demiş. O Silvan değil “Ferkin” diyor. Bir devletin toprağında başka bir devletin vatanını tasavvur ediyor ve hatta şehirlere kafasından ad koyuyor...
Sen bunu yapacaksın, sonra da göğsünü gere gere o devletin parlamentosunda dolaşacaksın!
Dürüst ol, namuslu ol, adam ol!
Önce ayaklarını toprağa bas. Fazla bulutlarda dolaşma. Rojava, Kobani... bunlar konjonktürel olaylar. Suriye meselesi halledildiğinde bunlar geçmişte kalacak. Bir ülkede halk olarak nasıl yaşanması gerekiyorsa öyle yaşayacaksın.
Uzantıların bir şehrin mahallelerini ele geçirecek, çukurlar kazacak, bombalar tuzaklayacak, ağır silahlar kullanacak... Ve benim şerefli askerimi şehid edecek. Bunu gâvur yapmaz.
Onlar olmasa sen Ankara’da rahat piyasa yapabilir misin?
Nereye varacaklar bununla?
Bakın leş-başkana göre orada ne oluyuyormuş:
Orada kriminal bir olay yaşanmıyor. Orada konjonktürel, güncel bir sorun yaşanmıyor. Yüz yıllık Kürt ve Kürdistan sorununun statüsü, nasıl yaşayacağı ve nasıl yaşatılacağına dair bir süreçten geçiyoruz. Silvan halkı Silvan’da kendisini ilgilendiren bir lokal sorunla ilgili direniş göstermiyor. Kürt halkının özgür geleceğiyle ilgili, Kürdistan’ın yüz yıldır inkâr edilmiş statüsüyle ilgili bir direniş ortaya koyuyor. Herkesin hamleyi bu şekilde görmesi, bu şekilde Silvan’ı sahiplenmesi lazım. Mevzu sadece devletin orada gerçekleştirdiği hak ihlalleri mevzusu değil. (...) Mesele bir-iki genç meselesi de değildir...”
Bu safsatayı bir an doğru kabul etmek istedim. Orada Silvan halkı direniyor muş! Demek ki bütün Silvan o üç-dört mahalleye cem olmuş! Herkes de biliyor ki, Silvan’ın geri kalanında hayat devam ediyor! Okullar açık, camilerde beş vakit ezan okunuyor, millet işinde gücünde... Oradaki Kürt halkı devlete isyan etmiş alçakların yanında saf tutmuyor.
Bunların idraki iflas etmiş... Devlete savaş açarak statü kazanmak! Eğer bu doğru bir yolsa, sen neden Meclis yerine Silvan’daki o üç mahalleye gitmiyorsun? Eğer söylediğin doğruluğuna inanan şerefli, haysiyet sahibi bir insansan, yarın soluğu orada alırsın. O zaman biz de düşmanımızla gurur duyarız: İnandığını yaşıyor diye…
Sana silah mı yok? Yoldaşların en alâsını verir. Rütbe mi yok? Uydururlar bir şeyler. Hadi bakalım serok leş-başkan!
Bakın haysiyetsiz ne diyor: “Kürt halkına topyekün saldırı var!”
Kürt halkı dediğin, İstanbul’da Fatih’te, Ankara’da Kızılay’da, İzmir’de Basmane’de... Kim kime saldırıyor...
Hadi Silvan’la ilgili konuşalım: Cami mahallesi, Başıbüyük mahallesi, Selahaddin mahallesi... ve diğerleri...Ya buralardaki ahali, eğer Kürt’se neden saldırıya maruz kalmıyor?
Yoksa onlar Türk mü? Bu ihtimal hiç de yabana atılamaz!
Onlar senin Kürt olmandan daha fazla Türk!
Bekâroğlu kolayca karı boşuyor! Yeni CHP’li Bekâroğlu Silvan’daki operasyonu hukuksuz bulmuş. Önce dikkat! Sanıyor ki bütün Silvan’da sokağa çıkma yasağı var. Silvan’ın sınırlı bir bölgesinde operasyon, hazret onun dahi farkında değil. Önce dikkat sonra itikat!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.