Serdar Arseven

Serdar Arseven

Bahçeli: “Üç beş çapulcu için koalisyonu mu bozayım!..” (2)

Bahçeli: “Üç beş çapulcu için koalisyonu mu bozayım!..” (2)

Bazı MHP yöneticileri, eleştirilerimizden dolayı bizi “MHP düşmanı” ilan etmekte.
İyi tamam...
Diyelim ki ben öyleyim...
Ya bu davaya ömrünü vermiş Ülkücüler...
Onların eleştirilerini neye yormalı?
Alın size gerçek ülkücülerin sitesi “yusufiye.net”ten dört dörtlük bir yazı...
Evet, böyle girmiştik düne...
Ve gerçek Ülkücülerin elinden çıkma bir yazıyı dikkatlerinize sunmuştuk...
Yazı öylesine ilgi gördü ki, “ikincisini” kaleme almak durumunda kaldık.
Sayın Bahçeli’nin, “Sol”un yörüngesinden çıkamamasından dolayı, halen hapiste bulunan bazı ülkücülere nasıl bir “ağabeylik” yaptığına ilişkin bir makale:
“1991’de çıkan şartlı salıverme yasasından faydalanarak cezaevlerinden çıkan bazı ülküdaşlarımız, Seyfi Oktay’ın (Seyfi Dede. S.A.) Ceza İnfaz Kanunu’nda sinsice yaptığı bir değişiklikle tekrar cezaevlerine konmuştu. MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde ise bu mağduriyetlerin giderileceğine dair sözler verilmişti. Nitekim Rahşan Affı’nın, Adalet Komisyonu’na geldiği 7.12.2000 tarihinde Ercüment Gedikli, Ercan Koç, Adnan Madak, Aydın Ergüden, Abdülsamet Karakuş, Aydın Eryılmaz... gibi yıllarını zindanlarda geçiren arkadaşlarımız harekete geçerek, öncelikle MHP vekillerinden Mehmet Şandır, Vedat Çınaroğlu, Merhum Mehmet Gül, Salih Erbeyli, Müjdat Kayayerli, Ahmet Çakar, Orhan Bıçakçıoğlu gibi birçokları ile temas kurmuşlardır. Bu esnada Ercüment Gedikli ve arkadaşları kendileri gibi yıllarca cezaevlerinde yatan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atilla Kaya’ya durumu anlatarak, Başbakan Yardımcısı Bahçeli’den randevu talep etmişlerdir. Bahçeli ile görüşen Kaya, ‘Elbette arkadaşlarımızın durumunu düzelteceğiz. Derhal diğer siyasi partilerin Grup Başkanvekilleri ile temas kurun’ şeklindeki cevabını iletir. Büyük heyecanla TBMM’ye koşturan ülkücüler, kulis faaliyetini başlatırlar. İlk etapta Meclis’te DYP ve ANAP Grupbaşkanvekilleri Salih Çelen ve Beyhan Arslan ile görüşülerek destekleri alınır. Bu sırada Denizli Milletvekili Salih Erbeyli önergeyi hazırlayarak Adalet Komisyonu’na sunar. Önergenin kabulü için başta rahmetli Mehmet Gül ve Orhan Bıçakçıoğlu yoğun çaba göstermektedir. Gece geç saatlere kadar devam eden komisyon toplantısını TBMM kulislerinde takip etmekte olanların arasında 1980 darbesinde yurtdışına çıkmak zorunda kalan ve gizlice Türkiye’ye giriş yapan bir ülküdaşımız da vardır.
Bahçeli ise o sırada İtalya’dan dönmekte olan Ecevit çiftini karşılamak üzere havaalanındadır. Herkes önergenin kabul edileceğinden emindir. Saat 23:30’a geldiğinde programında olmadığı halde Bahçeli, TBMM’ye gelerek Grup Odası’na girer. Salih Erbeyli, Mehmet Gül, Orhan Bıçakçıoğlu, Mustafa Gül ve Müjdat Kayayerli’nin çağırılmasını emreder. Heyecanla olumlu bir sonuç almak için uğraşan milletvekillerine hitap eden Bahçeli, ‘Derhal önergeyi geri çekin’ der... Odada buz gibi bir hava oluşur. Gül ve Bıçakçıoğlu, ‘Ok yaydan çıkmıştır... Bu önergeyi geri çekemeyiz!... Ülkücülerin yüzüne nasıl bakacağız!’ diye itiraf ederler... Fakat Bahçeli, ‘Ne yani 3-5 çapulcu için koalisyonu bozmamı mı bekliyorsunuz!” cevabını verir.”

Buraya kadarını
Sayın Bahçeli’nin “çapulcu” dedikleri okusun...
Bundan sonrası ise umumun:
“Önce diğer partilerin de desteğini aldıklarını komisyonda itiraz edenin bulunmadığını belirtirler. Ama taştan ses gelir, Bahçeli’den gelmez. Mehmet Gül dayanamaz ses tonunu yükselterek: ‘Ne hayrını gördük koalisyonun, bozulursa bozulsun. Daha iyi olur, tek başına iktidar oluruz’ diye bağırır. Bahçeli itirazlara kulağını tıkamıştır bile. Önergenin sahibi Salih Erbeyli’ye, ‘Önergeni geri çek!’ emrini tekrarladığında Gül ve Bıçakçıoğlu kapıyı hızla vurup makamı terkederken gözyaşlarına hakim olamazlar...

Evet... Sayın Bahçeli, ‘Ecevit çifti’nin talimatını yerine getirir...
Ve bugün hâlâ hapis yatmakta olan Ülkücülerin serbest kalmasını engeller!..
Türk Askeri’ni çatır çatır katleden ‘Solcular’, serbest kalır ama...
Ülkücüler, aftan muaf tutulur!..
Onlar...
“Devlet”e ihanet etmemenin bedelini öderler.
Her zaman olduğu gibi!..”
(Ülkücüleri kahreden ihanetler -
Seyfi Atmalıoğlu)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi