Ersoy Dede

Ersoy Dede

230 milyarlık ucube

230 milyarlık ucube

Önce temel bir yanlışı düzeltelim.. Bir şeyi Mehmet Aksoy’un yapmış olması, o şeyin ‘ucube’ olmaması için yeterli değil. Bir eser, ‘şu yaparsa ucubedir, bu yaparsa değildir’ diye sınıflandırılmaz.. (Vahdet-i Vücud’dan Şaman’a başlıklı sergiyi hatırlatırım) Böyle bir kategorize etme arayışı, en hafif tabirle bir kurnazlık sayılabilir.. Yani birileri isme dikkat çekerek demek istiyor ki; “ey entel arkadaş, uyuma.. Kavganın Kars’ta veriliyor olması, seni bu meseleden uzak kılmasın. Zira burada tam senlik bir iş var”..
**
Twitter geyikleriyle Başbakan’ı eleştiren arkadaşlara, azıcık o iki adamdan söz etmek istiyorum.. Eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, istemiş ki, “Ermenistan’dan da görülecek bir heykel olmalı..” Adına ‘Barış Anıtı’ demişler, olmamış.. ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ demişler, yine eksik kalmış.. Son olarak da ‘insanlık anıtı’ diye isim koymuşlar.. İki adam var, karşı karşıya durmuşlar.. Aralarında da bir boşluk var.. Bir röportajında heykeltıraşı, o boşluk için; “Bu, insanı ve vicdanı temsil ediyor” demişti.. Bu iki adamcıktan biri Türk biri Ermeni.. Türk olanı esas duruşta. Ama asıl duygusu, utanmış.. sinmiş.. “çok ayıp ettik adamlara” şeklinde duruyor.. Ermeni ise, elini omzuna atacak (atamamış ama heykel bitse atacakmış gibi anlaşılıyor).. Ne demiş peki o anda Ermeni, Türk’e? Ufkunuza bırakıyorum o anda ne demiş, olabileceğini..
**
Heykel Kars Kalesi’nin karşısındaki tepede duruyor.. 35 metre yüksekliğinde, yüzlerce ton ağırlığında… Yüksekliği, üzerine kurulu olduğu tepeyle birlikte hesapladığınızda biraz daha fazla çıkıyor şüphesiz.. Ve sanırım tahmin edersiniz ki, bu heykel için biraz da para ödendi.. Ne kadar ödendiğini biliyor musunuz? 230 milyar.. Şimdi gidip heykeltıraşa sorsanız, “ben para almadım” diyecek.. Size bunu kanıtlamak için de birtakım maliyet hesapları yapacak.. Bizi elbette o kısmı ilgilendirmiyor işin.. Hangi kısmı ilgilendiriyor? Kamu zararı kısmı.. Söz konusu kamu zararı, aynı zamanda, belediyeyi zarara uğratma suçunu işleyen Belediye Başkanı, personeli ve meclis üyelerini de kapsar, bilginiz olsun.. Neyse heykel ile ilgili olarak, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, yapımının durdurulması yönünde karar verdi.. Bunun ardından yapılan ikinci itiraz ile birlikte de, yıkılması gerektiğine hükmetti.. Bu kararını da, belediyeye bildirdi.. Başbakan’ın zaten, “Belediye Başkanı gereğini yerine getirecek” dediği, bir tür talimat ya da emir falan değil.. Yapması gereken ancak geciktirdiği bir işle ilgili, bir tür hatırlatma Başbakan’ın yaptığı…
**
Fakat bir problem var.. Anıtı yıkmak pek de öyle zannedildiği kadar kolay bir iş görünmüyor… Yüzlerce tonluk demir ve beton yığını ucubeyi dozer ve kepçelerle yıkmak mümkün değil.. Sadece dinamit patlatılırsa yıkım gerçekleşir.. Fakat, anıtın dikildiği alan, tabyalar bölgesi.. Ama özellikle de, tam altında Timurpaşa Tabyası bulunuyor.. Dinamit ateşlendiği anda, bir tarih, bir anda kül olacak.. Hem tabyalar hem de, 1064’ten beri islama hizmet eden Kümbet Camii, tarihe karışacak.. Peki ya dinamitlenip yıkılmazsa ne olacak? O zaman da, tarihin üzerine, kendi kendine yıkılmasını izleyeceğiz hep birlikte..
**
Ve son bir not.. Bugünkü sonuca, Azerbaycan Lobisi’nin başarısı ekseninden bakanlar, biraz da bu tip çalışmaların arkasında hangi yabancı dernek ve vakıfların olduğunu araştırırsa faydalı sonuçlara ulaşırlar sanırım.
Kalın sağlıcakla..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi