Rahim Er

Rahim Er

Papandreu ne kadar haksızdı?

Papandreu ne kadar haksızdı?

2011 Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları Erzurum’da yapılacak. Bu maksatla şehre çok tesisler kuruldu. Onlar, şüphesiz bir etkinlikle ömrünü tamamlamayacaktır. Başbakan, uluslararası kış olimpiyatlarını da buraya çekmeye çalışacağız dedi. Erzurum’a Davos benzetmesi yapıldı.
Kalkınmamızın kalıcı olması için üç markayı mutlaka oluşturmamız lazım, diyoruz. Marka insan, marka şirket ve marka şehir. Şimdi Erzurum da markalaşıyor. Önceleri marka değil miydi? O da başkaları da yurt içi markalarımızdı.
Erzurum bir şenliğin eşiğinde. O şenlik öncesinde bir komşu Başbakan da Türkiye Başbakanını yalnız bırakmadı. Komşu Başbakan bizim Yorgo idi. Elin adamı nereden bizim Yorgo oluyor?
Son senelerde Türkiye’nin kazandığı dostlar içinde ikisi şaşırtıcıdır:
Beşar Esat ve Yorgo Papandreu.
Her ikisinin de babası şiddetle Türkiye muhalifi idiler. Ama her ikisinin de oğlu âdeta bizden biri oldu. Suriye, bugün yeniden Osmanlı’nın Şam-ı şerifidir. Selanik, Adalar ve Atina da o yolda. Bu sebeple onlar artık bizim Beşar ve bizim Yorgo’dur. Bizlere hep Batı Trakya’daki Yunan zulmünden söz edildi. Fakat bizdeki Rum vakıflarının yıkılmakta olduğu gözlerden kaçırıldı. Haksızlıklar karşılıklı olarak dile getirilince durumlar düzeldi.
Komşu komşuya muhtaçtır. Bunu zelzeleler ve dış tehditler bir kere daha belletti. Yunanistan, Marmara depreminde bize, biz onların depreminde oraya koştuk.
Suriye, süper güç tarafından ezilmek istenirken de biz kalkan olduk.
Bunlar düşmanlık putlarının devrilmesinde ilk adımlar oldu.
Türk Başbakanı, Erzurum’da Yunan Başbakanı’na dostum derken O, bir adım daha ileri giderek kardeşim dedi. Bunlar yaşanırken Erzurum’da aniden bir diplomatik kriz patladı. Bizim Yorgo, Büyükelçiler toplantısında elin Yorgosu gibi konuştu. Türk askerinin Kıbrıs’taki işgali devam ettikçe AB’ye girmeniz biraz zor dedi.
Başbakan Erdoğan derhal gerekli cevabı verdi. Sonra Yunan Başbakanı sözlerimin böyle anlaşılmasını istemezdim diye bir bakıma tashih yaptı bir bakıma özür diledi. Peki, her şey yolunda giderken, Erzurum’dan sonra daha bir yakınlaşma beklerken Papandreu neden bu sözü etti? Unutmayalım, adı geçen zat, bir devletin Başbakanıdır. O’nu resmen davet etmişken misafirinizin konuşması sırasında jetleriniz Ege üzerinde gövde gösterisi yapar da o Başbakan da bunu sineye çekerse O’nun ülkesindeki adı satılmış olurdu.
Keza hangi mecburiyetten olursa olsun bir Başbakan, misafir olmasına rağmen böylesine bir fütursuzluk yaptığında Türk Başbakanı, ona cevabını vermeseydi şafağı söken seçimlerde çok ciddi kan kaybına uğrardı.
Yani?
Türkiye ile Yunanistan dost olsun istenmiyor. Bunun için ince taktiklerle iki Başbakan kapıştırılmak istendi.
Şimdi o sorunun zamanıdır?
Kim bu jetleri uçuruyor?
Cumhurbaşkanı Diyarbakır’a gidince jetler havalandı.
Başbakanlar kol kola Erzurum’a girince jetler uçtu.
Bunun hesabını kim verecek?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi