Hakan Şükür, Pazar gecesi oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesinde bir demeç vermiş..
Bakın neler söylemiş..
“Futbolda alınan sonuçlar, kimilerine göre hayati önem taşıyabilir.. Ancak, biz öyle güzel bir haftanın içinde bulunuyoruz ki, bunun kıymetini bilmek durumundayız.. ‘Kutlu Doğum Haftası’ içindeyiz ve ona lâyık olmalıyız.. Peygamberimiz’e layık olmalıyız.. çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz’in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz.. Hafta sonunda F.Bahçe ile önemli bir derbi müsabakası oynayacağız.. Herkesin bu maçta içinde bulunulan haftanın atmosferi içinde hareket etmesini diliyorum.. Dostça ve centilmence mücadele etmeliyiz.. Herkes dürüstçe elinden geleni yapmalı.. Allah kime nasip ederse o kazansın.. Taraftarlar da stada kesici aletlerle değil, güllerle gelsin!..”
Bunlar şahane temenniler.. Ne mutlu Hakan’a.. Meseleye hem sporun tanımındaki “centilmenlik, kardeşlik, dostluk” çerçevesinden bakıyor, hem de âlemlere rahmet olarak gönderilen aziz ve muazzez Peygamberimiz’e övgüler yağdırıyor.. Tabii, Hakan bunları söylüyor söylemesine de, vay senmisin bunları diyen!..
Göbek şovcu medya anında harekete geçiyor.. Hakan’ın bu söylemini internet sayfalarına taşıyor.. Ve habere yapılan ahlaksızca, hayasızca, yorumları yayınlamakla da birtakım insanların Peygamber Efendimiz’e hakaret etmelerine imkân tanıyor..
Değerli okuyucularım; inanan kişilerin yolları kıyamete kadar imansızlar tarafından kesilmek istenecek.. Buna bir şey demiyoruz.. Bu olacak ve oluyor da zaten!.. Ancak evrensel bir olgu olarak gördüğümüz sporda, böylesine negatif, böylesine din düşmanı, cıvık tiplerin türemesi enteresan!.. Yapılan yorumları okudum.. Tek kelimeyle iğrenç!.. Geçiyorum bunları.. çünkü bu çukurlara cevap yetiştirmek için harcayacağımız mesaiye yazık..
Peki, Hakan kim?.. Bu memleketin evladı.. üstelik Müslüman olduğuna şahitlik edebileceğimiz bir kardeşimiz!.. Geçen yılı hatırlayın.. Aynı derbi maçında Sarı-Kırmızılı taraftarların ölçüyü kaçırmasıyla su şişeleri, koltuklar sahaya yağmıştı.. Sonuçta, 5 maç ceza almıştı Galatasaray!.. Hakan da bir daha bunların olmaması için, futbolda her neticenin olabileceğini ve taraftarların alınacak neticeleri normal karşılaması gerektiğinin altını çiziyor.. çizerken de Kutlu Doğum Haftası’na ve Peygamberimize methüsena’da bulunuyor.. Yani; her Müslümanın yapabileceğini yapıyor.. Ne var bunda?.. Bunları söylemeyecek de (haşa) ıstavroz mu çıkartacak?..
Bu memlekette ismi Ahmet, Mehmet olan insanlar yıllar önce ölmüş olan Elvis Presley’in, Nat King Cole’nün doğum günlerini ezbere biliyorlar.. Hakan, Peygamber’inden bahsediyor, Allah’sız taifesi de görevleri icabı isyan ediyor..
Hatırlayın 2002 Dünya Kupası’nı.. Hakan Şükür’ün de aralarında bulunduğu futbolcularımız, Seul’de Cuma Namazı’na gitmişlerdi.. Kartvizitinde spor yazarı yazan birtakım “manitacı-fetbaz-şarapçı” kişiler, ortalığı ayağa kaldırmışlardı..
özellikle Hakan Şükür’e nasıl da saldırmışlardı..
Aradan 6 yıl geçti, o hastalıklı kafalar hâlâ sahnede..
Sporun dili, dini, ırkı, coğrafyası, olmaz değerli dostlar!.. Adam eğer Hıristiyansa ıstavrozunu da çıkartır, kilisesine de gider.. Kimse de; nereye gidiyorsun, neden öyle yapıyorsun, diye karışmaz.. Karışan da yok zaten!..
Bir başkası belki de hiç inanmıyor olabilir.. Ateist futbolcular da vardır belki.. Appiah ceza sahasının ortasında açardı ayaklarını, ellerini de havaya dikerdi, öylece trans haline girerdi.. Nobre, Delgado, Alex, Aurelio, Lincoln, katolik!.. Her maçta ıstavroz çıkartıyorlar, kimse de bir şey demiyor.. Adamların inançları o şekilde..
Ama Hakan çıkıyor, Peygamberini övüyor, kıyamet kopuyor..
Netice-i kelâm;
Hakan’a laf söyleyenlerin aslında derdi başka..
İslama resmen sövemiyorlar, Hakan’ı bahane ediyorlar..
Olay bu..