Terör Örgütleri ile CHP-MHP İttifakı
Kılıçdaroğlu Hizbullah ile Ak Parti’nin seçim işbirliği iftirasını, yalanını ortaya attı..
Geçen haftalarda burada yazdık. Dedik ki, “Hizbullahçıların serbest bırakılması, Ak Parti’yi bu şekilde itham etmek için hazırlanmış bir tezgahtır”.. Bunun, başka da bir izahı yok. İşte şimdi gördük hep birlikte.. CMK 102’yi işlettiler, iki hafta sonra da bu yalanı attılar ortaya.. Şimdi bir öngörüde daha bulunuyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bu yalanı dava konusu olunca, ufak ufak çaktırmadan senaryoyu güncelleyecekler., “Ak Parti ile seçim ittifakı” yerini, “Hizbullah da seçimlere giriyor”a bırakacak.. Buradan ilan ediyorum. Ak Parti’nin seçimlerde Hizbullah ile ittifak yapacağı da, Hizbullah’ın siyasi hevesi de koca bir yalan.. Hem de temelsiz, desteksiz yalan. Hiçbir mantıklı açıklamanın içinde kendine yer bulamayacak kadar yalan. Anlamadığım bir şey daha var bu mesele ile ilgili.. Neden Hizbullah’ın siyaset hevesinden CHP rahatsız oluyor? BDP’nin rahatsız olması gerekmez mi? Sana ne oluyor? Sanki Diyarbakır’dan Batman’dan oy alacaksın..
¥
Bu arada CHP’ye de sorarlar. Arkadaş sen Ak Parti’yi bir terör örgütü ile ilişkilendirmeden önce, kendine bir dönüp baktın mı?.. 20 Ekim 1991 seçimlerinde, ittifak ettiğiniz siyasi hareketin, logonuz altında seçimlere giren üyeleri, “Anayasa baskısı altında okuyorum bu yemin metnini” demedi mi? Bir diğer üyesi, yemin ettikten sonra Kürtçe slogan atmadı mı?.. Yakalarında PKK’nın renklerinden bezeli mendillerle, Genel Kurulda boy göstermediler mi? Şimdi diyorsunuz ki X siyasi partisi X terör örgütü ile birlikte hareket edecekmiş.. Laf.. Hadi o 20 yıl evveldi. Bugüne bakalım. Silivri’de devam eden dava ne davası? Lâz bakkalın veresiye defteri yüzünden icraya verdiklerinin davası mı? Bildiğin apaçık terör örgütü davası. Yargılananlar ise, iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü’ne üye olmak, yönetici olmak ve bilumum başka suçlardan yargılanıyorlar.. Şimdi bu davada yargılanan arkadaşlarla el ele bir seçim kampanyası yürütüyorsunuz. Ya partiniz kadrolarından iki ismi milletvekili seçtireceksiniz ya da bir bölgede lehlerine düşük profilli adaylar gösterip, bağımsız seçilmelerinin önünü açacaksınız. Her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor..
¥
Sevgili okurlar, sadece CHP ve sadece iki isim değil konuştuğumuz.. Biliyorsunuz Yalçın Küçük yola çıktı bir kere. Üstelik çaldığı ilk kapıdan da olumlu yanıt aldı. (en azından kapı yüzüne kapatılmadı) Kılıçdaroğlu; “herkesle görüşürüz ne var ki?” dedi.. Peki Yalçın Küçük’ün çantasında ne var? Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Çetin Doğan’ı CHP’den, Engin Alan, Mehmet Haberal, Atilla Uğur ve Hasan Iğsız’ı da MHP’den aday göstermeye çalışıyor Yalçın Küçük.. Sonuçlarını biliyorsunuz. Her mitingde yüksek perdeden “dokunulmazlıkları kaldıralım. İktidar işine gelmiyor da kaldırmıyor” gibi beylik laflar eden CHP’nin, Silivri sanıklarına dokunulmazlık kazandırması hedefleniyor.. İşin CHP ayağı biraz karışık. Aylar evvel Kılıçdaroğlu Bursa’da bir yerel gazetecinin sorusu üzerine, “listeler hazırlansın görürsünüz. Olumsuz olsa olumsuz yanıt verirdik” diyerek, aslında planı açıklamıştı. Dün akşam da Gürsel Tekin kapıyı aralık bıraktı. Süheyl Batum’un zaten teklifi partinin yetkili organlarına taşıdığını biliyoruz. Bekleyip göreceğiz. MHP için ise, bir iki özel not verelim. Mesela Mehmet Haberal’ın oğlu Erkan Bülent Haberal MHP’nin MYK üyesi.. Engin Alan’ın zaten Bahçeli ile görüştüğünü de biliyoruz. Yani hiçbir karar sürpriz olmaz bundan sonra. Kim terör örgütleriyle Ak Parti’nin ismini birlikte anacaksa, Silivri’de devam eden dava gelsin akıllarına..
Kalın sağlıcakla.