Bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri ve yöneticilerine bazı sorularımız olacak. Bu sorular yanıt bulursa, yakın tarihimize ilişkin karanlıkta kalan bazı noktaların aydınlanacağına inanıyoruz. Cevapsız da kalabilir.. Ama zaten 12 Haziran seçimleri, MHP için bir tür “tamam mı devam mı?” yoklaması olacağından, cevap bulursa daha iyi olur. Bir minik hatırlatma MHP’lilere... Yarın partiniz baraj altında kalınca önce elinizden 3 Hilal’li ambleminizi alacaklar. Bir aile çıkacak ve diyecek ki; “biz 3 Hilal’in siyasi kavgaların ortasında itibarsızlaştırılmasından hoşnut değiliz”... Sonra 3 Hilal gidecek elinizden.. Çok geçmeden bir lider çıkacak sislerin arasından.. “Ülkücülerin yeni adresi artık burasıdır” diyecek ve yeni kurulacak bir partiyi işaret edecek.. MHP de, “ömrünü tamamlamış siyasi partiler mezarlığı”nda sonsuzluğa uğurlanacak.. O yüzden bu kritik eşiği dikkatlice geçmekte yarar var.
•
Gelelim sorularımıza.. Önce Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye bir iki sorumuz olacak.. 5 Ocak 2003’te Afyon Oruçoğlu Tesisleri’nde, parti yöneticileri ve milletvekilleriyle yaptığınız toplantıda siyasi hedef olarak hangi tarihi koydunuz? Orada bulunan partililere, bir A4 kağıdına yazdığınız “2003” sayısını tersten göstererek, kamuoyunun yakından bildiği matematik oyunlarını yaptınız mı? Mesela şöyle dediniz mi; “2003, 3 Hilal’in 2. Zafer yılı olacaktır..” Partililere şöyle seslendiniz mi; “bu iktidarın ömrü sadece 6 aydır. Hazırlanın, iktidara geliyoruz”... Eğer bu doğruysa, öyle anlaşılıyor ki, 2003 ortalarında Ak Parti’nin antidemokratik ve gayr-ı hukuki yollardan devrilmesi işlemi başarıya ulaşacak, iktidar koltuğuna da Sn.Bahçeli kurulacaktı.. Kim bilir, belki de sırf bu nedenle, yüksek perdeden “bıraktım ben siyaseti” diye konuşma yapmış olmasına rağmen, bırakamamıştır.. kim bilir? Devam edelim..
•
Milliyetçi Hareket Partisi tüzüğünün 49. maddesinde; “Merkez Yönetim Kurulu seçildiği kongreyi müteakip yapacağı ilk toplantıda, gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile kendi üyeleri arasından bir Parti Genel Sekreteri seçer” deniyor.. Çok açık.. Genel Sekreter, üyeler arasından seçilir.. Peki 2000 tarihinde yapılan kongrede, genel sekreterliğe seçilen (ya da atanan mı demeliydik?) Askeri Yargıtay eski Başkanı emekli Tuğgeneral Nursefa Pandar, kaç yıllık MHP üyesiydi? Sorunun özü aslında bu değil.. gerçek soruyu şimdi soruyorum;
MHP GENEL SEKRETERİ EROL ÖZKASNAK
Erol Özkasnak.. Yaptıkları MGK toplantısının, aslında, bir darbe olduğunu basında açıklamış olmasına rağmen, yani darbe suçunu işlediğini itiraf etmiş olmasına rağmen, henüz bilekleri kelepçe görmemiş eski bir asker.. Herkesçe malum; Mehmet Altan’a, Zafer Mutlu aracılığıyla süngü gösteren, Mehmet Ali Birand için Erol Aksoy’a baskı yapan ve arayıp aşağılamaya çalışan, Nazlı Ilıcak’ın kovulmasını sağlayan ünlü Özkasnak Paşa’dan söz ediyoruz.. Peki Özkasnak’ın az kalsın MHP’ye genel sekreter olabileceği hiç aklınıza gelir miydi? Şimdi yeniden soruyoruz sayın MHP idarecilerine.. Artık bu yanıtı kim verdiyse, sorumuz ona; “Özkasnak’ı genel sekreter olarak göndereceğinize daha ılımlı bir ismi gönderemez misiniz?” şeklinde bir konuşma geçti mi geçmedi mi? (Tam bu cümleler değilse de anlam bakımından bu şekilde) Ve MHP’den gelen bu “ılımlı biri bari olsun” talebi neticesinde Nursefa Paşa’nın Genel Sekreterliğe getirildiği, Özkasnak’ın hevesinin kursağında kaldığı doğru mu? (Hatırlatalım, Nursefa Paşa, geçen dönem, DSP’nin, Silivri Belediye Başkan adayıydı)
•
Aslında size Engin Alan’ı ve Mehmet Haberal’ı anlatasım vardı. Ama bu da fena olmadı. Yakın siyasi tarihte minik bir tur attık.. Baksanıza, hiç bilmediğimiz neler çıktı karşımıza.. Kalın sağlıcakla.